Sen Gerçekten Şereflisin
Ramazan Sayar
Mekke'de Rukane isminde bir çoban vardı. İri yarı ve çok kuvvetliydi. Çok iyi güreşirdi. Hiç kimse sırtını yere getiremiyordu.
Bir gün peygamber efendimiz mekke vadilerinden birinde bu çobanla karşılaştı. Kendisine:
"Ey Rukane sen hala İslam’ı kabul etmemekte direnecek misin?" buyurdu.
O da şöyle cevap verdi.
“Ben senin gerçekten hak peygamber olduğunu bilsem sana iman ederim. Seninle güreş tutalım. Sen beni yenersen sana iman ederim.”
Peygamber efendimiz:
"Ben seni yenersem söylediklerimin hak olduğunu kabul edecek misin?" diye sordu.
"Evet, sen beni yenersen ben ya müslüman olurum ya da şu koyunlar senin olur. Fakat ben seni yenecek olursam, sen de peygamberlik davasından vazgeçecek misin?"
Peygamber efendimiz:
"Haydi, kalk güreş tutalım." Buyurdu.
Rukane kendisinden emin bir şekilde kalktı. Peygamber Efendimiz O'nu tuttuğu gibi yere vurdu.
Rukane hiçbir şey anlayamamıştı.
"Bu olmadı. Tekrar bir daha tutalım." teklifinde bulundu.
Peygamber Efendimiz:
"Peki" buyurup tekrar tuttular.
Fakat güreş tutmaları ile Rukane yine hemen kendisini yerde buldu.
Rukane bu işe bir türlü mana veremiyordu. O'na göre bu olacak bir iş değildi. Üçüncü defa tekrar güreş tutmayı teklif etti.
Fakat nafile. Yine kendisini yerde buldu. Artık yeniden güreş tutma teklifinde bulunamadı. Sonra dedi ki:
"Vallahi bu iş şaşılacak bir iş.
Bugüne kadar benim sırtımı yere getiren olmadı. Benim gibi güçlü kuvvetli bir pehlivanı nasıl yıka biliyorsun?" anlamıyorum. “Sen gerçekten bir sihirbazsın”dedi.
Sözünde durup iman şerefine nail olamadı. Peygamber Efendimiz sonra O'na buyurdu ki:
"Sana bundan daha tuhaf bir şey göstereyim. O zaman iman eder misin? "
“Nedir o?”
“Şu gördüğün ağacı çağıracağım. O da bana gelecektir.”
“Hadi çağır gelsin.”
Peygamber efendimiz, dallı, budaklı ağaca seslendi.
"Ey ağaç Allah'ın izniyle yanıma gel."
Toprağı yırta yırta peygamber fendimizin yanına geldi.
Rukane: "Emrette tekrar yerine gitsin.” dedi.
Peygamber efendimiz:
“Ey ağaç Allah'ın izniyle yerine dön." buyurdu. Ağaç eski yerine döndü. Rukane:
"Doğrusu böyle sihir görmedim." deyip iman şerefine nail olamadı.
Peygamber efendimiz:
"Öyle ise koyunlarını alırım." buyurdu.
“Peki, bu hususta Kureyş'e ne diyeceksin?”
“Aramızdaki konuşmaları söyleyeceğim.”
“O zaman ben rezil rüsvay olmuş olurum."
Bu azılı kâfir sonra, peygamber efendimizi üzecek şeyler söyledi. Bunun üzerine Peygamber efendimiz:
"Koyunlarını da al git. Onlara ihtiyacım yok." buyurdu.
O da mahcup olup:
"Vallahi sen benden çok fazla faziletli ve şerefli bir insansın. Senin bu iyiliğini hiç kimse yapmaz." dedi.
Fakat samimi olmadığı için iman şerefine kavuşamadı.