Günümüz insanı birçok şeyi fark eder hale gekdi; sosyal medya, hızlı bilgi akışı, anlık haberler... Her şey dikkat çekmeye çalışıyor, biz de fark etmenin ağırlığı altında eziliyoruz.
Ancak fark etmek her zaman bir kazanım mı? İsmet Özel, Kırk Hadis kitabında buna farklı bir bakış sunuyor. "İnsanın gereğinden çok şeyi fark ediyor olması, esas olan şeyi fark etmemekten mahrum kalması anlamına da gelebilir," diyor.
Bu cümle, modern yaşamın içinde boğulmuş bizler için adeta bir uyarı niteliğinde. Çok fazla detayın içinde kaybolduğumuzda, esas olanın, yani hakikatin izini kaybedebiliriz. İşte burada, "fark etmek" kavramını yeniden düşünmek gerekiyor. Her şeyi fark etmek ne kadar gerekli? Esas olanı gözden kaçırıyor muyuz?
DETAYLARIN AĞIRLIĞI
Gündelik hayatta hepimiz çok şeyin farkına varıyoruz. Gözümüz sürekli ekranda, zihnimiz her an bir uyarana maruz kalıyor. Peki ya bu farkındalık gerçekten anlamlı mı? Yoksa, detaya takılmak bizi yormakla kalmıyor, aynı zamanda büyük resmi kaçırmamıza mı sebep oluyor?
İsmet Özel'in bu sözü, insana farkındalığın kalite ve derinlik meselesi olduğunu hatırlatıyor. Çok fazla şeyi görmek, gereksiz ayrıntılarla zihni meşgul etmek, insanı asıl önemli olandan uzaklaştırabilir. Bu, özellikle çağımızın büyük problemlerinden biri: Görüyoruz, ama anlamıyoruz. Fark ediyoruz, ama yüzeyde kalıyoruz.
ESAS OLANI FARK ETMEK
Özel'in dile getirdiği bu tehlike, modern dünyada nasıl yaşadığımızla doğrudan bağlantılı.
Hayatımızın büyük kısmı ayrıntılarla dolu. Fakat esas olanı, yani anlamlı olanı fark etmek için bir adım geri çekilmek ve zihnimizi bu bilgi slinden korumak gerekiyor.
Hayat sadece çok şeyi görmekten ibaret değil. Önemli olan, neyi gerçekten anlamlı olduğunu, bizi derinlemesine etkileyen şeyleri fark edebilmek. Eğer esas olanı kaçırıyorsak, diğer fark ettiklerimizin bir anlamı var mı?
FARK ETMENİN HAFİFLİĞİ
İsmet Özel'in bu düşüncesi, aslında insanın zihinsel ve ruhsal olarak arınması gerektiğini de işaret ediyor. Çok şeyi fark etmek, çoğu zaman bir yük olabilir. Detaylar arasında kaybolmak, insanı esastan uzaklaştırabilir.
Belki de daha sade bir bakış açışıyla yaşamak, bizi daha anlamlı bir hayatın eşiğine getirebilir. Bu bağlamda, neyi fark ettiğimiz kadar neyi fark etmeyeceğimizi de seçebilmek önemli.
Sonuç olarak, Özel'in bu sözü modern insanın yüzleşmesi gereken bir gerçeği önümüze seriyor: Çok şeyi fark etmek, hakikati kaçırmanın başlangıcı olabilir. Farkındalığımızı derinleştirmek, yüzeyde değil, derinde olanı fark etmekle mümkün. çünkü asıl olan, anlamlı olanı görebilmekten geçiyor.