
Uyan Suna'm Uyan
Ramazan Sayar
Malatya'lı Fahri KAYAHAN, Suna Hanım ile evlidir. Çift birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdır ve mutludurlar. Öyle ki Fahri Bey'in ağzından sevgi sözcüklerinden başka bir şey duyulmaz.
Bir gün Suna Hanım hamama gider. Vücucunda görülmesi zor bir yerde olan benini arkadaşı Neriman Hanım görür ve akşam laf arasında eşi Mustafa Bey'e anlatır.
Fahri Bey evlerinin yakınında bulunan kahvede Mustafa Bey ile karşılaşır. Nedendir bilinmez aralarında ki sohbet bir anda tartışmaya döner ve Mustafa Bey bel altı vurarak Fahri Bey'e şunu söyler:
"Sen benimle uğraşacağına git karına sahip çık. Ben senin karının sırtında ki beni bile bilirim."
İşte bu noktada Fahri Bey'in dünyası başına yıkılır. Suna Hanım'ına çok sevip güvenir ama içine bir kere şüphe düşmüştür. O yüzden bu durumu eşi ile konuşur. Tabi ki Suna Hanım iddiaları kabul etmez.
Fahri Bey önce konuyu kapatsa da gün geçtikçe eşine davranışları kötüleşir. En nihayet bir gece yine bir tartışmadan sonra çeketini alıp evden çıkar.
Fahri Bey eve geldiğinde Suna Hanım'ın kendini asarak intihar ettiğini görür. Göz yaşları içinde eşini ipten indirirken güneşin ilk ışıkları da eve dolmaktadır.
Suna Hanım'ın intihar notunda şunlar yazmaktadır:
"Kusura bakma beyim ama... Günlerdir kafanda ki soru işaretlerinin nedenini bilmekteyim. Kendimi temize çıkarmak için başka yol bulamadım. Şunu bil ki, ben sana hiç ihanet etmedim."
Fahri Bey biricik eşini kaybetmenin acısıyla şu ağıtlar dilinden dökülür.
UYAN SUNA'M UYAN
Şafak söktü yine Suna'm uyanmaz.
Hasret çeken gönül derde dayanmaz.
Çağırırım Suna'm sesim duyulmaz.
Uyan Suna'm uyan derin uykudan.
Çektiğim gönül elinden.
Usandım gurbet elinden.
Hiç kimse bilmez halimden.
Uyan Suna'm uyan derinl uykudan.
Bunca diyar gezdim gözlerin için.
Niye küstün bana el sözü için.
Dilerim Allah'dan sızlasın için.
Uyan Sunam uyan derin uykudan.
Çektiğim gönül elinden.
Usandım gurbet elinden.
Hiç kimse bilmez halimden.
Uyan Sunam uyan derin uykudan.