Mustafa Özyurt

Sanki Dün Şehit Edilmiş

Mustafa Özyurt

Harakani hazretlerinin, O günün şartlarında tam 3000 yüksek seviyede ders okuyan talebesi varmış. 300 tanede hafızlık yapan medrese talebesi varmış. İşte o talebeler askerler, Kars halkı toplanıp çalışıyorlar ve kabri buluyorlar. Ve yine demiştir ki; Kabrimi bulduktan sonra, tekrar Kaleye doğru 18 adım atar orayı 3 arşın kazarsınız ve oraya koyarsınız.

Tabi cesedini çıkarıb koyacakları zaman Lala Mustafa Paşa alimlerden izin istiyor. Ve diyorki; Mübarek zatı çıkardık tekrar defin edeceğiz, defnetmeden önce mübarek yüzünü bir görsek müsaade ve münasib olurmu? Süal ettiği alimler tabii Evet münasib olur deyince” açmışlar kefeni görürler yüzünü. Yuvarlak değirmi yüzlü, hafif sarışın. Hala aldığı yaradan sağ pazusunda ve sol ayağında aldığı yaradan taze kan akıyor, sanki dün şehit edilmiş ve bugün defnedilmiş gibi!

Ve tabutu açınca, öyle bir koku yayılmış ki etrafa, bütün halk bunu hisseder. Ve insanların hissedebileceği şekilde manevi bir hal hissedilir. Ve oraya defn ediyorlar bu mübarek zatı. Cenabı hak şefaatlerine nail eylesin.

Padişahlarımızın herbireri, büyük zatlara hem hayatlarında ve hemde mematlarında kıymet verirlerdi. Çünkü onlar biliyorlardı ki, o zatlar bulundukları memleketin manevi sahipleriydiler ve bekçileridirler. Bizlere hep üsve-i hasene olmak istemişlerdir.

Mesela hz. Fatih 29 Mayıs 1453 tarihinde İstanbulu fethetti ve Ayasofyayı camiye çevirdi. Daha sonra Ayasofyayı yeriyle birlikte satın alan fatih Sultan Mehmet Han,  burayı vakıf yaparak kıyamete kadar cami kalması için evlatlarına vasıyet etti. Ve dedi ki:”Dünyada tek bir din, tek bir devlet, tek bir padişah ve İstanbul da bütün dünyanın başşehri olmalıdır” demişti.Çamlıca y. Muhtasar O.t.)

Kendisi Silsile-i Sadatı nakşiyenin iki şehidinden birisidir. Yaralanıb şehid edildiği yer; Yahniler bölgesinde Selçuklu Sultanı Çağrı Bey zamanında gayri müslimlerle yapılan harbde yara almış ve o bölge buraya 40 km. mesafededir. Ve kan kaybından şehit olmuş buraya defn olunmuş. Mübarek zat Evladı rasuldür yani Seyyiddir. Şehiden vefat eden Silsile-i Sadatınakşiyeden iki zat vardır. I.si Seyfeddin Canı Canan hz. 2.si ise  bu zattır.

EBU’L HASAN HARAKANİ

Manevi hallerini Bayezid-i Bestami hz.inden dinleyelim:  Bayezid-i Bestami hz. Bir gün Harakan’dan geçiyor ve kendisinde bambaşka bir hal oluyor. Harakan ile Bestam arası 10-15 km.ancadır. fakat Üveysi olarak ondan 200 sene sonra gelmiş. Daha o dünyaya gelmeden ismiyle cismiyle Harakani hz.nin bu köyden geleceğini, lakabını, çok çile çekeceğini, ne iş yapacağını hatta benden beş derecede üstün olacak buyurarak haber vermiş. Malum evliyalık derece derecedir, Sultanülarifinde böyle demiştir.

Birgün müridanıyle beraberken kendinden geçiyor ve müridleri! Ne oldu ne oluyor ne oldu size diye sorarlar. Ve diyorki: “semadan inen bir şey gördüm. Ve dedilerki; Sen 30 yıl evvel bizden bir şey istedin sen o şeyi bu zatın hurmetine iste”dediler ve istedim duam da kabul edildi”.

Mübarek zat tam 12 sene yatsı namazını kıldıktan sonra Bistami hazretlerinin kabrini ziyarete gelirmiş. Ve sabaha kadar kabrini başında ibadetle meşğul olurmuş. Yine sabah namazına yetişmek için memleketine sabah namazına yetişmek için gidermiş, hurmetsizlik olur diye arkasını dönük gitmezmiş.

Yine birgün kabrinin başında ikené”Artık bundan sonra vazifene başla”diyor üstazı. Üstazına cevaben diyor ki: efendim ben ümmi biriyim, gerçekten ümmiymiş. Ben senin yaptığın vazifeyi nasıl yapabilirim? Deyince;

-Bayezidi Bestami hz.:Nasıl olur, bana verilen ilimlerin hepsi senin hurmetine verildi.

- Oda! Nasıl olur efedim, siz benden 200 sene evvel geçtiniz? Der. Bilinmelidir ki onlar emredilenleri yaparlar. Önceki verdiği cevabın aynısını söyler. Cenabı Hak şefaatlerine nail eylesin Amin

Orada vazifeli olan arkadaşımızın ifadesine göre geçmişde bir büyüğümüz ziyaret buyurdular.  Hatta 2-3 defa ziyaret ettiler ve” Üstazımdan sonra encanlı bu zatı buldum” buyurmuşlardı dedi.  Ve birde ümmeti Muhammedin dünyevi ve uhrevi vazifeleriye tasarrufla devam eden bir zatmış. Bu ziyareti fırsat bilib hem kendimiz ve hemde hizmetlerimize, ümmeti Muhammede aid muvaffakıyet için dua etmek lazımdır ve bizde öyle yaptık.

Bu zatları ziyaret ederken girişimizde: Esselamü aleyna ve ala ıbadillahissalihın diyerek selam veririz ve 1 fatiha 11 ihlas okur hediye ederiz. Burada Arab Baba, Celal Baba diyede zatlar vardır. Celal Baba Kars Kalesin de, Arab Baba ise kalenin arkasındadır.  Onlarada hediyimizi gönderelim buradan deyib tekrar görüşmek üzere Bu Allah dostunu ziyaret etmenin neşesiyle hazzıyla ayrılıyoruz Kars’dan.    

Kars da, Anadolu topraklarının en önemli antik kentleri arasında Ani Harabeleri geçmişte Kafkasya ile Anadolu arasında bir kapı görevi taşıyormuş 2016 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine girmiştir. (Devam edecek)

Yazarın Diğer Yazıları