Mustafa Özyurt

Yuşa / Dev Tepesi'nin Sırrı hatıralar / Metafizik Harp

Mustafa Özyurt

Bugün ki gibi Şeytanlaşmış Siyonistleri Allah’ın dini üzerine ehilleştirmek üzere gelen Peygamberlerden Hz. Yuşanın Annesi, Musa Aleyhisselem’ın kız kardeşidir. Mısır’da doğdu. Musa Aleyhisselem’dan sonra İsrail oğullarını TİH ÇÖLÜNDEN çıkarıp, dedelerinin eski yurdu olan Kenan diyarına götürdü. ARZ-I MEVUD’A (Filistin ve Şam Bölgesine) girdi. AMALİKA kâfirleriyle ve yerli kavimlerle uzun süre harp ederek, FİLİSTİN, ÜRDÜN ve ŞAM topraklarını ele geçirdi. Yuşa Peygamber, Hz. Musa’nın, el- HADİR/ HIZIR Aleyhisselam’la tuzlu balığın Metafizik İstihbarat Âleminde remiz/işaret olarak kullanıldığı iki denizin buluştuğu yerdeki görüşmesinde yanlarında bulundu. Bu gün YUŞA TEPESİ olarak anılan dağın ismi vaktinde “DEV DAĞI” idi ki, HZ. YUŞA orada girdiği bir savaşta 3 bin yıl önce şehit oldu. Kabrini, TRABZONLU ŞEYH YAHYA EFENDİ ortaya çıkardı. Kaynak kişi: CAVİT YALMAN D. Tarihi. 1324 (1908) Adresi: Çamlı bahçe Mh. Asker Saime sk. No. 24 BEYKOZ “Cavit beyin ifadesine göre:
Dedem Ahmet Efendi, Yuşa Peygamberin kabrinin türbedarlarından idi. Abdülaziz’in (1850) şehzadelik dönemi idi. Seneler sonra, Dedem Ahmet Efendi, naklediyor. CAVİT YALMAN D. Tarihi. 1324 (1908). Dedemin Anneme anlattıklarını, annem da bana nakletti, ben de size aktarıyorum. Bugün, Beşiktaş’ta türbesi bulunan ŞEYH YAHYA EFENDİ, Yuşa Peygamberin kabrinin yerini tespit etmiştir. Şöyle ki:
Yavuz Sultan Selim, Trabzon’da Vali iken, oğlu Sultan Süleyman dünyaya gelir. Kendisine sütanne tutulur. Aradan 40 küsur sene geçer, Sultan Süleyman Padişah olur. Yahya Efendi de büyük bir âlim ve tasavvuf ehli olur. Nihayet bir gün padişah olan sütkardeşini ziyaret için İstanbul’a gelir…
Yahya Efendi, yazlık dergâhında iken bir gece rüyasında bir zat karşısına çıkıyor ve diyor ki: - “ Ben YUŞA Peygamberim. Ve şu tepede yatıyorum. Gel yerimi tespit et ve beni ziyaret et!”
Bu rüyayı üç gün üst üste görür. Yahya Efendi, sabah uyanıyor. “Hayırdır İnşaallah bu nasıl rüya” Allah Allah. Bu nasıl rüya diyor.
“ YUŞA Peygamber FİLİSTİN de değimli?” Bu nasıl rüya diyor. Fakat ikinci akşam aynı zat, karşısına çıkıp: - “Neden gelmedin: Bu defa gel, beni ziyaret et!” diyor. Sabahleyin Yahya Efendi uyandığında bu defa rüyanın etkisi büsbütün kendisini sarıyor ve akşama kadar,
-“Hayırlar ola, acaba bu neyin nesi deyip, düşünüyor”. Fakat her halükarda hala Yuşa Peygamberin kabrinin Filistin civarlarında olduğuna kilitlendiği için gitmeye lüzum görmüyor. Lakin gece olup uyuyunca, yine aynı zat karşısına çıkıp bu defa azarlayarak, tekrar aynı şeyleri söylüyor. Sabah, gün açar açmaz bu defa Yahya Efendi müritleri ile birlikte bunca yolu aştıktan sonra rüyada belirtilen tepeye bu günkü kabrinin bulunduğu tepeye müritleriyle beraber çıkıyor. Çıkar çıkmaz tepeyi inceleyip, kabrin yerini bulmaya çalışıyor. Bir taraftan da oranın yerli ahalisini gözetleyip, onları durdurup bilgi almak istiyor. Nihayet koyunların otlatan bir çoban görür ve kendisine “ne zamandır buralarda çobanlık yaptığını” sorar. Çoban...
- “10 seneye yakın buralara gelirim” deyince, kendisine bu havalede kendisine olağanüstü gelen şeyler olup olmadığını soruyor. Çoban bu soru üzerine YAHYA EFENDİ’ Yİ bir yere götürerek: - “ Efendim, şu yeri görüyormusun “ üzeri yemyeşil ot olduğu halde, koyunlarımı bu otu yedirmek için, her seferinde buraya getiriyorum. Fakat koyunlarım nedense bu otu, bu yeşil otun olduğu kısma hiç uğramayıp ikiye ayrılarak bir kısmı bu yerin sağından bir kısmı da solundan geçip gidiyorlar. Aha şu ileride yine birleşiyorlar. Yani buraya basmıyorlar otunu da yemiyorlar.” Diyor. Bunun üzerine Yahya Efendi o yeri tesbit ediyor ve yeri işaretliyor. Padişaha durumu naklediyor. Oraya bir türbe inşa ediyorlar. O zamandan bu zamana ziyaret edilir.
YUŞA PEYGAMBERİ VE İMAM EFENDİ
YUŞA PEYGAMBERİ, Aynı zat olayı şöyle anlatıyor: “Ben çocuk yaşlarımda iken, YUŞA Peygamberin Türbesinin etrafında oynuyordum. Bir takım insanlar geldiler. Kazı yaptılar. İnsan kafasıyla, İsrail oğullarının bayrağının taşa yontulmuş şeklinin çıkarıldığını gözümle gördüm.
İkinci kaynak kişi: DOĞUM: 1938 D. YERİ: ÇANKIRI YUŞA-CAMİ İMAM HATİBİ “ 1961 senelerinde Hacı Osman Efendiden ders okuyorduk: Yuşa Peygamber hakkında kabrinin Beykoz’daki ismi verilen tepe de olup olmadığı sorduk. Bize dedi ki:
“Tarih kitaplarında bu peygamberin kabrinin EFRAHİM dağı eteklerinde, ERİHA karyesinde olduğu yazıyor, burada değil.” Dedi. Bir müddet sonra bize dedi ki: “Size bir şey anlatacağım, Ben size Yuşa Peygamberin kabri burada değil demiştim. Fakat geçen gün misafirlerim geldi, onlarla beraber Yuşa tepesine çıktık, sohbet ettik. Geriye döndüğümüzde takriben 300 metre beriye geldiğimizde arka kısımdan hafif bir ses işittim. Geriye döndüğümde kabirden bir kol çıkarak, elinin enseme dokunduğunu gördüm. Ve yere kapaklandım. Tabii hata ettiğimi anladım. Bunu size böylece anlatıyorum, bilginiz olsun” dedi. (Devam edecek)

Yazarın Diğer Yazıları