Emaneti getirdin mi?
Ramazan Sayar
Ashab-ı kiramın büyüklerinden Abdurrahman Bin Avf hazretleri müslüman olmasını şöyle anlatır:
"Peygamber efendimiz peygamberliğini tebliğe başlamadan bir yıl önce ticaret maksadıyla Yemen'e gitmiştim
Yemen'de Askelan isminde yaşlı bir kimse vardı.
Her gittiğimde bana:
"Mekke'de yeni bir din getirip sizin dininize karşı çıkan bir zat var mıdır?" diye sorardı.
Ben de:
"Hayır, öyle biri çıkmadı. Ben duymadım." derdim.
Resulullah efendimizin peygamberliğini yaymaya başladığı sene yine Yemen'e gidip o zatın misafiri olmuştum. Bana yine sordu:
“Sana her zaman sorduğum zat dinini yaymaya başladı mı?”
Benim haberim olmadığı için yine "Hayır" cevabı verdim.
Buna rağmen ihtiyar bana dedi ki:
“Ben sana senin yaptığın bu ticaretten çok daha faydalı bir işi haber vereyim mi?”
“Evet ver.”
"Şimdi söyleyeceklerimi iyi dinle. "Allah senin kavminden seçtiği birini peygamber olarak gönderdi. O'na kitap indirmeye başladı. Allah’u Teâla’nın seçtiği bu kimse insanları putlara tapmaktan yasaklayıp islam dinine davet edecektir. Bâtılı ortadan kaldıracak, hakkı yayacaktır."
“Ey Abdurrahman, sen çabuk dönmeğe bak. Bir an önce git. O'na yardımcı ol. Kendisini tasdik et. Şu beyitleri de benden kendisine götür.”
Sonra ben söylediği beyitleri orada ezberledim. Hemen Mekke'ye döndüm. Hazreti Ebubekir'i bulup Yemen'li ihtiyarın söylediklerini kendisine anlattım.
"Ya Ebubekir, böyle bir kimse var mıdır? Sen tanıyor musun?" diye sordum.
Hazreti Ebubekir şöyle cevap verdi:
"İşte bu zat Muhammed Bin Abdullah’tır. Gerçekten de Cenab-ı Hak O'nu insanlara peygamber olarak gönderdi. Sen de O'na git. İman et.
Sonra hemen Resulullah efendimizin yanına gittim. Beni görünce sordu:
“Ya Abdurrahman emaneti getirdin mi?”
"Hangi emanetten bahsediyorsunuz, anlayamadım?"
"Bana verilmek üzere o zatın gönderdiğini getir ver. Onu bana gönderen zat Himyeroğullarının en iyi müminlerindendir."
Hâlbuki ihtiyarın söylediklerini Hazreti Ebubekir'den başkasına söylememiştim O’da Resulullah efendimiz ile görüşmemişti. Anladım ki, bu zat hak peygamberdir. Hemen kelime-i şahadet getirip Müslüman oldum.
Sonra Resulullah efendimize de o ihtiyarın söylediklerini anlatıp söylediği beyitleri okudum. Bunun üzerine peygamber efendimiz buyurdu ki:
"Zaman zaman öyle müminler olacak ki, onlar beni görmeyecekler. Fakat beni tasdik edip iman edeceklerdir. İşte böyle kimseler benim hakiki kardeşlerimdir.
Abdurrahman Bin Avf hazretleri bir gece oturup bütün servetini deftere yazdı. Sonra bütün malının muhacir ve Ensar’dan olan müslümanlara verilmesini vasiyet etti. Kendisi ashabın en zengini idi. Büyük bir serveti vardı.
Sabahleyin namazdan sonra Cebrail (aleyhisselam) gelip:
“ Ya Resulullah, Allah’u Teâla sana buyurdu ki, Abdurrahman'a benden selam söyle. Yazdığı sadaka defterini kabul ettim. Allah’u Teâla’nın ve Resulünün vekili olarak bu malları istediği gibi kullansın… Kendisinden hesap sorulmayacaktır. Kendisini Cennetle müjdele…!”
