Ramazan Sayar

Halil İbrahim

Ramazan Sayar

Halil İbrahim 1931 doğumlu; Fatsa'da yaşayan, kıvırcık saçlı, şık giyinen, sırım gibi bir delikanlıdır.
Saat, gramafon, şemsiye gibi aletlerin tamiri ile uğraşır.
Gel zaman git zaman Halil İbrahim komşu köyden Ahmet ağa'nın kızına aşık olur ve kızı kaçırır, evlenirler.
Bir müddet sonra Halil İbrahim karısını ve oğlunu köyde bırakıp askere gider. Askerde iken Ahmet ağa'nın, kendi arazilerini üstüne geçirdiğini, kızı ve torununu da alıp köye götürdüğü haberini alan Halil İbrahim askerlikten firar eder.
Ormana yakın olan evinin yakınında saklanır. Bazan da evine gider ama sonunda yakalanır.
Cezasını çeken Halil İbrahim askerliğini tamamlayıp köyüne döner. Ama karısı ve çocukları elinden alındığı için hayata küsmüştür. Artık hep saklanarak yaşamaya başlar. Eşi dostu da kalmamıştır.
Evinde tamirat işleri ile uğraşmaya devam eder. Halil İbrahim bir operasyonda evinden kaçarken başından vurulur ve kayalara yaslanır, ölürken bile yere düşmez.
Şimdi Halil İbrahim'in bu yaşadıklarını şair Dursun Ali Akinet tarafından dörtlüklerde nasıl terennüm edilmiş dinleyelim.

Halil İbrahim

Dağda gızıl ot biter.
İçinde keklik öter.
Eşkıyadan da beter.
Uslan be Halil İbrahim.

Kıvırcık saçlarına.
Kar düşmüş uçlarına.
Dağın yamaçlarına.
Yaslan be Halil İbrahim.

Derede su durulur.
Daldan köprü kurulur.
El yerine vurulur.
Aslan be Halil İbrahim.

Kıvırcık saçlarına.
Kar düşmüş uçlarına.
Dağın yamaçlarına.
Yaslan be Halil İbrahim.

Müfreze dağı sarar.
Dağda kaçaklar arar.
Geçit vermez kayalar.
Hızlan be Halil İbrahim.

Kıvırcık saçlarına.
Kar düşmüş uçlarına.
Dağın yamaçlarına.
Yaslan be Halil İbrahim.

Yazarın Diğer Yazıları