Oktay Mermer

Kısa Yaşamda Fırıldak Olmaya Gerek Yok…

Oktay Mermer

Yaşamın ne olduğunu, hayatın anlamını daha önce birkaç kez yazmıştım.

Yaşamın anlamı, hayatın ya da varlığın önemine ve yapısına dair felsefi bir sorudur.

Hayatın anlamı nedir, hayat nedir, yaşamak nedir, yaşam ne hakkındadır, hayatın amacı nedir, varlığın sebebi nedir gibi sorularla benzer ve iç içedir.

Felsefi, bilimsel ve dinsel araştırmalara konu olmuş ve çok sayıda yorum almıştır.

Varlık, toplum, psikoloji, mutluluk, ahlak, özgürlük ve saire konular dahilinde felsefi ve dini açıklamalar yoğunlukla yapılmış, aynı adla birçok kitap yazılmıştır.

Bilimsel çalışmalar evrenin doğumu ve oluşumu üzerinde yoğunlaşır.

Bilim daha çok hayatın “nasıl”ı üzerinde durur.

Felsefi düşünceler materyalist ya da mistik olabilirken, dini düşünceler genellikle mistik- metafizik eksendedir.

Biz burada filozoflardan kısa açıklamalar ileteceğiz.

Yaşamı anlamlı kılmak ve amaçla doldurmak için insanın temel motivasyonu anlam aramaktır.

Anlam, insan acı içindeyken bile bulunabilir.

İnsanı güdüleyen şey yaşamını anlamlı kılma çabasıdır.

Herkes için geçerli evrensel bir anlam yoktur.

Her birey için yaşamın anlamı farklıdır.

Nihai anlamda yaşam sorunlara doğru çözümler bulmak ve her birey için kesintisiz olarak koyduğu görevleri yerine getirme sorumluluğu üstlenmek anlamına gelir.

Bu görevler ve bu nedenle yaşamın anlamı insandan insana ve an be an değişir.

Yalnızca tek bir insan için anlam taşıyan bir sözcük aslında anlamsız olur.

Her insan önemli biri olmayı amaç edinir.

Ancak kendi önemlerinin başkalarının yaşamlarına yaptıkları katkılarda yattığını anlamazlarsa sürekli olarak aynı yanlışı tekrarlarlar.

Atalarımızı var eden, onları anlamlı kılan şey bugünkü hayata yaptıkları katkılardır.

Öyle ise diğerlerine ne oldu? Sorusu ile sadece kendini düşünen bencil bireyleri hedef alır.

Dürüst insanların alışkanlıklarına ve bu değerli kişilik özelliğini oluşturan özelliklere biraz daha yakından bakalım.

Bağlam ne olursa olsun, gerçeği her zaman savunmak ve talep etmek için cesaretiniz yoksa dürüstlük anlamsızdır.

Dürüst bir kalbe sahip olan herkes, adaletsizliği, şantajı, yarı-gerçekleri ya da yalanları desteklemez.

Buna ek olarak, bu dürüstlük diğerlerinden de beklenir.

Öte yandan, hepimiz biliyoruz ki, bu tür bir kişisel bütünlüğü savunmak ve yaymak kolay değildir.

Kamuflajlı sahtekârlığın hüküm sürdüğü birçok senaryo vardır ve sürekli olarak ikiyüzlülüğe karşı kendimizi savunmak zorunda kalırız.

Biz biz olalım yaşamda menfaat uğruna kişiliğimizden insanlığımızdan ödün vermeyelim.

Vatan, millet sevdasını kendi menfaatlerimizin üstünde tutalım.

Makam mevki, çok para kazanma uğruna hiçbir şeyden ödün vermeyelim.

Muhsin Yazıcıoğlu başkanın dediği gibi; 

"Bir saniyesine bile hakim olamadığımız hükmedemediğimiz bir hayat için, bir dünya için bu kadar fırıldak olmanın anlamı yok.
Düz yaşayacağız, dik duracağız, doğru gideceğiz…"

Hak yolunda ilerlemek yürek işidir, akıl işi değil… Kılavuzun daima yüreğin olsun, omzun üstündeki kafan değil, nefsini bilenlerden ol; silenlerden değil ( Şems-i Tebrizi)

Yazarın Diğer Yazıları