MEKKE-İ MÜKERREME

Cebel-i Sevr’den Arafat’a ve Efendimizin veda hutbesini irad buyurduğu yer olan Mescd-i Nemire’nin yanından Cebel-i Rahme’nin kuzey eteğinde Efendimizin vakfe yaptığı mekâna. Sonra Arafat’a 5 km. uzaklıktaki Ebrehe ordusunun Kabe’yi yıkmak için gelip karargah kurduğu Muğammes vadisinden geçerek, Arafat’a 13,5 km. uzaklıkta bulunan ve Efendimizin üç kez uğradığı bilinen Zilmecaz panayırının bulunduğu yere varırsınız. Panayırın temelleri hala duruyor. Mekke fethinden sonra yapılan en önemli gazalardan Huneyn Gazası’nın yapıldığı Huneyn Vadisi, Mekke’ye 70 km uzaklıkta bulunan ve Efendimizin Taif dönüşünde uğradığı cinlerin kendisinden Kur’an dinlediği Vadi’n-Nahle vardır.
Efendimizin Mekke fethine gederken Cümum’da ordusuna kurduğu karargâhın yerine inşa edilen Fetih Mescidi. Sonra İslam ordusunun resmigeçit yaptığı Madık (geçit) yolunu takip ederek Efendimizin zevce-i tahirelerinden Meymune validemizin Vadi Serif’teki kabrini ziyaret edersiniz. Biraz ilerisinde solda Hubeyb b. Adiyy’in Raci faciasından sağ kurtulup esir alındıktan sonra  şehid edildiği mekân var.(Hubeyb RA, Şehid edilirken senin yerinde Muhammed’in olmasını istermiydin sorusuna “Ayağına bir dikeni batmasına dahi gönlüm razı olmaz.”dedikten sonra müşrikler tarafından idam edilen sahabidir.)
Hudeybiye’ye varınca, Ashabın Efendimize biat ettiği ve Hudeybiye musalahasının yapıldığı o tarihi mekân ziyaret edilir. Mekâna Osmanlı’nın yaptığı mescit yıkılmış ama Osmanlı’nın inşa ettiği muazzam kuyu hala bütün azametiyle orada öylece duruyor.
Hudeybiye’den Mekke’ye, Efendimizin Mekke fethinde Mekke’ye girdiği  Hacun yolunu takip ederek başta Hz. Hatice validemiz olmak üzere çok sayıda sahabinin medfun bulunduğu Cennetu’l-Mualla kabristanına. Biraz ilerde sağda Mescd-i Cin(Cinlerin Efendimize biat ettiği mekân), Cin mescidini geçince Mescid-i ş-Şecere (bir müşrikin isteği üzerine Efendimizin çağırdığı ağacın kendisine doğru harekete geçerek geldiği mekân), onun karşısında şu anda otopark olarak kulanılan yerin girişinde Efendimizin Mekke fethinde sancağının dikildiği mekân Mescidu’r-Raye, biraz daha ileride Efendimizin doğduğu bugün kütüphane olarak kullanılan eve ve Kâbe-i şerife de tavafa, ibadete devam. Mina ve Müzdelife’yi ziyaret edilir. Mina’da Medineli müminlerin Efendimize biat ettiği Akabe  mescidini ve ilk vahyin indiği Hira mağarasının bulunduğu Cebel-i Nur’u ziyaret ediyoruz. Salât ve selam Efendimizin üzerine olsun.
Kâbe Beyti’ş-Şerif-i azamdır
Nokta-i daire-i âlemdir(Nabi)
Hz. İbrahim Kâbe’ye üç defa geldi. Kabenin inşasını ikmal ittikten sonra, Cebrail a.s.ın kendisine öğrettiği şekilde hacca daveti gerçekleştikten sonra Filistine döndü.  Buraya daha sonra Cürhümlüler yerleştiler. Hacer validemi doksan yaşına kadar burada yaşayarak vefat etti. Ve Hicr’e defnedildi. Hz. İsmail babasından sonra hac hizmetlerini yürüttü. 137 yaşında vefat etti ve Hicr’e annesinin yanına defnedildi.(Devamı edecek)