Korkmak Ve Korunmak
Prof. Dr. Mustafa Uzunpostalcı
Bilindiği gibi biz insanlar Allah’ın yarattığı diğer canlılardan farklı olarak akıllı, şuurlu ve idrakli olarak yaratılmış bulunuyoruz. Bu özelliklerimiz aynı zamanda onlardan üstün olduğumuzun bir işaretidir. Ne var ki, bu özelliklerimizi bizler ya yerinde ve zamanında veya doğrudan doğruya yerinde ve gereği gibi kullanmıyor veya kullanamıyoruz. Bu sebeple istemediğimiz ve ummadığımız bir zamanda beklemediğimiz bir takım olumsuzluklarla karşılaşıveriyoruz. Bu durumdan da memnun olmuyor ve özellikle de böyle bir durumdan önceden konunun uzmanları tarafından uyarılmış ve dikkatimiz çekilmiş ise bu pişmanlığımız bir kat daha artıyor. Fakat atalarımızın önceden bildirdikleri gibi, son pişmanlık da fayda vermiyor. Bu durum ise bizim üzüntümüzü bir kat daha artırıyor.
Bilindiği gibi, içinde yaşadığımız günlerde daha önceki ay ve yılarda yaşadığımız ve can kaybı bakımından diğerlerinden fazla olan bir hastalık yaşadık ve tam atlattık zannettiğimiz bir zamanda bu hastalığın geri geldiği söylenen günleri yaşamaya başladık. Bu hastalık herkes tarafından bilinmekte ve önceden alınacak tedbirler de belirlenmiş bulunmaktadır. Bu tedbir ise koruyucu aşıdır.
Yani bu hastalığa yakalanmamak için öncesinde bu aşıyı yapar veya yaptırırsak ya ona hiç yakalanmaz veya yakalanmışsak da kolaylıkla ve kısa zamanda atlatabiliriz. Bilindiği gibi, bütün bu durumlar ilgili ve yetkili kimseler tarafından bizlere duyurulmuş ve bizler bilgilendirilmiş durumdayız.
Fakat ne yazık, günümüzde bu hastalığın geri gelmek üzere olduğu yine ilgili ve bilgililer tarafından haber verilmektedir.
Tabii bu hastalığın herkes tarafından bilindiği ve duyunca da anlaşıldığı üzere ‘Korna’ denen hastalıktır.
Yine bilindiği gibi, bu hastalıktan en basit korunma yolu, ilgili ve yetkililer tarafından önceden belirtilip duyurulmuş bulunmaktadır: Maske takmak. Ne var ki, böyle bir ikaza zamanında uyup tedbir almamız gerekirken, ‘bana bir şey olmaz’ gibi basit ve geçersiz sözlerle geçiştirme yoluna gitmekteyiz.
Ancak yaşadığımız şu günlerde maske takma mecburiyeti yeniden gelecek görünüyor. Şu hususu çoğu zaman unutuyoruz: Kendimizin hastalanmasını önemsemesek ve bu sebeple de yaşadığımız hayatımızda sık münasebette bulunduğumuz kimselere bulaştırabileceğimizi düşünmüyoruz.
Halbuki bir insan ve özellikle de Müslüman bir insan olarak en az kendimizi düşündüğümüz kadar, devamlı münasebette bulunduğumuz, hısım-akraba, konu-komşu veya dost arkadaş… ve daha başkalarına bizim aracılığımızla bizden gelen veya gelecek olan bir zarardan da sorumlu olduğumuzu bilmeliyiz. Çünkü hep birlikte yaşıyoruz. Birbirimizden ve birbirimizin varlığından faydalanıyoruz. Bu durum asla unutulmamalı.