Prof. Dr. Mustafa Uzunpostalcı

Üç Aylar Ve Ramazan

Prof. Dr. Mustafa Uzunpostalcı

Bilindiği gibi insanoğlu günleri belirlemek için ay ve güneşin deveranından istifade etmişlerdir. Cumhuriyet dönemine kadar bizim kullandığımız takvim ay takvimi idi. Cumhuriyetten sonra ise Batılı Devletlerin kullanmakta olduğu güneş takvimini biz de kabul ederek onlarla aynı noktada birleştik.

Yine bildiğimiz gibi Güneş Takvimi dünyanın güneş etrafında dönmesinden elde edilmiştir. Dünya ise güneş etrafında dönüşünü üç yüz altmış beş gün altı saatte tamamlamaktadır. Bu sebeple de bir güneş yılı normalde üç yüz altmış beş gündür. Kalan altı saat ise toplanarak bir gün halinde şubat ayına eklenmek suretiyle yıllık takvimlerimiz belirlenmiştir.

Ay takviminde ise ayın dünya etrafında dönüşü esas alınarak belirlenmiştir. Burada da ayın dünya etrafındaki dönüşü esas alınmıştır. Bu takvime göre ise günün başlangıcı ayın ilk olarak ve hilâl şeklinde dünya üzerinde görünmesi ile başlar. Ve bir aylık süre tekrar aynı şekilde görünmesi ile biter. Bundan da anlaşılacağı üzere ay takviminin başlangıcı akşam saatlerine rastlamaktadır. Eskiden beri kullanılmakta olan takvim de budur.

İslâm’ın doğduğu yıllarda kullanılan takvim de bu idi. Bu sebeple de hâlen dini günleri bu takvime göre belirleyerek bu günlerimizi kutluyoruz. Nitekim bugün idrak ettiğimiz Ramazan ayının tespiti de böyle olmuştur. Yani bugün Ramazan ayının ilk günüdür. Çünkü Müslümanların yerine getirmekle yükümlü bulundukları oruç tutma ayı olan Ramazan ayı bugün başlamış bulunmaktadır.

Ramazan ayı bu takvime göre yılın dokuzuncu ayıdır. Bu arada şu hususu özellikle belirtmek isterim: Bu takvime göre “Üç Aylar” olarak isimlendirilen ve belirlenen aylar vardır. Bunlar da yılın yedi, sekiz ve dokuzuncu aylarıdır. Adları da sırası ile “Recep”, “Şaban” ve “Ramazan”dır. Bundan da anlaşılacağı üzere bugün dinimizce kutsal sayılan bu ayların sonuncusu olan Ramazan ayını idrak etmiş bulunuyoruz.

Bu üç ayın dinimizce kutsal sayılmasının ve önemli görülmesinin sebebi ise bu aylarda dinimizce kutsal sayılan dört geceyi barındırmasıdır. Bu geceler bilindiği gibi “Reğaib”, “Mi’rac”, “Mevlid” ve “Kadir geceleri”dir. Bu kutsal sayılan ve hem anmak ve hem de bu gecelerin kutsallığından istifade ederek geçen günlerimizi hatırlayıp değerlendirmek bizim için önemlidir. Çünkü Müslüman olarak bizim kendimizi kontrol etme görevimiz vardır. Bu sebeple de bundan önceki günlerde nasıl yaşadığımızı düşünerek, geçmiş günahlarımızın bağışlanmasını isteyip bundan sonra dinimizin bizden istediği ve beklediği şekilde yaşamaya karar verme imkânını bize sağlayan gecelerdir.

Bu sebeple bizim için Ramazan ayı hem ibadet yapma ve hem de geçmiş günlerimizi düşünerek hatalarımızı düzeltebilmemiz için büyük bir fırsattır. Bir taraftan oruç tutarak ibadetimizi yaparken ve bu sorumluluğumuzu yerine getirirken, diğer taraftan da geçmiş günlerimizi göz önüne alarak yaptığımız hata ve günah olan işlerimizi terk etme fırsatından faydalanmalıyız. Her gün ve özellikle de bu ayın yirmi yedinci gecesi olan Kadir gecesini unutmadan ibadetimiz tam yapmalı ve geçmiş günahlarımıza tövbe etmeliyiz.

Ramazan’ımız mübarek olsun.

Yazarın Diğer Yazıları