Mustafa Özyurt

Ulu Camii

Mustafa Özyurt

Ulu eserlerden biriside Diyarbakır'ın Merkez Sur içesinde ve Roma dönemininin bir eseri olan Ulu Camiidir. Hz.Ömer döneminde, Diyarbakır'a hakim olan Müslüman Araplar tarafından şehrin merkezindeki en büyük tapınak olan Martoma Kilisesi'nin camiye çevrilmesiyle oluşmuştur. Selçuklu, Artuklu, Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Osmanlı dönemlerinden kalma 20 kadar kitabe vardır. Ulu Camii, İslam aleminin 5. Harem-i Şerifi olarak kabul edilmektedir. Ayrıca camide sibernetiğin babası olarak kabul edilen ünlü bilgin El Cezeri’nin yaptığı güneş saati bulunmaktadır. Eski dönemlerden kalma caminin altında su kaynağı vardır. Bu su, Hani Dağı'nın eteklerinden kaynar ve dokuz kemerli bentlerden çıkarak büyük havuz teşkil eder. Havuza akan su 7 gözedir.

Ulu Camii en eski camilerden biridir. Hz. Musa a.s. zamanında Havra olarak yapılmış, İsa a.s. zamanında Kilise olarak kullanıldı, ismi Artoma Kilisesi idi. Hz. Ömer efendimiz zamanında, fetihten sonrada cami olarak kullanılmaya başlandı. Dünyanın en eski mabedlerinden olması hasebiyle 5. Harem olarakda kabul edilir. Yani 1. Kabe-i Şerif, 2. Mescidi nebevi, 3. Mescid-iAksa, 4. Şami Şerifdeki Emevi Camii ve 5. Diyarı bekr Ulucamidir.

Peygamberlerin ve sahabelerin ibadet yapmış oldukları bir camidir. İnşaallah onların ruhaniyetlerindende manevi havaındanda buradan istifade etmiş olacağız. Rivayet edildiine göre; Diyari Bekr İslamın 5 hareminden 5.sidir. yani Mekke-i Mükerreme Kabe-i Muazzama, Medine-i Münevvere Mescid-i Nebevi, Kudsü Şerif Mescid-i Aksa, Şamı Şerif Mescid-i Emevi ve 5.si Diyaribekir Ulucamii, peygamberlerin ve 570 kadar sahabe-i kiramın bulunmasından İslamı haremlerindendir demişlerdir diye nakledilmektedir. Mevla ziyaretlerimizi kabul buyursun.  Hatta bize rehberlik eden arkadaşımız şu bilgiyide aktardı:

İslamın 5. Haremi olması hasebiyle Konya’dan, zaman zaman Ramazanı şerifi burada geçirmek için hususi gelirlermiş. İstirhamen şehre abdesli girdikleride halk dilinde söylenir.

Burası Dağ Kapıdır. Sur içerisinde kaldığı için şehir, yazları çok sıcak olur.  O zamanın büyükleri brokrasisi valiler vs. Diyarıbekrin sıcaklığından şikayet ediyorlar. Çok sıcak burayı nasıl serinnetebiliriz? İçlerinden sivri zekalı birsi çıkıp; Tabi sıcak olur, etrafı surlarla çevrili, içeriye hava girmiyor. Peki ne yapalım?

Bu surların tamamını yıkalım diyorlar. Ve bu surları yıkmaya başlıyorlar. O sırada bir Fransız gezmeye gelmiş. Bakarki surları yıkıyorlar. Sormuş neden yıktıklarını?

Diyorlarki: Efendim Diyarıbekir çok sıcak hava girmiyor onun için yıkıyoruz derler. 6 km.ye yakın geniş bir alanın hava almaması mümkünmü? O adam derhal durdurun der. Ama dinlemezler, halbuki ozamana kadar yaşayan insanlardan böyle bir şikayet yolmamış. O zat Ankarayı arar  aldığı cevab aynı. Ve Ülkesi Fransayı arar durumu anlatır Dünya Mirasıbir eserin yıkılacağını. Fransadaki yetkili Ankarayı arar ve yıkım durur. Gördüğümüz gübü bizde aynı surların içinde hava ala ala dolaşıyoruz. Aksi takdirde bu surları göremeyecektik. Ayrıca 40 kişi daha fetih esnasında şehid olmuştur. Rivayetlere göre 540 ve 570 sahabe vardır. Onun için eskiden büyüklerimiz Diyarıbekre girerken abdestli ve ayakkabılarını çıkararak girerlermiş hürmeten büyüklere.    

DELİLLER HAN (Hüsrev Paşa Hanı)

Diyarbakır Valisi Hüsrev Paşa tarafından, Hicaz’a ve İpek Yolu üzerindeki Suriye, İran ve Hindistan’a gidecek olan ticaret kervanlarına hizmet etmek için yaptırılmıştır. Hanın inşaatına 1521 yılında başlanmış, 1527’de tamamlanmıştır. Bu hana hacca giden kervanlara rehberlik eden delillerin (rehber) burada konaklamasından dolayı Deliller Hanı da denilmektedir.

GÜNEŞ SAATİ

Anadolunun en eski camilerinden Ulu Camii avlusunda yer alan,  Avlu içerisinde 800 yıldan fazla bir geçmişi olan Güneş Saati caminin bir özelliği haline gelmektedir. Bir metre kadar yükseklikteki yuvarlak bir mermer üzerinde bulunan demir parçasının, güneşin dönme hareketiyle birlikte etrafında dönen gölge sayesinde zamanı bildirmektedir. Mermeri üzerinde çatlaklıkların oluştuğu saatin zarar görmemesi için etrafı demir çubuklarla çevrelenmiş. Kente gelip tarihi yerleri gezerken Ulu Cami’yi de ziyaret edenler, güneş saati önünde fotoğraf çektiriyor.

Bu saat, başlıklı bir adet sütun üzerine yerleştirilmiştir. Sibernetiğin babası olarak kabul edilen ünlü bilgin El-Cezeri’nin yaptığı eseri tarihi güneş saatinin, öncesinde caminin dışındaki meydanda bulunduğu ancak 1920’lerde şimdiki yerine getirildiği bilinmektedir.

YILAN DEMİR PARÇASINA DÖNÜŞMÜŞ

Diyarbakır'a gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan Ulu Camii ile ilgili çok sayıda hikaye anlatılmaktadır. Bunlardan biri de şudur:

“Bir zamanlar Ulu Camii civarında Allah'ın veli kullarından biri yaşarmış. Bir gün Ulu Camii avlusunda seccadesini yere sermiş gene namaz kılarken İblis yılan kılığında gelip veli kulun boynuna dolanmış ve namaz kılmasını engellemek istemiş. Ancak tam o esnada yılan bir demir parçasına dönüşmüş ve Ulu Camii'nin taşlarının arasına ibret olsun diye yerleştirilmiş. Bugün bile Ulu Camii'nin kütüphane olarak kullanılan kısmın iç avlu tarafından bakıldığı zaman yılan şeklindeki o demir hala orada asılıdır”. Bizde bahsi geçen yılanı demir halinde gördük.

Tarihin her döneminde ibadet merkezi olarak kullanılan tarih imzası olan Ulu cami Diyarıbekr’deki en büyük eserler topluluğudur. Bu eserin cami’nin iki bölümü var (Hanefiler ve Şafiler), iki medresesi (Zinciriye ve Mesudiye ), doğu-batı minaresi, maksuresi, abdesthane kısımlarından oluşmakta ve bütün bu külliyenin ortasında büyük dikdörtgen bir avlu yer almaktadır.

Diyaribekirde ne yenir?

Tarihimizin ve büyüklerimizin değer verdiği eserleri gônüllü olarak tarihçesini bize anlatan Diyarbakırlı kardeşlerimiz, misafirlerine ev sahipliği etmektedir. Şunu da unutmamak gerekir ki Diyarbakır demek tarih demek sahabe demek ve peygamber demek ama bunun yanında ciğer demek ve yemek demek. Diyarbakırda ciğerin tadına bakmak gerek. (Devam edecek)

Yazarın Diğer Yazıları