Ramazan Sayar

İbrahim Bin Ethem Hazretleri(4) 

Ramazan Sayar

Bir gün sarhoş birini gördü. Adam istifra etmiş, ağzı bulaşık olarak yatıyordu. İbrahim Bin Ethem hazretleri su getirip, sarhoşun ağzını, yüzünü yıkadı. Sonra da O’na dua etti. Sarhoş biraz ferahladı. İyice ayıldıktan sonra, kendisine: İbrahim Bin Ethem senin ağzını duruladı. Dediler. Adam ah… Çekerek sevincinden ve mahcubiyetinden uçayazdı. Derhal tövbe, istiğfar edip namaza başladı. Aynı gece Hazreti Şeyh’e “Hitab-ı İzzet” yetişti: -Ey İbrahim. Sen bizim için bir ağız yıkadın. Biz de senin duan hürmetine o kulumun gönlünü yıkadık. Buyuruldu.  
*  *  *       
Helal lokma kazanmak için bir bağda bekçilik yapıyordu. Bir gün bağ sahibi emretti. – Bana tatlı bir nar getir. O’da bir tabak nar götürdü. Fakat narlar ekşi çıktı. Bağ sahibi: - Tatlı nar istiyorum. Diye emrini tekrarladı. İbrahim Bin Ethem Hazretler, bir tabak daha getirdi… “Hikmet-i Hüda” onlarda ekşi çıktı. Bağ sahibi sinirlendi ve bağırdı. – Bunca zamandır burada bekçilik ediyorsun. Narın tatlısını ekşisini ayırt edemiyorsun! Bunun üzerine Hazrette şöyle cevap verdi. – Ey Efendi. Benim görevim bağı beklemektir. Hiç yemediğim narların ekşisini tatlısını nereden bilebilirim. Bu sözleri işiten bağ sahibi başını sallayarak: - Seni dinleyen de İbrahim Ethem hazretleri sanacak. Dedi. O zaman Hazreti Şeyh tanınmaktan çekindiği için, hemen bağı terk eyledi.    
*  *  *   
Bir kere, gemiye binmesi icabetti. Ama hiç parası yoktu. Parasız da gemiye bindirmediler. Gidip iki rekat namaz kıldı. Namazdan sonra ellerini açıp: - Yarabbi şu gemi sahipleri, bende olmayan şeyden (para) istiyorlar. Ne yapmalıyım diye yalvardı. Henüz duası bitmeden, yanındaki kumların “altın” olduğunu gördü. Cenab-ı Hakk’a hamd edip bir avuç onlardan aldı. Gemicilere verdi ve gemiye bindi. Yolda büyük fırtına başladı. Herkes telaş içindeyken O abasına altında sakin duadaydı. Gemidekiler: - Herkes can derdinde sen ise rahatça yatıyorsun? Bu ne haldir? Dediler. O gerçekten rahat idi. Çünkü fırtına başladığı zaman gemi direğine asılmış, biraz “cüz” (Kur’an-ı Kerim sahifesi) görmüştü. Bunun üzerine: - Yarabbi kitabından bir kısmı gemide bulunmakta iken, bizleri suda boğacak mısın? Diye dua ve niyaz eylemişti. – Hayır, İbrahim öyle yapacak değiliz. “Hitab-ı İzzetini” işitmişti. Rahatlığı bu yüzdendi. O sırada geminin başka bir kısmında bulunan Reca bin Hayve adlı Müslüman ise: - Eyvah gemi fırtınaya dayanamayıp, batacak galiba. Diye üzülüyordu. O da şu hitabı duydu. – Korkmayın! İbrahim Bin Ethem kulum gemide olduğu müddetçe, batmazsınız.

Yazarın Diğer Yazıları