
Medeniyetlerin İzleri
Mustafa Özyurt
Danişment Oğullarına başkentlik etmiş, her tarafı tarih kokan Sivas şehrimize geliyoruz. farklı medeniyetlerin ve tarihin şahidi eserleri görmek için. Yangelip yatmadıklarını hatıralarını görerek daha iyi anlayabilmek için. Zira göz gördüklerine daha çabuk inanır. İnsan gözünden sulanır demişler ya…
Bizanslılarında karıştığı taht ve egemenlik kavgaları sırasında Anadolu Selçukluları ile Danişmend’liler arasında sürekli el değiştiren Sivas, 1175’te II. Kılıçarslan tarafından kesin olarak Selçuklulara bağlandı. Daha sonra İzzetdin Keykavus Sivas’ı başkent yapmış, Sivas Şehri mamur edilmiş ve 1217 yılında Şifaiye Medresesini yaptırmıştır. İlim adamlarını Sivas’ta toplayarak şehri büyük bir ilim merkezi haline getirmiştir, İzzetdin Keykavus Türbesi” yaptırdığı medrese içinde bulunmaktadır.
Bu geçmişinden dolayı bugün adeta bir açık hava müzesi konumundadır. Anadolu da hüküm sürmüş her medeniyetin izlerini ve nişanelerini bulmak mümkündür. Sivas, Danişmentler’in de başkenti olmuş, Osmanlı imparatorluğunun en büyük eyalet merkezlerinden biridir.
Sivas, tarihinin çeşitli dönemlerinde muhtelif devletlere başkentlik yapmış olması, en önemli ticari ve kültürel hüviyete sahipliği ile her dönemde yapılan sayısız eserlerle doludur. Selçuklular döneminde kültürel hayatın canlılığı nedeniyle medreseler, camiler, türbeler; Osmanlıların son dönemlerinde ticari hayatın hareketliliğinden dolayı han, kervansaray, imaretler ve bayındırlık hizmetlerinin yoğunluğu ile dikkat çekicidir. Bunları kısaca izah edebiliriz. Ve cümlenin içerisinde Osmanlı kelimesi geçince kurucusu hakkında oğlu Orhan beye nasihatinide yazmadan geçemeyeceğim. Zira onlar bize üsve-i hasenedirler.
Osman gazi oğlu Orhan gaziye vefatından önce şöyle bir nasihatde bulunur.” Oğlum!önce din işlerine dikkat et. itikadı bozuk ve tecrübesiz kimselere iş verme. Allahtan korkmayan, kuldan hiç koırkmaz.kimseye zulmetme. Daima cihat ile devletini genişletmeye çalış. Milletin ve devletin malını koru. Devletin zenginliğini çoğaltmaya çalış. Milletin ve devletin malını koru. Devletin zenginliğini çoğaltmaya çalış. İsrafdan kaçın. Askerinle ve malınla gururlanma. Allah rızası içün çalışan devlet adamlarını koru. Hak edenlere yardım elini uzat. Yoksulları ve yetimleri sıkıntıdan kurtar. Askerlerini koru. Alimlere, iyi insanlara, sanatkarlara iyilik ve yardım et. İslam dini için çalış. Senden sonrakilere nasihat et.Allahın yardımına güven. Halkını düşman işgalinden ve zulme uğramaktan koru. Haksız yere hiçbir kimseye eziyet etme”.
Osman gazinin bu nasihati vatanını seven cümle vatan evlatlarını idarecilerin kulaklarına küpe olmalıdır vesselam deyip tarihi eserleri sizlere tanıtmaya çalışmaya devam edelim.
İLİM İRFAN YUVALARI
Osman Gazinin bu nasihati vatanını seven cümle vatan evlatlarını idarecilerin kulaklarına küpe olmalıdır vesselam deyip tarihi eserleri sizlere tanıtmaya çalışmaya devam edelim.
Ulu Camii: Camileri ve İlim irfan yuvaları birçok Medreseleriyle zengindir Sivas şehrimiz. Sivas müzesinde bulunan kitabesine göre 1196-1197 yılında Kızılarslan Bin İbrahim tarafından yaptırılan 31×54 m ölçülerinde ve yaklaşık 1674 m2 lik bir alana oturan dikdörtgen planlı caminin üst örtüsü düz dam şeklinde mimari özellikleri olan Ulu Camiidir. Aynı zamanda, zamanla eğilen ve eğri olarak ayakta kalan minaresiyle ünlüdür.
ŞİFAİYE MEDRESESİ
İl merkezinde Selçuklu Parkı içerisinde, Çifte Minareli Medrese’nin tam karşısında sizi karşılar Şifaiye Medresesi.
1217 yılında Selçuklu Sultanı I. İzzeddin Keykavus tarafından yaptırılmıştır. Anadolu Selçuklu tıp sitelerinin ve hastanelerinin en eski ve en büyük olanlarındandır. 1220 yılında vefat eden I. İzzeddin Keykavus’un vasiyeti üzerine çok sevdiği Sivas’taki Şifaiye Medresesi’nin güney eyvanındaki türbede ailesiyle birlikte yatmaktadır.
Tarihi büyüklerimizin, Sultanlarımızın hayatlarından anladığım en mühim hususlardan olan şey şudur ki; Servet yığmağa heveslenmemişler. Hep arkalarından hayırla anılacak unutulmaz eserler bırakmışlardır. İşte iman budur, insanlık budur, ahlakı güzellikler budur, gerisini siz düşünün…Buralarda Medreselerin çokluğu ( ecdadımızın ilme irfana hususi bir yer ve gönüllerinde müstesna yer ayırdıklarının en güzel emaresidir. Öyle ise medreseleri öğrenmeye devam edelim.
Buruciye Medresesi : Anadolu Selçuklu Sultanı III: Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında dönemin ileri gelenlerinden Hibetullah Burucerdi oğlu Muzaffer tarafından 1271 yılında yaptırılmıştır bu medrese. Burada verilen hizmet ammeye hizmettir. Şeyh Edebalı r.a. deiği gibi “insanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturiyle hareket etmek lazımdır. Yani bu medereseler, beyinleri, kalpleri ve gönülleri aydınlıkta tutabilşmek ve yaşatmak için açılmıştır. (Devam edecek)