Bugün 23 Aralık, “Dünya Şehit Çocuklar Günü.” Belki pek çok kişi için sıradan bir gün olabilir. Ancak, Gazze’deki çocuklar için her gün hayatta kalma mücadelesinin yeniden başladığı bir sabah demek. İsrail’in başlattığı acımasız saldırılarda yalnızca bu yıl 17 binden fazla çocuk yaşamını yitirdi. Her biri henüz dünyayı keşfetmemiş, umut dolu gözleriyle geleceği arayan çocuklardı.
Bir çocuk düşünün; evinin duvarları altında kalmış, elini uzatmış ama kimse duyamamış. Ya da bir diğerini; okula gitmek üzere hazırlanırken, annesinin sabah öpücüğünü daha yüzünde hissetmeden patlayan bombalarla dünyaya veda etmiş. Gazze’nin çocukları, yalnızca kurşunlarla değil, açlık, susuzluk ve yetersiz beslenmenin pençesinde kıvranarak her geçen gün sessizce ölüyorlar. Dünya bir yandan hızla dönmeye devam ederken, onların çığlıkları yankılanacak bir yer bulamıyor.
Gazze’de iki yaşın altındaki her üç çocuktan biri akut yetersiz beslenme ile mücadele ediyor. Yetersiz beslenme… Yani en temel hakları olan yiyecek ve suya erişim bile onlardan esirgenmiş durumda. Suçları ne? Dünyanın gözleri önünde unutulmak mı? Küçücük bedenleri, savaşın ve yoksulluğun ağır yükünü taşırken, biz bu durumu izlemekten öte ne yapıyoruz?
Çocuklar, dünyanın en saf ve masum varlıklardır. Bir çocuğun gülüşü, insanın kalbine dokunan en derin sestir. Ancak bu sesler, Gazze’de yerini suskunluğa bıraktı. Kaybedilen her çocuk, insanlığın ortak vicdanına bir yara daha açıyor. Bir halkın umudu, geleceği toprağa gömülürken, dünya sessizliğe bürünüyor.
Bugün 23 Aralık, sadece bir gün değil, sembolik bir anlam da taşıyor. Gazzeli küçük kız Rim’in doğum günü olan bu tarih, onun ve benzer şekilde savaşın kurbanı olan çocukların anısını yaşatmak adına “Dünya Şehit Çocuklar Günü” olarak kabul edildi. Rim Gazze’nin çocuklarını temsil eden bir eden bir sembol. Onun doğum günü, tüm dünya çocuklarının özgürce büyüyebilmesi için bir çığlığa dönüştü. Rim’in kısa ömrü, geleceği karartılan binlerce çocuğun simgesi olarak hafızalarımıza kazındı.
Bugün sadece rakamlarda değil, o rakamların ardındaki yüzlerle, isimlerle, hikayelerle bakmak zorundayız bu acıya. Her birinin yaşanacak bir hayatı, söylenecek cümleleri vardır. Oysaki şimdi geriye yalnızca hatırlar kaldı; hiç gerçekleşememiş hayallerin, oynananmış oyunların buruk hatıraları…
Dünya Şehit Çocuklar Günü, sadece anmak için değil, bu çocuklar için bir şeyler yapma sorumluluğumuzu hatırlamak için var. Çünkü çocuklar dünyanın geleceği, umudu ve yarınıdır. Gazze’nin çocukları da bu umudun bir parçasıydı. Onları unutmak, insanlığımızı unutmak olur.