YENİDEN YAZMAK 

‘Yeniden yazma’nın anlamı tabii ki önemli. Çünkü ilk bakışta farklı manalara çekilebilir. Ancak burada kastedilen mana, daha önce yazılan bir yazıyı yeni baştan kaleme alarak yazmak değil, ‘yazı yazmaya yeniden başlamak’ olduğudur.
Çünkü ben gazetem olarak gördüğüm ‘Hakimiyet’te belli günlerde olmak üzere bir müddet günün gerektirdiği konulara göre köşe yazısı yazdım ve yazıyordum. Fakat kendime göre makul bir sebepten dolayı bir müddet ara verdim. Ancak bu ara, isteğim dışında olsa da düşündüğümden uzun sayılacak bir süreye ulaşıverdi. Sonunda tekrar yazmamın uygun olacağını düşündüm ve yazmaya karar verdim. 
Bu kararımdan sonra da her şeyden önce yazmayı bırakmamın sebebinden daha çok yazmaya yeniden başlamamın varsa sebebini belirtmemin faydalı olacağını düşündüm. 
Emekli olduğum için, tabii olarak gerçek muhataplarım olan öğrencilerimden uzak durumdayım. Ne var ki insan, yaşı ilerlemiş olsa da değişen günlük şartlar karşısında gelişen ve hem de olgunlaşan fikirlerini, yani bilgi ve fikir olarak, birikimlerini birileriyle paylaşabilirse bunun bir anlamı ve değeri olduğunu ve olacağını daha iyi bir şekilde fark edebiliyor. 
Bu düşünceyle yeniden yazabileceğimi gazetenin ilgili ve yetkililerine ifade ettim. Onlar da yazabileceğimi ifade ettiler. Ben de bana ayrılan günde tekrar yazmayı uygun buldum. Böylece bu düşüncemi ‘yeniden yazmak’ başlığı ile ifade ederek huzurlarınızdayım. 
Bundan böyle Allah’ın izin verdiği ve benim de yazma gücüm devam ettiği süre içinde bu köşede düşüncelerimi ve konu ile ilgili bilgilerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. 
Şüphesiz sizlerle paylaşmak istediğim düşüncelerim genel olarak dini ve eğitim ve öğretimle ilgili konular üzerinde olacaktır. Ancak zaman içinde elde edebildiğim bilgileri ve yaşadığım hayatım boyunca görüp geçirdiklerim ile hayatım boyunca gözetlemek imkânı bulduğum siyasi ve siyaset dışı olayların üzerimde bıraktığı izlenimleri ve bu izlenimlerin kazandırdığı olayları değerlendirebilme imkânını da zaman içinde ve yerine göre değerlendirmeye çalışacağım da tabiidir. 
Aslında siyaset deyince bizde herkes o konuda kendisini yetkili görür ve bir siyasi olay üzerinde istediği gibi ulu orta değerlendirme yapmaktan çekinmez ve hatta o konuda kendisini yetkili bile görür. 
Gerçi herkesin kendisini yetkili gördüğü tek saha siyaset sahası da değildir. Bunun yanında dini konular da herkesin yetkili olduğu konulardır. 
Yani böyle bir kimse, bir topluluk içinde eski veya günlük siyasi veya dini bir konu gündeme gelse, aralarında da bu konularda yetkili kişi veya kişiler bulunsa, onları dinlemek ve onların bilgi ve düşüncelerinden faydalanmak yerine, kendi düşünce ve bilgilerini söylemekten çekinmez. Fakat aynı zamanda bunun en doğru olduğunu kabul ederek benimsemelerini de ister. Bu da benim fikirlerimi ifade ederken ne kadar dikkatli olmam gerektiğini bana hatırlatmaktadır.  
Ancak benim yazıp söyleyeceğimin böyle olmayacağını da düşünüyorum. İnşallah öyle de olur.