
ABD NE YAPMAK İSTİYOR?
Prof. Dr. Mustafa Uzunpostalcı
ABD’nin son dönemlerde akla gelmeyecek veya kendisine yakıştırılamayacak davranışlarda bulunduğu muhalif veya muvafık herkesin dikkatini çekmektedir. Bu sebeple de ne yapmak istediği konusunda açık bir bilgiye sahip olmayanlar olaylar geliştikçe çeşitli yorumlar yapmaktadırlar.
Bu yorumların bir kısmı ABD’nin lehine görünse de üzerinde ciddi bir düşünme ile bunun doğru olamadığı kanısına varmak zor olmuyor. Bundan dolayı da yapılan her yorumun sonunda ‘ne yapmak istiyor?’ veya ‘nereye varmak istiyor?’ sorularından başka bir bilgi edinilemiyor?
Bu konuda yaptığımız yorumlarda küfürde birleştikleri ve birbirinin dostu oldukları için de İsrail’i Müslümanların üzerine kışkırtarak iki yönlü bir fayda elde edeceği düşüncemizi belirtmiştik. Gelişen olaylara baktığımızda bu görüşümüzde yanıldığımızı ortaya koyacak her hangi bir aksi gelişmeyi de henüz görmüyoruz.
Bu sebeple de davranışların dış görünüşüne bakarak olayların görüşümüzü çürütecek aksine bir netice çıkarmak da mümkün görünmüyor. Hatta belki önceki görüşümüzü destekler mahiyette şöyle bir değerlendirme de yapmamız mümkün görünüyor, diyebiliriz.
ABD açıkça dünyanın değişik bölgelerinde çoğu masum insanları hedef alan bir karışıklık çıkarmak peşinde gibi görünüyor. Böylece kaybetmek üzere olduğu dünyaya nizam veren bir ülke görüntüsünü tamamen kaybetmeden yeniden elde etme yolları aramakta olduğu intibaını veriyor.
Son beş on yıldan bu yana gelişen uluslar arası olaylara bir bakacak olursak o olaylardan böyle bir netice süzebilmemiz mümkün görünüyor.
Özellikle Ortadoğu merkezli, fakat aslında Türkiye çevresinde geliştirilen olaylarla ilgili olarak teröristlere olanca yaptıkları her türlü silah ve maddi destek yardımlarının Türkiye tarafından boşa çıkarılması canlarını sıkan olayların başında yer aldığı muhakkaktır.
Bu sebeple de olayların sınırını genişletmek suretiyle Türkiye’yi dara sokacak ve işin içinde yer alacak devletlerin de bundan fazla bir zarar görmese de olabildiğince zarar görmelerini sağlayacak bir oyun oynamak istediği muhakkaktır.
Bunun da en etkin yolu tarihin derinliklerinden gelen bu bölgede etkin bir devlet olma arzu ve isteğinde olan ve hasretle yanan İsrail’in kullanılması hiç de yadırganmayacak ve belki de birçok devlet tarafından hoş görülecek bir neticeye ulaşmak anlamına geldiği yorumu pek uzak görülmemeli.
Başarılabilirse kendisi ile birlikte dostu İsrail’in yanı sıra buna sevinecek, din birliği ve özellikle de İslâm düşmanlığı fikrinde birleşen kimseleri derinden sevindireceği muhakkaktır.
Buna mukabil böyle bir çatışmada yer alan devletlerin zarar görecekleri de muhakkaktır. Bunun kârı da ayrıdır şüphesiz. Bunu bekleyip almak isteyen de bu işi kuran olacaktır.