Ramazan Sayar

Yunus Emre (3) 

Ramazan Sayar

Yunus Emre’miz 1300’lü yılların ilk çeyreğinde hakkın rahmetine erişti. Başta Allah’a ve resulüne olmak üzere bütün sevdiklerine kavuştu. Tek isteği vardı; şeyhinin türbe kapısına gömülmek. Çünkü onu ziyaret edenlerin ayakları altında çiğnenmek istiyordu. Yunus Emre kısa zamanda “Hazreti Anadolu” olmuştur. Dili, şiirleri, ilahileri, dilden dile gönülden gönüle yer ede ede günümüze kadar gelmiştir. 
Yunus Emre bir deryadır. Yunus’un deryası deyince onun mana âlemini, cevherini, özünü içine alan şiirleri akla gelir. Şiirlerinde derin dini kültürü ve halk yaşantısının görüntüleri vardır. Dini bilgileri kulaktan dolma değildir. Kur’an, Hadis ve peygamberler tarihi ile Arapça bilgilerinin tam olduğu bilinmektedir. Mevlana dergâhında kalmıştır. Mevlana’nın vefatından sonra türbe yapılırken taş taşıdığı, bu hali gören Sultan Veled’in: “Bu iş senin işin değil. Sen git görevini yap.” Diyerek dergâhtan ayırdığını biliyoruz. Genç Yunus Emre’nin bundan sonra Tabduk Emre dergâhında kırk yıl kaldığı, çile çektiği, piştiği görülür. Yunus Emre’nin Risalet-ün Nushiye ve Divan’ından seçtiğimiz bazı beyitleri ve işlediği konuları ele alalım. 

— Sevgi, sevmek, sevilmek, gönül kazanmak, hoşgörülü olmak:

Yunus’a göre sevmemek bir gaflet alametidir. Sevmek her zor işi kolaylaştırır. Sevmek, hoşgörü ve insana kendine güveni kazandırır. Birlik ve beraberliği oluşturur. İnsanları birbiriyle tanıştırır, kaynaştırır. 

Gelin tanış olalım 
İşi kolay tutalım    
Sevelim, sevilelim 
Dünya kimseye kalmaz

— İlahi aşk, aşkın haberleri, aşıkın sıfatları:  

Sevgi ve saygının olması için önce aşk gerekir. Aşkların en sonuncusu da ilahi aşktır. Maddi aşklar geçicidir. Devamlı olan Aşk-ı İlahi’dir.  
Ben yürürüm yane yane  
Aşk boyadı beni kane  
Ne akilem ne divane     
Gel gör beni aşk neyledi
Aşk-ı İlahi’nin sonu Cemalullah’a ulaşmaktır. Artık varlık, yokluk, cennet, huri gibi erdemler de geride kalmıştır. 

Ne varlığa sevinirim 
Ne yokluğa yerinirim 
Aşkın ile avunurum 
Bana seni gerek seni 

Cennet cennet dedikleri 
Birkaç Huri ile birkaç Melek 
İsteyene sen ver onları 
Bana seni gerek seni  

— Dervişlik; dünya metaından uzaklaşmak, eline, beline, diline hâkim olmak, öfkeden uzaklaşmak, dili, kalbi temizlemektir. Ancak o zaman Hakk’a ulaşılır:

Derviş bağrı taş gerek 
Gözü dolu yaş gerek 
Koyundan yavaş gerek 
Sen derviş olamazsın 
Sen Hakk’ı bulamazsın
 
Ele geleni yersin 
Dile geleni dersin 
Böyle dervişlik dursun 
Sen derviş olamazsın 
Sen hakkı bulamazsın

— Doğruluk, dürüstlük, hak, hukuk, adalet gibi ahlak kuralları bütün semavi kitaplarda aynıdır. Bunlar hiçbir zaman değişmez. Dört kitabın manası aynıdır:

Sen sana ne sanırsan 
Ayrığa da onu say 
Dört kitabın manası 
Budur eğer var ise

Yazarın Diğer Yazıları