
YENİ HÜKÜMET
Prof. Dr. Mustafa Uzunpostalcı
Seçim, seçim öncesi iktidarda bulunan ve önceki yönetiminin seçmenlerce beğenildiği anlaşılıp tekrar iktidara getirilen parti yeni hizmetler için kolları sıvaması gerekmektedir. Tabii AK Parti’den söz ediyoruz. Daha önce üç seçimi açık ara önde kazanan ve dördüncü seçim için kolları sıvayan Ak Parti artık yeniden, ama bu sefer icraat için kolları sıvamak durumundadır.
Şöyle de diyebiliriz: Önceki iktidarlığı eski seçim ve hükümet sistemi üzerine iken bu defa yeni sisteme göre hükümet edecek ve icraatını bu sisteme göre yapacaktır.
Şimdiye kadar iktidar partisinin meclisteki çoğunluna göre icraatta bulunmuş iken, bugün meclise göre değil, halkın seçtiği ve Devlet Başkanı yaptığı Cumhur Başkanının icraatta yönlendirmesine göre hareket etmek ve bu yönde icrayı faaliyette bulunmak mecburiyetindedir.
Bu sistemin henüz ne getirip ne götüreceği yapılacak icraatlar neticesine göre değerlendirilecek olması yeni hükümetin başarı notunu belirleyecektir.
Bu sebeple de yeni hükümet geçmiş dönemlerde yapılan icraatların iyi veya kötüsüne göre değil, yeni hükümetin yüklendiği hizmete verdiği öneme göre icraatta bulunacaktır.
Ancak bunun geçmişi bir tarafa atması anlamına gelmez. O dönemde verilen hizmetlerin vatandaş seviyesinde nasıl karşılanmış olduğu konusu dikkate alınmak durumundadır. Diğer bir ifade ile yeni hükümet hem icraatta çabuk hareket edecek, hem de yapılan icraatın yerinde olup olmadığı konusunda tam bir dikkat kesilecektir.
Bize göre aynı parti hükümetlerinin bugüne kadar verdikleri hizmetlerde vatandaşlarını ulaşılan refahtan pay almaları hedefini esas almış ve her vatandaşın refahtan pay almasına öncelikle dikkat edilmiştir. Dolayısıyla refahı doğuran ve geliştiren noktalarda yeterli hizmet sundukları söylenemez. Çünkü bu durum ikinci plâna itilmiştir.
Bizce sıra artık buna gelmiştir. Yani refahtan faydalanabilmek için refahı doğuran ve sağlayan alt yapıların geliştirilmesi için yatırım yapılması ve bu konuya ağırlık verilmesi gerekir.
Meselâ sporda ve özellikle de futbolda parayı verip dünyada hangi futbolcu iyi ise en yüksek parayı vererek Türkiye’ye getirmek ve bir spor kulübüne mal ederek orada oynatmak yerine yerli futbolcu yetiştirmek için yatırım yapmak zamanı gelmiştir. Bunun için yatırım yapacak yöneticileri iş başına getirerek değerlendirmek bugünkü iktidarın önceliği olmalıdır.
Diğer konularda da durum böyledir. Özellikle de Milli Eğitim Bakanlığı ve yatırıma yönelik bakanlıklar böyle bir anlayışla hareket etmeli ki, refahtan pay alırken herkes bunu hak etmiş olarak değerlendirebilmelidir.
Konuya diğer açılardan bakarak değerlendirmeye çalışacağız.