Nefise Gürbüz

Üftade Hazretleri-1

Nefise Gürbüz

Değerli okurlarım, Üftade Hazretleri’nin hayatına yönelik yaptığım araştırmalardan elde ettiğim bilgileri sizlerle birkaç bölümden oluşacak olan bu yazı dizisi ile paylaşacağım.

Bursa’nın Araplar mahallesinde doğduğu bilinen Üftade Hazretlerinin doğum tarihi kaynaklarda 1490 olarak verilmekteyse de müridi Aziz Mahmud Hüdâyî’nin Vâḳı’ât’ında geçen bir ibareden 900 (1495) yılı civarında dünyaya geldiği anlaşılmaktadır.

Mehmed Üftâde hazretlerinin annesinin kalp gözü açık biri olarak bilinmektedir. Hatta Hz. Üftade yeni doğduğunda annesi bir rüya görmüş. Çocuğu büyük bir süt deryasında yüzüyordu. Telâşla uyanıp, rüyasını kocasına anlatmıştır. O da eşinin gördüğü bu rüyayı “Oğlumuz büyüyünce, inşallah çok büyük bir âlim ve evliya olacak” diye tabir etmiştir

 Adı Mehmed, lakabı Muhyiddin’dir. Şiirlerinde kullandığı “Üftâde” mahlasıyla tanınır. Babasının Manyas’tan gelip Bursa’ya yerleştiği bilinmektedir. Üftâde, çocuk yaşlarında intisap ettiği Bayramî şeyhlerinden Muk’ad Hızır Dede’nin teşvikiyle ilim tahsiline başladı. Şeyhinin vefat ettiği 1512 yılına kadar yaklaşık sekiz yıl kendisine hizmet etti. Güzel sesiyle Bursa Ulucami’nde ve Doğan Bey Mescidinde ezan okudu. Birkaç akçelik maaşı kabul ettiği için rüyasında, “Mertebenden üftâde oldun” (düştün) diye uyarıldığının ertesi günü ezan okumayı bıraktı. Bu olayın ardından ipekçilik ve düğmecilik yaparak, kitap istinsah ederek geçimini sağladı. Bir yandan da fahrî imamlık ve müezzinlik görevini sürdürdü. Otuz beş yaşları civarında vaaz ve irşada başladı. Bursa’daki Doğan Bey Mescidi, Namazgâh Camii ve diğer camilerdeki vaazlarını halk büyük bir ilgiyle takip ediyordu. Uludağ eteklerindeki Pınarbaşı Kuzgunluk mahallesinde inşa ettirdiği cami ve tekkede irşad faaliyetini sürdürürken 1529-1536 yılları arasında Emîr Sultan Camii hatipliğine tayin edildi. Emîr Sultan’ın mânevî işaretiyle kabul ettiğini söylediği bu görevi vefat ettiği 25 Haziran 1580 tarihine kadar sürdürdü. En meşhur halifesi Aziz Mahmud Hüdâyî, hocası olan Hz. Üftade’nin hayatının son yıllarına kadar talebesi olarak varlığını sürdürdü.  Hz. Üftade’nin iki oğlu olan Mehmed ve Mustafa, tekkesinde onun yerine postnişin oldu.

Muhammed Üftade Hazretleri, uzun boylu, müşfik bakışlı, devamlı güler yüzlü olan bir kimse idi. Görünüşü ile etrafında bulunanlara güven telkin eder, herkesin takdirine mazhar olurdu. Kur'an-ı Kerim okurken, güzel sesinde sanki ağlıyormuş gibi bir hal müşahede edilirdi. Kimsenin kalbini kırmaz, kalp kırma korkusuyla kendine hakaret edenlere bile hiç karşılık vermezdi. Camiye sabah herkesten önce gider, yatsı namazından sonra orada gece geç vakitlere kadar ibadet ederdi. Bazı geceler camiden evine giderken, ıssız sokaklardan bir sarhoşa rastlarsa, ona yardım ederek evine kadar götürürdü. Herkese yardım ettiği için, Bursalılar onu çok severdi.

Mesnevi Okut!

Hakkında anlatılan hayli menkıbe vardır. Onlardan biri "Üftade Hazretleri, dergâhta talebelere ders verdiği zamanlarda, bir gece rüyasında Mevlana Celaleddin-i Rumî Hazretleri'ni gördü. Mevlana Hazretleri ona şöyle buyurdu: "Talebelerinize bizim Mesnevî' den de okutunuz!" Üftade Hazretleri: "Ben Farsça bilmiyorum" deyince, Mevlana Hazretleri: "Sen derse başla bir kere. Allah ü Teala sana yardım eder" buyurdu. Ertesi gün hiç Farsça bilmediği halde, kırk yıldır Farsça tahsili görmüş gibi Mesnevî' den vaaz ve nasihatle bulunmaya başladı. Gayet akıcı ve anlaşılır bir dille vaaz eden Üftâde Hazretleri, Farsça bilmediği halde Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin rüyadaki himmeti sayesinde Mesnevi'den vaaz verip talebelerine nasihatlerde bulunmuştur. Bu nasihatleri talebesi Aziz Mahmut Hüdâyî Hazretleri tarafından Vâkı'at adlı eserde toplanmıştır. Arapça olarak kaleme alınan bu eserde Aziz Mahmud Hüdâyî, Üftâde Hazretlerine intisap ettiği günden beri hocasının yapmış olduğu nasihatleri tarihleri ile birlikte not tutmuş ve notlarını bu eserde toplamıştır. Bundan başka Divanı’nın yanında Hutbe Mecmuası adlı eserleri günümüze kadar ulaşmıştır.

Kaynakça

Azamat, Nihat, DİA, ÜFTÂDE, mad.

Bahadıroğlu, Mustafa (2000). Üftâde Divanı. Bursa: Üftade Yay.

Meral, Arzu (2012). Dîvân-ı Hazret-i Üftâde. İstanbul: Revak Yay.

Özdamar, Mustafa (2005). Mehmed Muhyiddin Üftâde. İstanbul: Kırk Kandil Yay.

Yazarın Diğer Yazıları