Mustafa Özyurt

Savaştan Bazı İlginç Tablolar

Mustafa Özyurt

Elbette savaşlardan ilginç dersler çıkar. Tarihin aynasını temiz olarak tutmak ve görmek lazım. Öyle ise Uhud da şu hadiseyi ibretle okuyalım;
Enes b. Mâlik diyor ki: Amcam Enes b. Nadr'i Uhud meydanında öldürülmüş olarak bulduk; üzerinde 80 kadar kılıç, süngü ve ok yarası vardı. Müşrikler işkence yapmış olduklarından, kimse onu tanıyamadı, yalnız kız kardeşi parmaklarından tanıdı. Biz şu ayetin amcam ve benzeri hakkında inmiş olduğunu sanıyoruz: Müminlerden birçok kimseler Allah'a vermiş oldukları sözlerini yerine getirdiler" (el-Ahzâb, 33/23).
Hz. Hamza'nin kız kardeşi, Müslümanların bozguna ugradığı haberini alınca Medine'den savaş alanına gelmişti. Bunu farkeden Resulullah (s.a.s) Hz. Zübeyr'e, Hamza'nın cesedinin parçalanmış vaziyette ona gösterilmemesini tenbih etmişti. Bunu hisseden Hz. Safiyye, "Kardeşimin şehit olduğunu biliyorum. Allah yolunda böyle fedakârlıklar her zaman gerekir" demiş ve parça parça edilmiş kardeşinin cesedini görünce de, Hepimiz Allah'ın mülküyüz ve O'na döneceğiz" demek suretiyle büyük bir teslimiyet örneği gösterebilmiştir.
Uhut Harbinde Bir Hanım Sahabenin Kıssası
Uhut harbin de okçular ayneyn tepesini terk ettiklerinde, müşrik ordusu İslam ordusunu kuşatıp, 70 şehit verildikten sonra, şeytan yüksek bir yerden “ Kutile Muhammed “ diye bağırır. Yani Muhammed öldü demektir. Bu haber Medine-i Münevvere’ye kadar ulaşır. Bunu duyan hanım sahabelerden birisi koşarak Uhut’a gelir. Bakar ki şehitler sıralanmış, dizilmişler. Kan revan içerisinde görür onları. Bunlar kim diye sorunca! Aldığı cevap;
Şu baban, şu efendin, şu erkek kardeşin şu da oğlun derler. Hanım bunlara hiç aldırış etmeden “ Rasülullah nerde? Onu gösterin bana” der. Ve Rasülüllah Efendimizi taşın gizlediği yeri gösterirler ve oraya kadar varınca “ Anam babam sana feda olsun ya Rasülellah, sen sağ olduktan sonra babam, kocam oğlum ve erkek kardeşimin şehit olmasına üzülmüyorum" Sen sağ olduktan sonra her felâket hiç gelir!"” diyerek bağlılığını ve sevgisini beyan eder. Ve İslâm şehitleri ikişer ikişer toprağa verildi. Tablo göz yaşartıcı idi.
Şehitler: Hz. Hamza (r.a) kaftanı ile toprağa veriliyordu. Hz. Peygamber'in hicretten önce Medinelilere İslâmî öğretmesi için tayin ettiği ilk öğretmen Mus'ab b. Umeyr (r.a) toprağa verilirken üzerindeki elbise kısa gelmişti. Göğüs tarafına örtülünce alt kısmı, alt kısmına örtülünce de göğüs kısmı açıkta kalıyordu. Resulullah (s.a.s) örtünün alt kısmına örtülmesini üst kısmına da izhir denilen kokulu otlardan konulmasını emir buyurmuştu.
1900 yıllarında Rusya’dan kaçıp Medine-i Münevvere’ye yerleşen bir Türk Müslüman anlatıyor.
“Biz buraya geldiğimizde, Uhud dağının keçileri kesildiğinde, keçilerin dişlerinden altın sıyırırdık” der. Uhud dağının altının altın olduğu söylenmektedir. Zira Cenabı Rabbi’l-âlemin Efendimiz s.a. hazretlerine ;
“ Habib sen dile, ben Uhud dağını altın yapayım” buyurmuştu. Bu hitabı celil Uhud dağının altın olma rivayetlerine uygun olduğu anlaşılmaktadır. (Devam edecek)
 

Yazarın Diğer Yazıları