Ezeli Hastalığımız: İsraf
Prof. Dr. Mustafa Uzunpostalcı
Bilindiği gibi israf, bir eşya veya mal gibi maddi bir şeyi veya zaman gibi manevi bir değeri gerekli olduğu yerde gereğinden fazla olarak kullanmak demektir. Tabii bunları gerekli olan yerde ve gereği kadar kullanmak bir insanlık gereğidir. Bu sebeple de öyle yapılması gerekir. Gereğinden az olarak kullanmak da cimriliktir.
Buna göre ister maddi, ister manevi şeyler olsun elimizdeki imkânları yerinde ve zamanında gereğinden ne fazla ne de eksik kullanmamalıyız. Aksine tam yerinde ve gereği nispetinde kullanmalıyız.
Fakat nedense günümüz şartlarında bu hususa pek bakmıyor, düşünmüyor ve riayet etmiyoruz. Harcanması gereken yerde malı ve zamanı bazen gereğinden az, bazen de gereğinden fazla kullanıyoruz.
Allah’a hamd ve şükürler olsun, özellikle de maddi yönden günümüz şartlarında imkânlarımız, babalarımızın zamanına göre, daha bir genişlik göstermektedir. Açıkçası çok bollaşmıştır. Bize düşen ise elimizdeki maddi imkânları gerekli yerlere ve gerektiği kadar kullanmamız, harcamamız, sarf etmemizdir.
Böyle olması gerektiği halde, günümüzde kendimizden başlayarak etrafımıza doğru bir baktığımızda durumun hiç de böyle olmadığını görmekteyiz. Elimizdeki maddi ve manevi imkânları gerekli yerlerde ve gerektiği kadar kullanmak yerine har vurup harman savuruyoruz. Maddi imkânlarımızı da zaman gibi manevi imkânlarımızı da gereğinden fazla ve gereksiz yerlere harcamayı marifet olarak bilip değerlendiriyor ve öyle kullanıyoruz. Neticede geriye dönüp baktığımızda da yaptığımızdan pişmanlık duyuyoruz.
Zaman içinde gereğinden fazla kullandığımız veya harcadığımız zamana ihtiyaç duyduğumuzda ise geçmişimizi hatırlayıp pişmanlık duyuyoruz. Keşke geçmişteki şu zamanda bu işi yapsaydım, şimdi böyle bir duruma düşmezdim veya elimdeki imkânları zamanında iyi ve gerekli olarak kadar kullanıp harcasaydım, bugün bu duruma düşmezdim diyerek kendi kendimize pişmanlık duygusuna kapılırız.
Fakat atalarımız bu konuda ne demişler? ‘Son pişmanlık fayda vermez’. Günümüzde de hiç olmazsa bu sözü önceden hatırlayıp sonradan pişman olmamalıyız. Davranışlarımızı yerinde ve zamanında belirleyip elimizdeki imkânları da ona göre kullanmalıyız.
Ama ne yazık ki, böyle davranmayı bir türlü zamanında akıl edemiyor, gerek maddi ve gerek manevi varlıklarımızı zamansız ve boş yere harcamakta devam ediyoruz.
Diğer bir ifade ile israftan kendimizi alamıyor elimizdeki imkânları yerinde ve zamanında kullanamıyoruz. Bu da hepimizin bildiği ezeli hastalığımızdır.
Bir işi yaparken, başkasına bakarak veya ondan daha üstün bir iş yapmak düşüncesi yerine kendi imkânlarımıza bakarak ve maddi ve manevi gücümüze göre hareket etmeliyiz. Bu durumu bilmiyorsak öğrenmeli ve kendimize ve nefsimize hâkim olarak davranmalıyız. Aksi halde her yaptığımız işin sonunda pişman olmaktan kurtulamayız.