
Emirdağ'ı
Ramazan Sayar
Afyon'un Emirdağ ilçesi Hamzahacılı köyünde birbirini deli gibi seven iki genç.
Öyle ki birbirlerini ta ufak yaştan itibaren deli gibi öleyise seven iki genç...
Genç delikanlı, Emirdağ'da ilk ve ortaokulu bitirdikten sonra, o zamanlar bulunduğu beldede henüz lise ve dengi okul bulunmadığı için eğitimine Afyon' da devam eder.
Kız ise bu ayrılığa daha fazla dayanamaz ki, yüreğinin derinliklerinden gelen bu sevgi sesini ağıtlara dökmeye karar verir.
Kızın söylediği aşk ve sevda kokan bu yanık ağıtlar Emirdağ'da dillere destan olur.
Hamzahacılı köyü, diğer köylere giden yolun üzerinde olduğu için, kız birgün suya giderken , yolda başka bir delikanlı bu kızı görür ve çok beğenir.
Kızı babasından istetir. Ne gerekiyorsa yaptırır ve hatta başlık parasına kadar verdirir.
Sonunda bu kıza nişanlanır. Kız içinde bulunduğu bu talihsiz durumu Afyon'da eğitimine devam eden oğlana bildirir.
Bildirir bildirmesine ama o zamanlar şimdilerde ki gibi çok hızlı olmadığından mektup oğlana çok geç ulaşır.
Oğlan mektubu alır ve " Sınavlarım bitsin de öyle gideyim" düşüncesi ile kızın yanına vaktinde ulaşamaz.
Kız sevdiği oğlandan haber alamayınca ne yapacağını şaşırır ve çaresiz yüreğinden geçen duyguları ağıta dönüştürür.
Bu arada bir taraftanda düğün hazırlıkları başlamıştır. Kız ise geçen her gün her dakika içten içe kendini yemektedir.
Öyle ki morali iyiden iyiye bozulan kız düğün gecesi her şeyi göze almış ve kendini asmak için yağlı urganı bile hazırlamıştır.
Yani o derece kararlıdır. Sırrını söylemek, derdini açmak amacı ile kardeşliği olan Dudu'nun yanına gider.
Dudu'nun yanında babasının olduğunu görünce derdini ona da açamaz. Helallaşamaz bile. Üzgün ve çaresiz evine geri döner.
Kız kendini asmak için evlerinin ahırında hazırladığı urganı yağlarken, bir yandan da kendisine, aşkına, sevdasına velhasıl içerisinde bulunduğu bu çaresizliğe yaktığı ağıtı okumaya devam eder.
Kızcağız gençliğinin baharında muradına eremeden kendi isteği ile bu dünyadan göç eder.
Bizlere de "Emirdağ'ı birbirine ulalı" ağıtını bırakır. bu ağıt günümüze kadar türkü olarak gelir.
Bakalım bu ağıtta neler söylenmiş....
EMİRDAĞ'I
Emirdağ'ı birbirine ulalı.
Altın yüzük parmağında dolalı.
Burnun mu büyüdü gelin olalı.
Ben seni kız iken seven oğlanım.
Bilemedim yaylanızın yolunu.
Saçın uzun bağlasınlar kolunu.
Eğer anan seni bana vermezse.
Yemin ettim keseceğim yolunu.
Emirdağ'dan bir geçmeylen yol olmaz.
Altın yere düşmeyinen pul olmaz.
Fadime'mi sarmalara doyulmaz.
Al bohçanı tut yaylanın yolunu.
Emirdağı'na da kara gidelim.
Ayvadan usandık nara gidelim.
Buranın kızları gönül eylemez.
Gönül eyleyecek yere gidelim.