
Fazla Çıkan Akçeler!
Ramazan Sayar
Veli lakaplı Sultan İkinci Beyazıt Han kendi şahsi serveti ile yaptırdığı Beyazıt Camii'nin inşaatına 1501 senesinde başlamış.
İnşaat altı sene sürmüş. Ve bu güzel mabet 1506 senesinde tamamlanarak müminlerin ibadetine açılmıştır.
Cami yapılırken İşin başında usta ve işçilerin gündelikleri hesaplanıp herkesin ne miktar Akçe alacağı kendilerine bildirilmiş.
Sonra da bu akçeler küplere doldurularak, inşaatın bir köşesine bırakılmış.
O günkü iş bitip de akşam paydos olunca herkes küpün içinden kendi hakkına düşen akçeyi alırmış.
Fakat gel gelelim usta ve işçiler dağılıp, küpler toplandığında, küpün birinin içinden akçeler eksik değil de hep bir yevmiyelik fazla akçe çıkıyormuş.
Bu durum İnşaat yöneticilerini oldukça rahatsız etmiş. Acaba kim hakkını almıyor diye aylarca araştırılmış. Sonunda sıkı bir takiple kimin akçesini almadığını bulmuşlar.
Üstü başı fakir giyimli bir işçi akşam olunca gizlice akçesini almadan kaçıyormuş.
Yine böyle bir iş bitimi akşam işçiyi yevmiyesini almadan uzaklaşırken yakalamışlar. Burası padişah hayratıdır. Alın terinin karşılığı alınmadan olmaz deyip geçmiş yevmiyeleri teker teker eline saydıktan sonra merakla emeğinin karşılığını ne için almadığını sormuşlar:
Gariban amelenin verdiği cevap bizim iklimlerin insanına yakışır güzelliktedir.
"Benim ne malım ne mülküm ne de kenarda birikmiş üç beş kuruş param var. Şu fani dünyada Allah rızası için hiçbir hayır yapamamanın ıstırabıyla kıvranıyorum. Bari bu caminin inşaatında para almadan çalışayım da hayır yapayım diye düşündüm." demiş.