Mustafa Özyurt

Tasadduk İçin Yapılan Çalışma Ve Kazanç

Mustafa Özyurt

Efendiler, ibadet ve taatımızın makbule geçmesinde çalışmak ve kazancımızın müessir bir amil olması hesabiyle Hz. Hadimiyi dinlemeye devam edelim;
Buraya kadar izah edilen, yazılanların bir kısmı birinciye, bir kısmı ikinciye aittir. Kisb’in üçüncüsü Mubah olandır. Tecemmül için (başkalarının istifadesi için güzel servete kavuşmak). Ve teennüm için (başkalarını nimetlendirmek), çocuklarına ev yaptırma, almak ve hizmetçi tutmak gibi.
Kisbin dördüncüsü: Gururlanmak, ferahlanmak, hayret ve dehşet görüntüsü vermek için yapılan kazançtır. Helâlından bile kazanmış olsa! Çünkü Mültaka-i Ebhur da buna haram demişlerdir. Çünkü keraheti tahrim İmamı muhamme de göre haramdır. (b.s.213) (Devam edecek)

BÜYÜKLERİN HALLERİNDEN

İlmi arttıkça görüş açısı büyüyen ve bilgisi dışındaki mevzular hakkında hüküm vermekten kaçınan, bildiklerinin doğruluğunu devamlı tetkik eden büyük İslâm âlimlerini unutmamalı. Zira “Âlimin uykusu ibadettir.” “Kıyâmet günü, şehîdlerin kanını, âlimlerin mürekkebi ile tartarlar. Mürekkep ağır gelir.”“Âlimler Peygamberlerin vârisleridir.” hadîs-i şerîfleri ile medh edilen binlerce İslâm âlimi ve eserleri kütüphane köşelerinin tozlu raflarına okunmamaya, öğrenilmemeye, hatırlanmamaya terk edilmemeli. Bakalım Hadimi, onların hallerini nasıl naklediyor:
İmamı Şafii rahmetullahi aleyhin lisanının, her gittiği yerde her zaman tesbih, tehlilden hali olmazmış (boş durmazmış). Günlerden bir gün berbere gitmiş. Berber, bıyıklarını düzeltirken, İmamı Şafiye, dudaklarınızı hareket ettirmeyin demiş. (yani dili tesbih ve tehlil ederken dudaklarını oynatıyor ya).
İmamı Şafii r.a.: Senin dudaklarımdan bir yerimi kesmekliğinden, Allahı lisanımın zikretmesi bana daha sevimlidir. Onu tercih ederim, demiştir.
Bazı kitablarda geçtiğine göre: İmamı Azam r.a.in ortağı; Ben senelerce Ebu Hanife ile beraber oldum, arza yanı üzerine bir defa olsun yattığını görmedim. Ve arkadaşları, kendisinin yatsı abdesti ile sabah namazını kıldığına yıllarca şahit olmuşlardır. Kuşluk ve öğlen yemeğinden sonra biraz uyuduğu (kaylule) ve gece gündüz ibadet ve taatının yanında ilmi müzakeresini de hiç ihmal etmediği yazılmaktadır. (İmamı Azam r.a.in bu halleri bihayli izah edilmiş ama biz burada bu kadarla iktifa ettik. Ve daha nice büyüklerin aynı hal üzere olduklarına uzun uzun yer verilmiştir. Merak eden okuyucum olursa, Arabca metninden Berikanın aşağıda belirttiğim sahifesinden bakabilirler).
Ve bazı risaleler de o, büyüklerin halleri şöyle anlatılmakta: Onların ayakta durması, ruhlarının gıdasından ve kalblerinin hayatındandır. Lisan ve hafızalarında hislerine hâkim ve sahib olmaları, Hz. Allaha taatdan tembel olmadıklarındandır. Onların uykuları masıyet, uyanıklıkları lezizdir denilmiştir. (b.s.196)
 

Yazarın Diğer Yazıları