Ahu gözlüm tut elimden
Ramazan Sayar
Ozanımız AŞIK FEYMANİ- Osman TAŞKAYA Gerçekten ahu gözlü bir kıza aşık olur. Kız da kendine aşıktır . Kozanın Bucak köyünden ustası Deli Hazımın kızını ister, her şey yolunda giderken, düğün günü aynı saatte jandarmalar bir suç işlediğini öne sürerek.
Ozan'ımızı götürürler. Tam 33 gün cezaevinde kaldıktan sonrada suçsuz olduğunu söyleyerek geri bırakırlar.
Sonra eve dönen Osman TAŞKAYA "AHU GÖZLÜ"nünü babası tarafından kaçırıldığını öğrenir ve 3 yıl izini bulamaz. Çünkü ailesi izlerini kaybettirmişlerdir. AHU GÖZLÜ Fatma hanım Ozan'ımızın ailesine sürekli olarak rumuzlu- şifreli mektuplar yazarak kendini hatırlatmaya çalışır.
Ozan'ımız her yerde çok sevdiği AHU GÖZLÜ'sünü arıyor, bulamıyordur. Günlerden bir gün Ozan'ımızın Hasan isimli yakın bir arkadaşı, onun yıllarca aradığı sevdiceğini Adana’da küçük saat civarında gördüğünü söyler.
Olaylar birbirini kovalar böylece. Ozan'ımız hemen bir mektup yazarak çok sevdiği arkadaşına, eğer onu tekrar görürse mektubu, AHU GÖZLÜ'süne gizlice vermesini söyler. Hasan bey arkadaşının yazdığı mektubu alır. AHU GÖZLÜ'yü tekrar görür, Ozan'ımızın mektubunu verir. Mektubu okuyan AHU GÖZLÜ Fatma hanım çok sevinir.
Bir gün, Fatma hanımın sürekli olarak gönderdiği rumuzlu-şifreli mektuplardan biri Ozan'ımızın ablasının eline geçer. İçinde adres yazılı mektubu okuyan abla, doğruca adrese gider ve AHU GÖZLÜ'YÜ rızasıyla Mersin'deki kendi evlerine getirir.
Hikayenin sonu mutlu bir şekilde biter. Şimdi ise halâ birbirine aşık bu güzel çift Kadirli Azaplı köyünde mutlu bir şekilde hayatlarına devam ediyorlar.
Bu kadar güzel hikayenin baş kahramanları olan, muhteşem eseri yazmadan olmaz
AHU GÖZLÜM TUT ELİMDEN
Ahu gözlüm tut elimden.
Vazgeçmeden emelimden.
Aşkın beni temelimden.
Yıkmadan gel, yakmadan gel
Derde salmadan başımı.
Noksan etmeden işimi.
Damla damla gözyaşımı.
Dökmeden gel, akmadan gel.
Göz değmeden yapımıza.
Yıkılmadan tapımıza.
Kara deve kapımıza.
Çökmeden gel, ıkmadan gel.
Kader bağlamadan zincir.
Bağlar ise gönül incir.
Felek ocağıma incir.
Dikmeden gel, ekmeden gel.
Bu ayrılık telimizi.
Bulandırır selimizi.
Hasret, gurbet belimizi.
Bükmeden gel, bıkmadan gel.
Feymânî’yim kaçma benden.
Gönül usanmadı senden.
Ecel tatlı canı tenden.
Çekmeden gel, çıkmadan gel.
