Üç Kardeşli Tahta Giden Yol: Celaleddin Karatay I
Nefise Gürbüz
Celaleddin Karatay’ın doğum tarihi bilinmemektedir. Alaeddin Keykubat’ın azatlı kölelerindendir. Üç kardeştirler. Diğer iki kardeşi Celaleddin Rumtaş ve Seyfeddin Karasungur’ dur. Celaleddin Karatay, Keykubat’ın tahta çıkışından vefatına kadar, onun hizmetinden hiç ayrılmadı. Memuriyet hayatına I. Keykubat zamanında başlayan Karatay,612/1215 tarihinden 652/1254 tarihine kadar kırk yıl devlet hizmetinde bulundu.
Keykubad’ın âni ölümünden sonra yerine geçen oğlu II. Gıyâseddin Keyhusrev zayıf bir hükümdardı. Onun 1243’te Kösedağ ’da İlhanlılar’a yenilmesi üzerine Celâleddin Karatay da bazı devlet adamlarıyla birlikte bir köşeye çekildi. Fakat işlerin kötüye gitmesi üzerine Sâhib Şemseddin Muhammed ve Mühezzebüddin Ali gibi devlet adamları tekrar iş başına getirildi; Celâleddin Karatay da eski görevi olan taştdârlıkla birlikte hazîne-i hâssa emirliğine tayin edildi. Celâleddin Karatay Keyhusrev’in ölümüne kadar bu görevde kaldı. Sultanın ölümünden sonra üç oğlunun ayrı ayrı ve birlikte saltanat sürdükleri dönemde ise daha etkin bir rol oynadı.
II. Gıyâseddin Keyhusrev, Gürcü melikesinin kızından olan en küçük oğlu Alâeddin Keykubad’ı veliaht tayin etmişti. Fakat ölümünden sonra Vezir Şemseddin Muhammed el-İsfahânî, Celâleddin Karatay, Has Oğuz, Esedüddin Rûzbe ve Fahreddin Ebû Bekir gibi devrin güçlü devlet adamlarının ortak kararı ile tahta büyük şehzade II. İzzeddin Keykâvus çıkarıldı. Karatay da nâib-i saltanat tayin edildi.
Güyük Han’ın cülûs merasimine katılmak üzere Moğolistan’a giden II. Gıyaseddin Keyhusrev’in ortanca oğlu IV. Kılıçarslan ve taraftarlarının Sultan Keykâvus ve veziri Şemseddin’in azillerine dair yarlık getirmeleri üzerine Celâleddin Karatay, IV. Kılıcarslan’ın elçisi sıfatıyla gelen Hotanlı Cemâleddin’in de katıldığı mecliste büyük kardeş dururken küçüğün sultan olmasının şeriata ve örfe uygun olmadığını, üç kardeşin birlikte tahta çıkarılmasının ve Kılıcarslan’la birlikte gelen 2000 Moğol süvarisinin geri gönderilmesinin gerektiğini söyledi. Nihayet onun nüfuz ve gayretleriyle yalnız kardeşler arasındaki ihtilâflar değil bunlara intisap ederek şahsî ihtiraslar peşinde koşan beyler de yatıştırıldı. Ancak bu sırada Keykâvus ile Kılıcarslan arasında anlaşmazlık çıktı. Aralarındaki silâhlı mücadelede Kılıcarslan mağlûp oldu, fakat kardeşi onu affetti. Celâleddin Karatay, üç kardeşin birlikte saltanat sürmelerini temin ederek devletin parçalanmasını önledi.
Celâleddin Karatay’ın, Keykâvus’un cülûsundan ortak hâkimiyetin başladığı 647 (1249) yılına kadar yürüttüğü saltanat nâibliğini bırakarak atabeglik (atabeg-i Rûm) mevkiine geçtiği kaydedilmektedir. Ölümüne kadar kaldığı bu makamda kardeşler arasında geçimsizliğe meydan vermedi, devlet adamlarının onları menfaat ve ihtiraslarına vasıta kılmalarını önledi. Nitekim bu mevkide bulunduğu müddetçe kardeşlerin birlikte hüküm sürmeleri kabil olabilmiş ve ölümünden sonra tekrar dirlik ve düzen bozulmuştur. Karatay’ın nüfuz ve kudreti yalnız kendi mevkiinin verdiği yetkilerle sınırlı kalmamış, diğer bütün önemli işlerin hallinde ve büyük mevkilere getirilecek kişilerin seçiminde de rol oynamıştır. (devam edecek)