Prof. Dr. Mustafa Uzunpostalcı

Müslümanların imtihanı

Prof. Dr. Mustafa Uzunpostalcı

Bilindiği gibi Allah kâinatı ve onda olanları yaratandır. Biz insanlar da bu kâinatın içinde ve dünya dediğimiz bir gezegenin üzerinde geçici bir süre kalmak üzere yaratılmış bulunmaktayız.

Yaratılmış olan biz insanlara üzerinde yaşadığımız dünyanın özelliklerine uyum sağlayacak ve yaratılış gaye ve hedeflerine ulaşabilecek bir kabiliyet verilmiş olduğu da muhakkaktır. Nitekim etrafımızda her an ve her dakika gördüğümüz gerek bizlerin gerçekleştirdiği ve gerek çoğu zaman yaratıcısını unutarak kendimizin meydana getirdiğimizi zannettiğimiz olayları da görüp durmaktayız.

Müslümanlar olarak biz insanların bu dünyada diğer insanlardan farklı bir yönümüzün bulunduğu da unutmamamız gereken bir hakikattir. O da diğer insanlar da dikkate alındığında kardeşliğin yalnızca müminler arasında olduğudur.

Durum böyle olunca Müslüman olarak bizler her ne kadar, dünya üzerinde, tek bir devlet halinde bulunup yaşıyor olmasak da bizden farklı devletler oluşturan diğer Mü’min ve Müslüman kardeşlerimizi de her yönüyle düşünüp birbirimizi kollayarak hareket etmemizin gerekliliği kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

Yani Müslüman olmayanlar, halkı Müslüman olan bir devlet aleyhine bir davranış sergilediklerinde veya buna teşebbüs ettiklerinde yeryüzünde ne kadar Müslüman ve Müslüman Devlet varsa hepsinin bu mağdur devletin yanında yer alması gerekir. Fakat ne yazık ki, günümüzde böyle bir davranışı görememekteyiz.

Bilindiği ve çeşitli sebeplerle gördüğümüz gibi, Müslüman olmayanlar yeryüzünde ayrı devletler kurmuş olsalar ve birbirleriyle sınır komşusu olmasalar da birine dışarıdan bir zarar verecek davranışla karşılaştıklarında biri diğerinin yardımına hemen koşmaktadır.

Nitekim şöyle etrafımıza bir baktığımızda durumun böyle olduğunu hemen görebiliriz.  Müslüman bir Devlet olan Türkiye Akdeniz’de bir arama yapmaya başladığında buna hemen Müslüman olmayan bir başka komşu devlet itirazda bulunup Türkiye’nin orada böyle bir aramada bulunamayacağını dile getirmiştir.

Dikkat edilirse bu karşı çıkan devleti destekleyen ve halkının aynı dine mensup olduklarını gördüğümüz devletler, kendilerini doğrudan ilgilendirmese de hemen o devletin yanında yer almış bulunmaktadır.

İşin garip ve tuhaf olan yönü ise uluslar arası anlaşma ve sözleşmelere göre haklı olan Müslüman Türk milletinin yanında yer alması beklenen diğer bazı Müslüman ülkelerin Türkiye’nin karşısında yer almış olmasıdır.

 ‘Bunun sebebi ne olabilir?’ diye düşündüğümüzde gördüğümüz ise kendi menfaatlerini bağladıkları halkı Müslüman olamayan ülkelerin yanında yer almak gerektiği düşüncesinden öteye geçmediğini görmekteyiz. Yani bırakın aynı dine mensup olan ülkenin yanında yer almayı haklının yanında bile olmaktan korkmak ve çekinmek durumunda kaldıklarını da görüyoruz. Yani bazı Müslüman ülkeler bu durumda haksız da olsalar kendileriyle bağlantıları olan ve halkı Müslüman olmayan ülkelerin yanında yer alabiliyorlar.

Nitekim haksız olarak Ermenistan, Halkı Müslüman olan Azerbaycan’a saldırdığında da durum bu yönde gelişmiştir.

Şimdi sormak istiyorum: Müslümanlar ne zaman akıllarını başlarına toplayıp yeryüzünde imtihanda olduklarını hatırlayacaklar da birbirlerinin kardeşleri olarak yaşama yoluna girecekler?

Bu hususta teşebbüs edip adım atarak bazı Müslüman ülkeleri ziyarette bulunan Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyaretinin boşa çıkmayacağını ümit ederek Allah’tan biz Müslümanlara akıl sağlığı vermesini niyaz ederim.

Yazarın Diğer Yazıları