
Muhabbet
Mustafa Özyurt
Muhterem okuyucularım, muhabbet yazısı daha evvelki yazılardada geçmişti. Burada tekrar devam etmemimin sebebi BERİKA da mevzuları böyle işlediği için o zata uymuş oldum. Hz. Hadimi, muhabbetin İslam inanç ve karakterinde akdem yani en önde gelenleden kabul ettiği için sıksık kaleme almıştır. Ve şöyle devam etmektedir:
Ebu Nasri Bişri Hafi r.a. diyor ki: Ben rüyamda Rasülullah s.a.v Efendimizi gördüm. Bana buyurdu ki: Ya Bişri, seni akranların arasında Hz.. Allah, ne sebeble yükseltti dünya ve ahırette?,
Bilmiyorum Ya Rasülallah dedim. Buyurdular ki: Benim sünnetlerime uyduğun için, Salihlere hizmet, kardeşlerine nasihat ve ehli beytime ve Sahabelerime muhabbetinle. Ruhunla, sözünle, cesedinle onlarda görünen hatalardan yüz çevirmek ve hatalarını teville, onların nurundan istifaza etmek için (feyizlenmeyi istemek) ziyaret ve ezalara tahammül ettiğinden, Allahın hukukuna dikkat eder, hukuku ibada (kul haklarına) dikkat edenlere takatın hasebince hizmet ettiğinden seni akranların arasında yükseltti.
Çünkü onlara hizmet, onların muhabbetindendir. Kim bir kavmi severse onlarla haşr olunacaktır. Yanikıyamet günü o sevdikleri ile meydana getirilecek ve mahşere onlarla gelecektir. Ve daha sen, ihvanına nasihat ettiğin için. Eshabıma muhabbet ettiğin için. Ehli beytime muhebbet ettiğin için. Bunların hepsi seni Ebrar menziline baliğ (eriştirdi) kıldı ulaştırdı” buruydu.
İzah: Rasülullah Efendimiz s.a.v. ” Kişi sevdiğiyle beraberdir”.
Diğer bir hadisi şerif de: ”Sen sevdiğinle berabersin” buyurmuşlar.
İhvan kaydıyla getirmesi, nasihatın takva sebebiyyetine işarettir. Ve o Eshab arasında muharemattan bir şey vuku bulursa sükût ederdi. (değerli okuyucularıma bir hususu arzetmek isterim ki oda şudur; Bazı mevzular, Muhabbet ve riya konuları gibi, bunlar değişik mevzular arasında tekrar tekrar gelmektedir. Hazreti Hadimi, mevzuları öyle yaptığı için aslına sadık kaldık.
HAKİKAT VE SUFİLER
Kul yaratana vuslat için ruhi cephesini yüceltecek amelleri işlemelidir. Bu fiillerden biriside Hakikattır. Onun için Hadimi k.s. bu hususun nakillerine şöyle devam ediyor:
Hakikat; Tecelliyat, mükaşefat ve manevi perdelerin kaldırılmasıyla salik’in Din yolunun, Allah yolunun yolcusu) Allaha vasıl olmasıdır.
Cüneydi Bağdadi’nin Kuşeyri r.a.in Risalesinde: Sufiler cemaatında, insaf gözüyle bak. Taassubu terk et. Ey hakkı talep eden akıllı. Şu zikredilen Cüneyd, Seyyidler, Ebu Yezid, Ebu süleyman Zinnun, Bişri Hafi, Ebu Said Muhammed bin Fazl bunların hepsi Ulema-i tarık, Meşayihi uzma, erbabı sülukün büyükleri yani marifetüllaha ve envarı İlahinin tecellisi için meşgul olan büyüklerdir.
Bunların hepsi hakikatlerin getirilmesine ihtimam gösterdiler. Ve hakikatlerin inceliklerine riayet ettiler. Ulumu batıneyi (batın ilmini ) açıkladılar. Haber verdiler. Sireti Ahmediye ( peygamber Efendimizin hayatı ) ve milleti Hanefiye üzerine olan şeylerin büyük kişileridir. Milleti Hanefiye demek, kendisinde bir eğrilik olmayan din demektir.
O, hakikat ki, sülükten maksad olan odur. Yani Allah Teâlâ’ya vasıl olmaktır. Öyle ise, Meşayıha temessük edersen, (mürşidlerin eteklerinden tutunursan) hakkın hakikatlerine marifetin olduğu zaman, kitap ve sünnete itisamın lüzumunu anladığın zaman hakikata sülük hâsıl olmuştur. Dinde zararlı şeyler, cahilane ibadet ediciler seni aldatmasın.
Yani nasıl ibadet yapacağına dair bilgisi olmadan ibadet edenlere, hududu tecavüz edenlere, ifratla kendini ifsad eden, başkasını ifsad edenlere, sıratı müstekımdan çıkan ve başkalarını çıkaranlara, hakkı bulduktan sonra kavmi atıl ve batıl şeylere meylettirenlere, Tarikatı Meşayıh’a sülük’den hariç yani yoldan çıkan Ulema’i Şer’îyye’ye aldanma.
Zira Veyl (kötü akıbet, şer ve cehennem vadisi kabahatleri kuvvetlendiren şeyler) o haller üzere devam ettikleri müddetçe onlara bütün veyl vadır. Aksi takdirde Allah Teâlâ onları affetsin. Ve onlara tabi olanlar, onların yaptıklarını güzel görenler içindir her türlü veyl. Onlar tabi’leriyle (kendilerine uyanlarla ) beraber Allaha ibadet edenlerin yolunu kesen kuttaî tarik(yol kesici) dirler.
Şeytani his ve desiselerle ve yalancı, yalan silahları ile evhamla hakkı batıla karıştırırlar. Hakkı gizlerler. Bildikleri halde ehli kitab hakkı batıl, batılı hak yerinde yazarak veya değişik hilelerle karıştırıp hakkı batıl, batılı hak tanıtmışlar idi. Yani kelime oyunu ile şeytani ilhamla hakkı gizliyorlardı bildikleri halde. Her iki âlem de necat elde etmek için kalbi uyanıklık içinde kılsın bizi Mevlamız. (b.s.160) (Devam edecek)