Mustafa Özyurt

Kudret Allah'ındır

Mustafa Özyurt

Selçuklu sultanları tarafından yaptırıldığından ötürü Sultan Hanı ismi ile anılan bu Hanın, yazlık ve kışlık bölümleri bulunmaktadır.

Sâdece doğu cephesi birkaç mazgal pencereleriyle delinmiş duvarları ve payanda kubbeleriyle kaleye benzeyen hanın cephesinin orta kısmında, zengin geometrik şekillerle bezenmiş taçkapı yer alır.

Girişten sonra uzun bir dehliz ile avluya ulaşırsınız.. Bu avlunun sağında 10 adet bölme arabalara ve hayvanlara ayrılmıştır. Avlunun sol tarafında da kemerli sütunlarla birbirine bağlı yolculara mahsus hücreler, 10,40 metre derinliğinde salonlar, iki hamam ve ambarlar bulunmaktadır. Bu avludan basık kemerli bir kapı ile kışlık kısma geçilir. Üzeri tonozla örtülü bu bölüm, kare kaideli, dört kısa, sekiz sütunla beş bölüme ayrılmıştır. Ortadaki bölüm diğerlerinden daha yüksek ve geniş olup, ortadaki bölümün üzeri pandantifli, sekiz kenarlı kasnağı olan bir kubbeyi taşımaktadır. Bu mekânın içerisi mazgal biçiminde pencerelerle aydınlatılmıştır. Sultanhanı’nın mülkiyeti Vakıflar genel Müdürlüğü’ne aittir. Sultanhanı Belediye Başkanlığı’nca. işletilmektedir 

İç kısımdaki avluda: Sağında süslü revak kemerleri, solunda kapı söveleri, süslü odalar ve dâireler bulunur; Hâlen tam orta kısmının üstünde sekizgen kasnaklı bir kubbe yer alır. Kubbe, güneş sistemine göre namaz vakitlerini gösterecek şekilde ayarlanmıştır. Gördüğünüz gibi hem dünyalık ihtiyaçlarına cevab verecek ve hemde ibadetini yapabiliyor.  Ve kalan yolcu, emniyet, asker ve tüccar madur edilmiyor.

Bir ağacın cüssesi ne kadar büyük ve iri olursa olsun, dalları ne kadar uzun ve yeşil olursa olsun, bu gövdenin kökü ile irtibatı bir balta vasıtası ile kesildiği zaman o koca nesnenin kuruyarak ufacık kurtçuklara yem olup devrilmesi  ve sonra da, kızgın bir fırında yanıp kül olması kaçınılmazdır...

İnançsız dünya ruhsuz beden gibidir. İbadet ve taat ruhun hakiki gıdasıdır.yaradanımız, maddi yönden ayakda kalabilmemiz için helalinden yemeyi içmeyi meşru kılmış ama kalb ve ruhunda gıdaya muhtaç olduğunu beyan etmiştir. Ecdad da bunları hesab ederek bu han’ın, Avlunun ortasında 4 kemer üzerine dayanmış bir de Mescit inşa ettirmiştir. Bu mescit Selçuklu süsleme sanatının en güzel örneğini sergilemektedir. Kitabe kemer ve nişlerin(boşluk) üzerindedir.

Birinci bloğa göre daha dar olan arkadaki ikinci blok hayvanlara ve eşyalara ayrılmıştır. Ahır ve yolcu odalarından başka handa fırın, iki hamam ve erzak depoları da vardır. Han, toplam 4866 metrekarelik bir alana oturtulmuştur. Büyük blok "yazlık", küçük blok ise "kışlık" olarak adlandırılır. Hanın dıştan boyu 116,90 metredir. Yazlık kısmının eni 49,35 metre, boyu da 67,75 metredir. Kışlık kısım ise 32,90 metre eninde, 55,15 metre boyundadır.

Han içinde bulunan tüm yapı özellikleri itibariyle Sivas’taki Gök Medreseye benzemektedir. Sivri kemerin hemen altında "Elminnetü Lillah" yani "Kudret Allah'ındır" duası yazılıdır. Hangi makam ve mevkıda hangi servetin sahıbi olursan ol kudret halikımızın kudretindedir!.

Uzun bir dehlizden geçtikten sonra avluya varılır. Burada arabalara mahsus revak şeklinde yerler, sol tarafında ise kemerli ve yolculara mahsus odalar, salonlar, iki hamam ve ambarlar vardır. (Kaynakça:Aksaray İl K. ve Turizm Mdğ. (Devam edecek)

Yazarın Diğer Yazıları