Prof. Dr. Mustafa Uzunpostalcı

Her Gün İmtihandayız

Prof. Dr. Mustafa Uzunpostalcı

Bildiğimiz gibi Allah biz insanları yaratıp dünya üzerinde yaşamak üzere bizlere hayat vermiştir. Ayrıca bu hayatımızın geçici olduğunu ve esas hayatın ise ebedi olup bu hayatımızda elde ettiğimiz verilere göre ebedi hayatın iki ayrı yerinden birine gideceğimizi ve o hayatın ise ebedi olacağını kitaplar indirerek peygamberleri aracılığı ile bunları kulları olan biz insanlara da bildirmiştir. 

Ebedi olan bu iki yerden biri cennet, diğeri ise cehennemdir. Cennet kendisini yaratan Allah’ın bildirdiği ve gösterdiği bir hayatı benimseyip ona göre yaşayan kulları için ebedi olduğu gibi, aksine kendi irade ve isteğine göre yaşayanlar için ise cehennem hayatının ebedi olduğunu bildirmiştir.

Yani biz insanların bu hayatın geçici olduğunu her gün en sevdiğimiz bir yakınımızı elimizle toprağa verdiğimiz gerçeği apaçık önümüzde duruyorken, başka bir delil aramaya ihtiyaç olduğunu sanmıyorum. Fakat nedense, ölümü bir yakınımızı toprağa verirken ancak hatırlamakta oradan ayrılınca da hemen unutup kendimizi ebedi sanıp dünya hayatına verip ona bağlılıklarımızı sürdürüyoruz.

Sonra da kendi elimizdeki canlı ve cansız varlıklarımızı yani evlât ve maddi vatlıklarımızı değerlendirip özellikle de mallarımızın çokluğu ile başkalarına karşı övünmekten geri durmuyoruz. Bu varlıkların kendimize Allah tarafından verildiğini unutuyor, kendimizin kazandığını övünerek ve böbürlenerek başkalarına karşı üstünlüğümüzü kabul ettirebilmek çabasından asla geri durmuyoruz.

Her gün yaşadığımız hayatımızı borçlu bulunduğumuz Allah’ımıza, her durumda şükretmek yerine maddi bir aksaklık, bir eksiklik veya kendimizde ve sevdiğimiz bir yakınımızda bir kayıp gördüğümüzde ise feryadımızı duymayan kalmıyor.

Yaşadığımız günlerde havaların durumunun bize bu mevsimin ne getireceği konusunda bir bilgi verdiği anlaşılmaktadır. Nitekim bu konuda şimdiden şikâyetler başlamış görünmektedir. Bu yılın sebze ve meyvelerde yeteri kadar bolluğun olmayacağı gazetelere yansımış bulunmaktadır.

Ne var ki, bu durumun da bizim için bir imtihan olduğu bir gerçektir. Nitekim Allah bu konuda bize önceden bilgi vermiş bulunmaktadır: “Andolsun ki, biz sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz (imtihan ederiz). (Ey Peygamber!) sabredenleri müjdele (el-Bakara/153). Görüldüğü gibi, mallardan/ürünlerden ve canlardan eksilen her miktar bizim için bir imtihandır.

Mallar eksilince onu Alllah’tan bilmek gerektiği gibi o fazlalaşınca da durumun yine Allah’tan olduğunu kabul etmemiz gerektiği açıkça bildirilmektedir. Çok mal sahibi olduğumuzda da durumun yine Allah’tan geldiğini bilerek şükretmek ve kendi bilgiçliğimizin arkasına sığınmamamız gerekir. Çünkü her ikisi de bizim için bir imtihandır. Kayıplarda sabır, kazançlarda ise şükür bizim inancımızın dışa vurulması, kalbimizde olanın tezahürüdür.

Yazarın Diğer Yazıları