Mustafa Özyurt

Talha Bin Ubeydullah Ve Zübeyr Bin Avvam (R.A)

Mustafa Özyurt

Hz. Talha ve Zübeyr daha sağlıklarında iken cennetle müjdelenen on sahabe arasında yer almaktadırlar. Bu iki zat-ı muhteremin adlarını taşıyan türbe Kilis’in Abdioymağı Caddesindedir. Halep Salnâmesinde “ Kilis’te Abdi Mahallesi’nde Talha Hazretlerinin merkadi vardır.” şeklinde bir ibare bulunsa da, Evliya Çelebi Seyahatnâmesinde bu türbeden bahsetmez.[19] Ayrıca diğer bütün kaynakların verdiği bilgiye göre hem Hz. Zübeyr hem de Talha başka yerlerde vefat etmişlerdir. Ne var ki, halkımız ısrarla bu türbenin onlara ait olduğunu iddia etmektedir. Bizim bu tezimizin asıl konusu bu türbe içindekilerin kimliklerinden ziyade bu türbe etrafında anlatılan menkıbeler ve bu türbenin Kilis’teki tasavvufi hayata etkileridir. Yalnız tezimiz için araştırma yaparken edindiğimiz bilgilerden hareketle şu yorumu yapabiliriz.

Türbenin bulunduğu Meşhedlik adı da şehitlik anlamındadır.  Kilis, Arap İslam coğrafyasına yakın bir mevkidedir. Kilis ve çevresinin ilk defa Hz. Ebu Bekir veya daha kuvvetli bir ihtimalle Hz. Ömer devrinde fethedildiği bilinmektedir. Halkımızın nesillerden beri birbirine aktardığı bilgiye göre bu türbeyi de içine alan geniş alan çok çetin bir savaşa sahne olmuştur.

Bu savaştan sonra bu alana meşhedlik adı verilmiştir. Kuvvetli bir olasılıkla Hz.Talha ve Zübeyr de adı geçen diğer birçok sahabe gibi Kilis’e gelmiş olmalıdır. Her ikisinin de Kilis dışında vefat ettikleri birçok araştırmacı tarafından tarihi belgeler ile ispat edildiğine göre bu türbe içindeki iki sanduka onların adına yapılmış makamdır. Diyelim ki, bu türbe içinde gerçekten dinen önemli iki şahıs var. Burada da karşımıza şu iki olasılık çıkar: Bir, ya bu türbe içinde yatanlar gerçekten sahabedir; fakat adlarını kesin olarak bilemediğimiz başka sahabelerdir. İki, ya da bu türbe içinde meftun bulunanlar, burada bir zamanlar varlığından bahsedilen Hz. Talha Zaviyesi’nin geçmişte yaşamış ve öldükten sonra zaviye içine gömülmüş iki postnişinidir. Bu bize göre daha muhtemeldir.

Çünkü öğrendiğimize göre türbe yakın bir tarihe, 1930’lu, 1940’lı yıllara kadar oldukça geniş ve güzel bir bahçe içinde yer alıyormuş. Daha sonra bu türbe ve bahçesi devlet tarafından satılmış ve şahıs malı duruma gelmiş. Bu bilgilerden hareketle ve Kilis’te tasavvufun bir zamanlar oldukça ileri bir seviyede olduğunu da düşünerek, pekâlâ diyebiliriz ki, bu türbe bir zamanlar bir Rufaî veya Kadirî tekkesidir.

KİLİSDE ŞEHİD SAHABİLER

Talha Ve Zübeyr Türbesi – Kilis: Halk (Hz. Zübeyr ve Hz. Talha Türbeleri) diyorlar. Evliya Çelebi Kilis'te ki bütün ziyaret yerlerini, türbeleri yazdığı halde bu türbeyi yazmamıştır.Halep Vilayeti Salnamesinde Kilis’te Abdioymağı Mahallesinde Talha Hazretlerinin Merkadi vardır,Hz. Zübeyr’in ki yoktur. Zübeyr ve Talha Hazretleri her ikisi de cennetle müjdelenenlerdendir. Hz. Zübeyr Kimdir? Kendisi Kureyş’lidir. Künyesi Ebu Abdullah’dır. Ashab'ın büyüklerinden ve en kahramanlarındandır.Hz. Hatice'nin Biraderzadesi Hz.Peygamberin Halası Abdulmuttalip kızı Saffiye’nin oğludur.

15 yaşında iken İslamiyeti kabul etmiştir.İlk İslamla şereflenenlerin 4. Veya 5.sidir.İslamda; din ve peygamber uğrunda ilk kılıç çeken Hz. Zübeyr'dir. Bir gün Mekke’de Kureyş müşriklerinin Hz. Peygamberi yakaladıklarını İşitmişti.Kılıcını çekerek kurtarmaya koşarken Hz.Peygambere rastlamış,onun iyi duasını almıştı evvela habeşistana sonra Peygamberimizin Mahiyetinde Medine’ye göç etmiştir, Bedr, Uhud, Hendek, Hudeybiye, Hayber, Mekke ve Huneyn savaşlarında bulunmuştur.Savaşlarda bir çok yaralar almıştır.Mısır fethinde de bulunmuştur.(Hz. Peygamber kendisi hakkında her peygamberin bir havarisi vardır, benimki de Zübeyr’dir buyurmuşlardır. (Devam edecek)   

KİLİSDE ŞEHİD SAHABİLER

Hz.Talha Kimdir? Hz. Talha da cennetle müjdelenenlerdendir.Hz. Ömer’in vefatından evvel yerine seçilecek zatı tespit etmek üzere tayin ettiği 6 kişilik danışma kurulunda Hz. Zübeyr’le Beraber Hz. Talha da dahildi.İbn-i Asakir, Hz. Zübeyr'in Arabın büyük dahilerinden ve bilginlerinden olduğunu söyler.Hz.Ebubekir ile birbirlerine 2 kardeş derlerdi. Bedr savaşında Hz. Peygamber tarafından Şam’a Casus olarak gönderilmiştir.Bu savaşta bulunamamış diğer bütün savaşlarda hazır bulunmuştur.Uhud Muharebesinde Hz.Peygamberi sırtına alarak kayaya çıkarmış ve kurtarmıştır.Hz. Peygamber Talha ile Zübeyr'e Ahirette benim komşularım buyurmuştur.

KÜLEKÇİLİK

Evliya Çelebi Efendi 1640 lı yıllarda Suriye topraklarına geldiği zaman KİLİS şehrimize uğramış, Kilis’in o günkü ahvalini sayfalar dolusu yazmıştır. Evliya Çelebi’nin yazdıklarına göre Kilis çevresi NARENCİYE bahçeleri ile kaplıymış. Buna rağmen Kilis üzüm bağlarından elden edilen üzüm, incir, zeytin ve pekmez çevre illere ve kasabalara gönderilir satılırmış. Yani anladığımıza göre o yıllarda da Kilis çevresinde pekmez imalatı yapılıyormuş. Pekmez imalatçısı atalarımız kuru üzüm suyunu kaynatarak içerisine BAL ile maya çalmak suretiyle katılaşan pekmez elde etmişler. Bu şekilde taşınması daha kolay olmuş. Katı pekmezi koydukları kabın bozulmaması için de araştırma yapmışlar ve en sağlıklısının KÜLEK olduğunu tesbit etmişler. Külek de bildiğimiz üzere yaprakları ve meyveleri ile insanlara en faydalı olan SÖĞÜT ağacının tahtalarından yapılmaktadır.

Söğüt ağaçlarının tahtalarından yapılan yoğurt konulanlarına bizde Külek, evde iğne/iplik konulanına ölbe (kutu/külek) adı verilen külek imal eden ustalara da KÜLEKÇİ ismi kullanılır olmuştur.

Şehrimizde birçok KÜLEK eden kişiler olmasına rağmen yalnız bir aile çalışarak para kazanıp ailesinin geçimini sağladığından, soy adı kanunu çıktığında kendisine KÜLEKÇİ ismini Soy Adı olarak almıştır.

Kilis deyince, sınıra yakın ticaretin yoğun olduğu bir şehir akla geliyor. Bu şehrin tarihi geçmişi nedense yeterince gündemde değil. Kilis içindeki tarihi eserler, Osmanlı öncesi ve Osmanlı sonrası olmak üzere iki başlıkta incelenebilir. Yoğun olarak Osmanlı sonrası eserler dikkat çekiyor. Özellikle Osmanlı'nın, Selçuklu'nun şekillendirdiği şehirlere mimari açıdan fazla müdahale etmemesi bilinen gerçektir. Ancak Kilis'te Osmanlı'nın ciddi imar faaliyetinde bulunması ayrıca değerlendirmelidir. Kilis'te yapılan araştırmalarda otuzdan fazla tarihi eser olduğu ve bunların on bir tanesinin günümüze kadar ulaştığı kaynaklarda ifade ediliyor.

EVLİYA ÇELEBİ [1611-1685?]

İsterseniz ünlü Seyyahımızı iyice tanımaya çalışalım: Türk ve dünya tarihinin en büyük gezgini ve en büyük seyahat kitabının yazarı olan Evliya Çelebi 25 Mart 1611 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Ataları Kütahyalı olan yazarın babası Saray-ı Âmire’nin kuyumcubaşısı Derviş Mehmed Zıllî Efendi’dir. Annesi Abaza’dır ve yakın dostluğunu kazanacağı Sadrazam Melek Ahmed Paşa’nın akrabasıdır. Dedelerinin, Türklerin büyük velisi Hoca Ahmed Yesevi’ye ulaştığım eserinde yazar. (Devam edecek)  

Yazarın Diğer Yazıları