Şehirleşmek, kentleşmek eylemidir.
Özellikle sanayinin gelişmesi sonucu nüfusun kentlerde toplanması ve kent alanlarının genişlemesi süreci şehirleşmektir.
Sanayi ile birlikte şehirlerde göç artmaktadır.
Göç ile birlikte nüfus artmak ve konut ihtiyacı artmakta.
Konut artınca içme suyu, kanalizasyon, elektrik, yol (ulaşım) ihtiyacı artıyor.
Bunun ile birlikte sosyal alan (park, bahçe, dinlenme yerleri) ihtiyacı artıyor.
Sağlık için, eğitim için, ibadet için yerlere ihtiyaç duyuluyor.
Aldığımız arabamızın taşıyacağı kapasite bellidir değil mi?
Bunun yanın da şehrinde bir taşıma yükü var.
Acaba bu yük göz önüne alınıyor mu?
Şehrin yükü, yukarıda saydığım alt yapı, üst yapı tesislerinin yeterliliği, gücü.
Yeni yerler imara açılıyor, ya da kentsel dönüşüme sokuluyor da acaba bu hesaplar ne kadar dikkate alınıyor?
Önceden tek katlı evde, kişi başı ortalama 80-100 metre kare yeşil alan düşerken, yeni yapılacak yerleşim planlarında 10metre karenin altına düşmektedir.
Sonucunda tüm alt yapı ihtiyaçlarının 8-10 katına çıkması gerektiğinin küçük bir hesabıdır.
Aynı 5 kişilik araca 10-15 kişiye bindirme benziyor.
Sonra yollar yetersiz, enerji yetersiz, su-kanalizasyon yetersiz diye şikâyette bulunuyoruz.
Şehrimizin göbeğinde hala soba yanıyor ve hava kirliliğine çözüm arıyorsak nedenlerinin en büyük sorunu imar planlamalarının gecikmesi ve ileriye dönük yapılmamasıdır.
Sanayi bölgelerinde özellikle ulaşım çok rahat ve güvenilir olmalı.
Toplu taşım ulaşımı ivedi sanayi bölgelerine yönlendirilmeli.
Sanayi şehrin can damarıdır.
Sanayi bölgelerinin her türlü alt-üst yapı sorunları yeterli ise şehrin önemli yükü azalmış demektir.
Şehrin merkezi yerlerinin ulaşımı yeterli ise, toplu taşım araçları yeterli ise ulaşım büyük ölçüde çözülmüş demektir.
Su, enerji sıkıntıları çekilmemesi için yapılacak en önemli etken, yeni şehir planlarında nüfus yoğunluğu dikkate alarak, 1/1000 lik imar planları yapılması.
Şehir planları toplumun mutlu-huzurlu ihtiyaçlarını ve günlük yaşamını insanca yaşayabileceği onların kültür ve yaşam tarzlarına uygun hale getirmek yerel yöneticilerinin sorumluluğundadır.
Şehriniz bu imkanlara sahip ise şanslısınız…
Bugünlerde her partiden yada bağımsız yerel yönetime aday adayları başvuruları yapılıyor.
Sonra bu başvurular için, partililer ve genel merkez adayları belirleyecek.
Bu adayların insanların yüreğine dokunduğu gibi şehire de dokunması gerekir.
Bizlerde adayın samimiyetine insanlar ile eskiden beri diyaloglarına yaptıkları işlerdeki başarılarına, verdiği sözü yerine getirecekleri seçelim.
Takım tutar gibi parti tutarsak sonucunda belediyecilik hizmetlerinden yakınmaya gerek yok.
Kaderimiz belediyecilikte iyi değilmiş demeye hiç hakkımız yok.
O yüzden partiden çok belediye başkanı önemli.
Belediye başkanının kuracağı alt ekip önemli.
Başkanın iyi bir yönetici, iyi bir lider, iyi bir insan, vizyonlu, iyi bir çözüm ortağı olan birinin olması önemli.
Umarım yeni dönemlerde bu özellikteki belediye başkanlarımızın sayısı artar bizde şehrimizde hak ettiğimiz şehircilik ve belediye hizmetlerinden yararlanırız.