Nazlı Yolbakan

Alevlerin ardındaki ihmaller ve sessizlik

Nazlı Yolbakan

Kartalkaya’daki otel yangını… Kış tatilinin ortasında, sıcak yatağın huzuru içinde yangına yakalanan onlarca insanın çaresiz çığlıkları yankılandı gecenin sessizliğinde. 

İddialara göre yangın alarmlı çalmadı, yangın merdiveni yoktu. Kapana kısılmış insanların kimisi çarşafları birbirine bağlayıp umutla aşağı sarktı, kimisi çaresizlik içinde kurtuluşu pencereden atlamakta aradı. İnsanlar, bir çıkış yolu bulmaya çalışırken, alevler onları kıskıvrak sardı. Ne bir uyarı, ne bir kurtuluş planı… İhmaller zinciri, bu insanların hayatlarını kopardı geriye ise sadece gözyaşı ve bıraktı.

76 can kaybı… Hayatını kaybedenlerin her biri, belki de alınacak basit bir önlemle hayatta kalabilecekken, bu sayı giderek arttı. Dün olayla ilgili izlediğim bir görüntü beni hayrete düşürdü. Bazı tatilcilerin, ölümün gölgesinde kayak yapmaya devam ettiği görüntüler... Pistlerin birinde ölüm sessizliği hakimken, diğerlerinde eğlencenin sesi mi yükseldi? Duyarsızlık mı, alışkanlık mı yoksa göz ardı edilen bir gerçeklik mi? Vicdanımızı, merhametimizi mi kaybettik?

İhmaller sadece alevlerin başladığı anda ortaya çıkmadı. Yangınla ilgili detaylar gelmeye başladıkça daha da hayrete düştük. Gecelik fiyatının 37 bin TL olduğu iddia edilen otelde, yangın çıkmadan önce alınması gereken önlemler nerede? Yine yangın alarm sistemlerinin çalışmadığı iddia edilen bir otelde insanlar nasıl güven içinde kalabilir? Kaçış planlarının, yangın merdivenlerinin kontrolü yapılmış mıydı? Bu ihmallerin bedelini ödeyenlerin hayatları geri getirilemez, ama sormamız gereken soru şu: Kim sorumlu?

Ve biz ne zaman akıllanacağız? Her felaketten sonra dökülen gözyaşları yetmedi mi? Ne yazık ki sadece yangınlarla değil, depremlerle de defalarca kez imtihan olduk. Tedbirsizliklerin, ihmal edilen önlemlerin, hatalı yapıların bedelini hep canlarımızla ödüyoruz.

Ne depremlerden ders alıyoruz, ne yangınlardan. Tedbir almak, önceden hazırlık yapmak yerine, hep felaket sonrası çözüm arıyoruz. Her yanımız acı dolu ve biz bu acılardan hem ders almıyor hem de kolayca unutuyoruz. 

Sessiz kalınan her ihmal, yeni bir felaketin habercisidir. Kartalkaya’daki alevler söndü ama vicdanlarımızda yankılanan çığlıklar hiç susmayacak, susmamalı da. Başımız sağ olsun…
 

Yazarın Diğer Yazıları