
Kıssaların en güzeli: yusuf kıssası
Mustafa Özyurt
Yûsuf a.s.’ın kıssası, Kur’ân-ı Kerîm’de “ahsenü’l-kasas” kıssaların en güzeli diye ifâdelendirilmiş ve müstakil bir sûre ile anlatılmıştır. Kıssa kelimesi, esâsen izi sürülmeye ve tâkip edilmeye değer hâl mânâsınadır. Bir haber veya hikâyenin kıssa adını alabilmesi, izlenmeye ve yazılmaya değer bir husûsiyet taşımasına bağlıdır.
Yûsuf kıssası, beyân-ı ilâhîden de anlaşılacağı üzere, ibret ve hikmet dolu bir kıssadır. Yûsuf kıssası hiçbir kitapta ve eserde Kur’ân-ı Kerîm’deki kadar güzel ve beliğ bir üslûb ile nakledilmemiştir.
Hakîkaten Yûsuf aleyhisselâm’ın kıssası, ihtivâ ettiği hikmet ve ibretler cihetiyle Kur’an-ı Kerîm’deki en dikkat çekici kıssalardan biridir. Müfessirlerin, bu kıssadaki ibret dolu safhaları hulâsa sadedindeki bazı görüşleri söyledir:
1. Yûsuf a.s. küçük yaşta başlayan çeşit çeşit belâ ve musîbetlere karşı büyük bir sabır göstermiştir.
2. Kardeşlerinin yaptığı onca eziyet ve kötülüğe, hattâ kendisini öldürmeye kasdetmelerine rağmen Yûsuf a.s. onlarla karşılaştığında dâsitânî bir af ve müsâmaha örneği sergilemiştir.
3. Bu kıssada peygamberlerden, sâlihlerden, meleklerden, şeytanlardan, insanlardan, cinlerden, hayvanlardan, hükümdarlardan, memleketlerden, tâcirlerden, âlimlerden, câhillerden, erkeklerden, kadınlardan, kadınların çeşitli hîle ve tuzaklarından bahsedilmektedir.
4. Bu kıssada tevhîdden, fıkıhtan, siyerden, rüyâ tâbirinden, siyâsetten, muâşeretten, din ve dünyânın salâhı için gerekli olan pek çok hususlardan bahsedilmektedir.
5. Çile, belâ, musîbet ve imtihanlarla dolu bir hayat mâcerâsının sonunda kavuşulan sonsuz saâdet anlatılmaktadır.
Nitekim Yûsuf a.s. otuz yaşında Mısır’a melik oldu.Yûsuf aleyhisselâm’ın duâsı hürmetine Züleyhâ yeniden gençlik ve güzelliğine kavuştu ve onunla evlendi. Ya’kûb aleyhisselâm’ın, Yûsuf’un hasretiyle ağlamaktan kör olan gözleri yeniden kendisine verildi. Yâkûb a.s. en çok sevdiği evlâdına, Bünyamin de ana-baba bir kardeşi Yûsuf’a kavuştu.
Yûsuf a.s. kendisini öldürmek isteyen kardeşlerini affetti, onlar da tevbe ederek sâlihlerden oldular.Ya’kûb aleyhisselâm ve âilesi Kenan diyârından Mısır’a hicret etti. Küçükken gördüğü rüyâ tahakkuk etti. Mısır Meliki Reyyân bin Velid bütün devlet işlerini Yûsuf aleyhisselâm’a bıraktı ve ona îmân ederek Müslüman oldu.
6. Yûsuf a.s. o zamana kadar hiç kimsenin yapmadığı en güzel duâyı yaptı. (Yûsuf, 101)
EN GÜZEL KISSALAR
Şüphe yok ki en güzel kıssalar, hayâtın içinden, yaşanmış hâdiselerdir. Yâni bir kıssa, gerçek bir hâdisenin, ebedî güzelliklere delâlet eden bediî nüktelerle tasvîr edilmesi ve belîğ bir şekilde anlatılması nisbetinde güzelleşir. Zîrâ gerçek güzellik, dâimâ hayallerin ötesindedir ve ancak mutlak güzellikten bir misâl aksettirdiği nisbette ehemmiyet taşır.
Ahsenül Kassas: Yûsuf kıssası, Muhammedî güzelliğe kâmil mânâda bir başlangıç remzi olarak nâzil olmuş, gaybî bir hakîkattir. Bilhassa bu husûsiyetinden dolayı “ahsenü’l-kasas”, yâni kıssaların en güzelidir.
Übeyy bin Ka’b radıyallâhu anh’ın rivâyetine göre Rasûlullâh sallâllâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdular: “Kölelerinize Yûsuf Sûresi’ni öğretiniz! Zîrâ herhangi bir müslüman, onu yazıp ehline ve kendi kölesine öğretirse, Allâh Teâlâ onun sekerât-ı mevtini (ölüm ânındaki sarhoşluk hâlini ve sıkıntılarını) kolaylaştırır. Hiçbir müslümana hased etmeye de mecâl bulamaz!” (Zemahşerî, Keşşâf, III, 98)
Yûsuf aleyhisselâm, kardeşlerinin hasedine mâruz kalmış, kuyuya atılmış ve zindana düşmek gibi musîbetlere uğramıştı. Takvâsı neticesinde Cenâb-ı Hak, Yûsuf aleyhisselâm’a Cebrâîl aleyhisselâm’ı gönderdi. Birçok lutuflarda bulunarak O’nu tesellî etti. Belâlara karşı tahammül gücü verdi. Sonra da kuvvet, izzet ve saltanat bahşetti. Böylece Yûsuf a.s., birçok ezâ ve cefâya mâruz kalması sebebiyle saltanat yıllarında, yardıma muhtaç zayıf, fakir ve gariplere daha fazla merhametli davrandı. (Devam edecek)