Faruk Gökbulut (Kul Kozâkî)

Sevdâ-yı Muhammed (Sav)

Faruk Gökbulut (Kul Kozâkî)

Âşıklar aşkına nâmeler dizdi de kelimeler kifâyet etmedi övmeye seni. Sen (sav), cihânın yüzü suyu hürmetine yaratıldığı kutlu nur; Sen, zübde-i âlemsin.(*) Az gelir senin için ne söylenirse söylensin. Seninle insanlık bütün karanlıkları yensin. 

Daha Sen doğmadan yazılmıştı nice kasîde nice naat. Çünkü senin için yaratılmıştı bütün bir kainat.

Ben de içinde bulunduğumuz kutlu ay hürmetine, kalemimin ve kelâmımın kudretinden güç bularak Sana olan sevdâmı haykırdım Yâ Resûlallâh! Adına da "Sevdâ-yı Muhammed" dedim; şefaatini umarak...

Yanar yakılırım bu kutlu ayda;
Cânevime düştü sevdâ-yı Muhammed!
Bütün cihan sussa, vermez bir fayda;
Dilim bülbül gibi şeydâ-yı Muhammed! 

Çağlar ötesinden bir müjdedir O;
Ay'ı kıskandıran koca Bedir O;
Nasıl anlatayım, bilmem nedir O;
Biricik, kutlu nur yektâ-yı Muhammed!

Canlıya cansıza kanat gerendir;
Aşkıyla kütüğe hayat verendir;
Misk u amber yayan nazlı cerendir;
Aşkın kaynağıdır, membâ-yı Muhammed!

Kör olsun tüm gözler, ister kan kussun;
İsterse tüm dağlar yerinde pussun!..
Sussun cümle cihan, bülbüller sussun;
Âleme yayılsın nârâ-yı Muhammed 

Islanırken kirpik, düşer hilâl kaş;
Süzülür yanaktan sıcacık bir yaş;
Kederlenme kalbim, sevinsin dağ-taş;
En büyük muştudur, ferdâ-yı Muhammed 

(*) Zübde - i âlem: Âlemin özü, çekirdeği.

21 MART 2024
SAAT: 02.12 
MERSİN

Yazarın Diğer Yazıları