Mekke-İ Mükerreme

Sevgili peygamberimizin beldesnde vazifelerimizi yapabildiğimiz kadar yaptıktan sonra, bu mübarek beldeden ayrılmanın üzüntüsü ve Rabbimizin Kabesine kavuşma sevinciyle yola çıkıyorsunuz. Allahımızın Habibim (sevgilim) diye isimlendirdiği Efendimizin s.a.v.’in doğup büyüdüğü Mekke-i Mükerreme’ye, Allahımızın misafiri olarak, beytüllaha yüz sürmek üzere varıyorsunuz.
Mekke-i Mükerreme, Deniz seviyesinden 280 m. yüksekliktedir. Yeryüzünün bütün yerleşim birimlerinin merkezi ve Müslümanların kıblesi sayılması sebebiyle ÜMMÜLKURA , “ güvenilir yer” manasında EL-BELDETÜLEMİN gibi adları vardır. Buna göre dünya, merkezinde Kâbe’nin yer aldığı bir daire şeklindedir. Yeryüzündeki ülkelerin her birerinin bir yüzü Kâbe-i Muazzamanın bir cephesine bakar. Dolayısı ile kabenin etrafında tavaf dünyanın kendi etrafında dönüşünü sembolize etmektedir.
Rasülullah s.a.v. doğup büyüdüğü bu şehri çok severdi. Onun içn, hicret esnasında Sevrden ayrılıp Mekkeye doğru iyce bakıp “ Ey Mekke şehri, benim gözüm de sen dünyanın en güzel şehrisin. Kavmim uzaklaştırmasa idi senden ayrılmazdım” deyip ağlamıştır. Çünkü vatanını çok seviyordu. Medine-i münevvere de İslam devleti kurulduktan sonra, Efendimiz Mekke-i Mükerreme’ye girerken toprağına şükür secdesi yapmış ve “ Ya rabbi sana şükürler olsun, doğup büyüdüğüm vatanıma beni tekrar kavuşturdun” diye dua etmiştir.
Onun içindir ki; Bizler çok uzak bir yerden geldiğimiz de, uzun zaman görmediğimiz doğup büyüdüğümüz yere gelince toprağına yüz sürer şükür secdesi yaparız. Yani Efendimizin o sünnetini işlemiş oluruz. Rabbimiz vatan sevgisini kalplerimizden eksik etmesin.
Mübarek topraklara ayak basınca, Ruhen ve bedenen hayata yeniden başlamış gibi olur insan. Medine-i Münevvere'yi Mekke-i Mükerreme'yi ve Efendimiz aleyhisselamla ilgili mekânları ziyaret nasıl anlatılıp izah edilebilr?
Tarihi eserlere bakışı farklı olduğu için Medine dâhilinde geçmişe ait orijinal bir eser bulmanız imkânsız. Tarihi eser olarak sadece Hicaz demiryolu Projesi'nin bir parçası gibi gösterilerek Medine Tren İstasyonu restore edilmiş o kadar. Bir de 400 sene bölgeye hizmet eden Osmanlı'dan Mescidi Nebevi'nin ön tarafındaki mütevazı yapı ve kıble tarafındaki muhteşem hat eseri kalmış.
Her renkten her kıyafetten insanın Kâbe etrafında tavaf ya da Safa Merve arasında sa’y yaparken yahut namaz kılarken tek bir ilaha yöneldiklerini ve bu yöneliş ile renkleri dilleri farklı da olsa birleştikleri iman kardeşliğinin müşahhaslaştığı o mukaddes beldeye doyum olmuyor. Bu doyumsuzluğa mukaddes beldelerde verilen hizmetlerin katkısının büyük olduğunu da burada zikretmek gerekir.
Mukaddes beldelerin tarihi ve tabii dokusunun muhafaza edilerek geliştirilmesinin daha anlamlı olacağına inanıyorum. Mekke-i Mükerreme de tıpkı Medine-i Münevvere’de olduğu gibi Kâbe-i Muazzam ve çevresindeki Mimar Sinan’ın eseri olan revaklar dışında tarihi dokusu tamamıyla imha edilmiş durumda.
Efendimizin hicrette sığındığı Sevr Mağarası’nun bulunduğu Cebeli Sevr ziyaret ediyoruz. Cebeli Sevr’den Arafat’a ve Efendimizin veda hutbesini irad buyurduğu yer olan Mescdi Nemire’nin yanından Cebeli Rahme’nin kuzey eteğinde Efendimizin vakfe yaptığı mekâna. Sonra Arafat’a. Mekke fethinden sonra yapılan en önemli gazalardan Huneyn Gazası’nın yapıldığı Huneyn Vadisi, Mekke’ye 70 km uzaklıkta bulunan ve Efendimizin Taif dönüşünde uğradığı cinlerin kendisinden Kur’an dinlediği Vadi’n-Nahle varılır.
Efendimizin Mekke fethine gederken Cümum’da ordusuna kurduğu karargâhın yerine inşa edilen Fetih Mescidi. Sonra İslam ordusunun resmigeçit yaptığı Madık (geçit) yolunu takip ederek Efendimizin zevce-i tahirelerinden Meymune validemizin Vadi Serif’teki kabrini ziyaret edersiniz. Ciddi sıkıntı içerisinde olanlar, bu annemizi ziyaret ederlerse biiznillah faydalanırlar diye işittik.
Biraz ilerisinde solda Hubeyb b. Adiyy’in Raci faciasından sağ kurtulup esir alındıktan sonra şehid edildiği mekân var. Hubeyb RA, Şehid edilirken senin yerinde Muhammed’in olmasını istermiydin sorusuna “Ayağına bir dikeni batmasına dahi gönlüm razı olmaz.”dedikten sonra müşrikler tarafından idam edilen sahabidir.
Hudeybiye’ye varınca, Ashabın Efendimize biat ettiği ve Hudeybiye musalahasının yapıldığı o tarihi mekân ziyaret ediyoruz. Mekâna Osmanlı’nın yaptığı mescit yıkılmış ama Osmanlı’nın inşa ettiği muazzam kuyu hala bütün azametiyle orada öylece duruyor. Hudeybiye de sünnet niyetine deve sütü içerseniz gayet de güzel olur, sıcak havada az içilmelidir.