Selçuklunun Fedakar Ve Siyaseti İle Namlı Veziri Mühezzibüddin Ali
Nefise Gürbüz
Selçuklu dönemi ünlü alim ve devlet adamalarından olup, aslen Horosanlı veya Deylemli olduğu rivayet edilir. Ailesiyle birlikte Moğol istilasından kaçarak Konya’ya gelmiştir. Muhammed adında bir zatın oğlu, Selçuklu devlet adamlarından Müineddin Süleyman Pervane’nin de babasıdır.
Alaeddin Keykubat zamanında zekası, kabiliyeti ve çalışkanlığı ile dönemin maliye nazırı, Sadeddin Ebubekir Müstevfi’nin dikkatini çekmiştir. Saddedin Ebubekir bu kabiliyetli genci himayesine alarak günde bir akçe maaş tahsis etmiş ve ona Konya medreselerinde okuma imkanı sağlamıştır. Sadeddin Ebubekir, mükemmel bir şekilde kendisini yetiştiren bu genci önce evlat edinmiş, sonra da kızı ile evlendirmiştir.
Devlet hizmetine de giren Mühezzibüddin Ali, Sadeddin Köpek’in katledilmesini müteakip vezirlik makamına yükseltildi. 14 Muharrem 641/ 1243 günü yaşanan Kösedağ bozgunundan sonra, Amasya’ya çekilen Mühezzibüddin Ali, Baycu’nun Anadolu’dan ayrıldığını duyunca Amasya kadısı ile Moğolların peşine düştü. Erzurum mevkiinde Baycu’ ya ulaştı. Moğan’ da Moğollarla sulh görüşmelerini gerçekleştiren Mühezzibüddin Ali, aşırı tavizler vermeden onları ikna ederek güçlü bir devlet adamı olduğunu gösterdi. Ordugahında Baycu’ ya kıymetli hediyeler sunduktan sonra, Kösedağ savaşının muhasebesini yaptı. Selçuklu ordusundan çok Moğolların kayıp verdiğini, yüz bin Selçuklu askerinin ülkenin muhtelif yerlerinde toparlandığını anlatmış ve:
“ Anadolu Selçuklu sultanlarından başka kimse nizamı kuramaz; vilayetlerin halkı da, gönül rızasıyla, onlardan başkasına itaat etmez; yabancı bir hükümdarda halkın rızasına dayanmadan bu memleketi idare edemez. Bu sebeple ve eski cihangir padişahların fikirlerine göre sulh teklifinde bulunanların talebini kabul etmelisiniz.”
Bundan sonra ödenecek vergiler üzerinde mutabakata varılmış ve Mühezzibüddin Ali, sultanın yanına döndüğünde gösterdiği sulh başarısından dolayı takdir edilerek ödüllendirilmiş, birçok armağanlar yanında bazı iktalar da verilmiştir. Mühezzibüddin Ali yeniden vezirlik makamına getirilmiştir. Alınan bu netice Konya’da büyük sevince vesile olmuştur.
Mühezzibüddin Ali, devletin ayakta kalabilmesi için, pek çok zahmetlere katlanmış, bu yüzden zayıf düşmüş ve daha sonra Moğollarla yapılan müzakerelere katılamamıştır.
Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev sulh müzakereleri için Moğollara Şemseddin İsfahani’nin başkanlığında Amasya Kadısı Fahreddin ile tercüman Mecdüddin Muhammed’i görevlendirdi. Mühezzibüddin Ali’den sonra, Batı Han’la devam eden bu sulh görüşmeleri de başarı ile sonuçlandı. Sultan, sulh heyetini Akşehir’de karşıladı. Konya’ya dönerken Mühezzibüddin Ali Ilgın’da hastalanarak vefat etti. Devlet harcamalarını asgariye indiren ve büyük tasarruflar sağlayan Mühezzibüddin Ali, Selçuklu vezirlerinin en dindar, ahlaklı ve en fedakarlarından birisi olarak bilinmektedir. Selçuklu devlet adamlarından olan oğlu Müinüddin Pervaneden daha faziletli bir kişiliğe sahip olduğu söylenmektedir.
Selçuklu Devleti’nin siyasi yönden en karışık dönemlerinde görev yapan Mühezzibüddin Ali’nin 1244-1245 yıllarında hayatını kaybettiği bilinmektedir.