
Kocadere şehitliği
Mustafa Özyurt
Şehitlikler de dolaşırken sanki onlar sizin yanınızdalar. Evlatlarımız bizlere olan vefa borçlarını ödüyorlar, dercesine sizi karşılıyorlar adeta! Biz devam edelim onları daha iyi tanımaya.
Çanakkale Deniz savaşları sona erdikten sonra, düşmanın askerini karadan çıkartma yapacağı düşünen komutanlarımız, güzel tespitler yaparak, şu karşı da gördüğünüz tepelere(şehitliğin batı tarafındaki tepeler) çok güzel savunma noktaları yerleri ve siperler kurmuşlardır, hazırlamışlardır. Fakat daha sonra ordunun başına getirilen Alman General L. V.Savders
General Liman Von san ders, İttihat terakki iktidarının tensibiyle, padişahın dahi haberi olmadan Enver paşanın tayini ile komutayı ele alınca, kumandanlarımızla ters düşerek işimizi zorlaştırmıştır.
Özellikle kuzey grubunda çarpışan birliklerimizin yaralı Mehmetçikler için teşkil edilmiş bulunan sahra hastanesinde şehit olan askerlerimizin defnedildiği yer bu şehitlik olup orijinal haliyle
muhafaza edilen ender şehitliklerimizden birisidir.
Komutanlarımız başka yeri gösteriyor, o ise başka yeri gösteriyor. Liman paşa; Komutanlarımıza, siz yanlış düşünüyorsunuz düşman buradan çıkmayacak. Düşman Gelibolu’dan ve
Çanakkale Anadolu yakasında Beşeke denilen Kum kale tarafından çıkacak diye inatlaşır. Burada buluna beş Tümenimizin 2 sini Anadolu yakası kum kaleye, 2 sini de Saroz’a yolladı. 25
Nisan günü Gelibolu yarımadasını savunacak tek bir tümenimiz kalmış idi. Oda 9. Tümen. Başlarında Albay Halil Sami Bey. Halil Sami Bey, 26. Alayı Seddülbahire gönderdi. 27 alayı Conkbayır yani şu karşı tepelere yolladı. 25. Alayı Yanın da, Kim zorda kalırsa oraya yardıma göndermek üzere yanın da bekletiyordu. Ne yazık ki 25 Nisan sabahı düşman çekirge sürüleri gibi bu bölgeye çıkartma yapmaya başladı. Alman generalin yanlış taktiği yüzünden bu bölgelerde maalesef binlerce şehit vermişizdir.
Yozgatlı kınalı Hasanın yattığı yer de KOCADERE ŞEHİTLİĞİDİR. Dilerseniz birazda Kınalı koçyiğitten bahsedelim;
Kumandanı Sırrı Bey Hasanın kınasını soruyordu. O ise, anam bilir komandanım diyordu. Yüzbaşı sırrı Bey kınalı Hasanın mektubunu burada okumuş idi. Anasının mektubunu şehit olan Hasanın defnedilirken cebinden çıkmıştı. Sırrı bey mektubu okuyordu. Ama ne okumak! Mektubun da diyordu ki; Ey gözümün nuru Hasanım, Dört tane yavrumdan seni kınalayarak kurban seçtim. Ben şu havasından suyundan ve her türlü nimetlerinden istifade ettiğim şu vatan için dört tane yavrumdan seni kurban seçmişim. Sen bizim ailemizin bu vatana kurbanısın yavrum, kurbanlık koçlar bizde kınalandığı için ondan seni kınalamıştım. Elhükmü lillah. Sen bizim İsmail’imizsin. Melekler kucaklamıştır seni diye biten Mektubu okurken Yüzbaşı Sırrı Bey feryat ediyor ve diyordu ki; Bu analar ki yavrularını kınalı koçlar gibi kuzularını bu vatana feda edecek de, düşman bu toprakları çiğneyecek ha, çiğneyemez diyordu ve çiğnetmediler.
Kanlı sırtın arkasında bulunan şu karşı ki dere de tam 9500 şehidimiz yatmaktadır.
Kesik dere şehitliği: Şu karşı da bayrağın asılı olduğu şehitliktir( Koca dere şehitliğinin karşısı). Mekânları cennet olsun. ( Devam edecek)