
Güzel Aşık Çevrimizi Çekemezsin
Ramazan Sayar
Dervişlik denilen şey bir dilektir. Bu dileği bilenler için ise büyük mutluluktur. Yensiz yakasız derviş kıyafeti giymek zordur. O yüzden gerçekten istemeyenler dervişliğin zorluklarına katlanamazlar. Yani yensiz yakasız gömlek giyemezler.
Derviş olmak diri iken kefen giymektir. Yani ölmeden önce ölmektir. Bunun için de canı ve başı hak yoluna koymak gerekir.
Aşıkların bahtı karadır. Bu dünyada sıkıntı içindedirler. Ancak katlandıkları sıkıntının karşılığında hakk katında makbul olurlar.
Bilen için ise dervişlerin muhabbeti baldan tatlı olur. Ama herkes yiyemez.
Hakk'tan habersiz olanlar Hakk'ı görmekten kaçarlar. Hakk'ı görmek bir tatlı sudur. Onu ancak kananlar içebilir. Ama kaçanlar o sudan içemezler.
Aşıklar sevmeyi bilir. Sevdiğine bakarken sevmenin zevkini alır. Güzel sevmenin sırrının ne olduğunu bilir.
Hakk aşıklarına Yusuf'un güzelliği ayna oldu. Bütün hakk aşıklarının kurtuluşuna sebep oldu.
Dervişlik zor zanaat. Öyle kolay olunmuyor. Kolay olunsaydı Yunus Emre'miz:
Dervişlik olaydı taç ile hırka.
Biz dahi alırdık otuza kırka.
Dermiydi?
Şimdi dervişliğin neden zor olduğunu Pir Sultan Abdal' dan dinleyelim...
Güzel aşık çevrimizi.
Çekemezsin demedim mi?
Bu bir rıza lokmasıdır.
Yiyemezsin demedim mi?
Yemeyenler kalır naçar.
Gözlerinden kanlar saçar.
Bu bir demdir gelir geçer.
Duyamazsın demedim mi?
Bu dervişlik bir dilektir.
Bilene büyük devlettir.
Yensiz yakasız gömlektir.
Giyemezsin demedim mi?
Aşıklar Kara Baht(ı) olur.
Hakk'ın katında kutlu olur.
Muhabbet baldan tatlı olur.
Yiyemezsin demedim mi?