Ramazan Sayar

Yozgat Sürmelisi

Ramazan Sayar

Yozgat Sürmelilerinin ortaya çıkışı 19. yüzyıl sonlarında ikinci cihan savaşının sona erdiği döneme denk gelmektedir.
Sürmeli, güzel gözlü sevgiliye bir hitaptır. Eskiden genç kızlar dışarı çıkarken gözlerine sürme çekerlerdi ve gözleri daha alımlı olurdu.
Kızların bol feracelerinin içinde sadece gözleri görünürdü. Yozgat Sürmelileri yaşanmış bir hikayenin getirdiği bir sevda hatta bir kara sevda türküsüdür.
Yozgat o dönemde kadınlar erkeklere görünmez. Belki düğünde, bayramda, hıdırellezde bir anlık sürmeli gözlere bakış, yüreklerde büyük aşklara, kara sevdalara başlangıç olurdu.
Kor düşen yürekler sessiz sessiz yanar, ateşini genişletir ve bir gün bir alev gibi o delikanlının ağzından sürmelinin sözleri olarak dökülür. Dökülen sözlerde acı vardır. Hasret vardır. Gurbet vardır. 
Şimdi Yozgat sürmelisi ile ilgili gönüle, dile, kaleme, saza ve söze neler terennüm edilmiş Nida Tüfekçi' nin derlemesinden birlikte dinleyelim.

YOZGAT SÜRMELİSİ

Dersini almış da ediyor ezber.
Sürmeli gözlerin sürmeyi neyler.
Aman aman ben yarelendim aman.

Bu dert beni iflah etmez del'eyler.
Benim dert çekecek dermanım mı var?
Aman aman sürmelim aman.

Yozgat'ı sel almış sorgunu duman.
Sıtkınan severim vallahi inan.
Ölünce mezara girdiğim zaman.
(Ölüp de kabire girdiğim zaman.)
Ben susayım kemiklerim söylesin.

Kaşın çeymelenmiş kiprik üstüne.
Havada bulutun ağdığı gibi.
Çiy düşmüş de gül sineler ıslanmış.
Yağmurun güllere yağdığı gibi.

Yazarın Diğer Yazıları