
Keramet
Mustafa Özyurt
Keramet haktır. Ama her şeyi keramet gibi gösterene itibar etmemek icap eder. Sultanü’l-Arifin Eba Yezid K.S. hakkında anlatılan şu sözlere dikkat edelim.
Sultanü’l-Arifine denildi ki: Filanca bir gecede Mekke’ye yürüdü.
O cevaben; Şeytanda bir saat de Meşriktan Mağribe yürür (Yani doğudan batıya). Bir başka vakit: Filanca havada uçuyor demişler.
O cevaben: Sineklerde havada uçar buyurmuştur. Başka bir vakit; Filanca su yüzünde yüzüyor demişler.
Onlara cevaben: Balık da suda yüzer, demiştir.
Zeyneddini Hanif’in Risalei Kudsiyesinde: Cümle mürşitler müridlerini keramete meylden uzaklaştırmışlar. Hakkı talep etmeye ve nefsin heva ve hevesinden hakka meyl etmelerini eğilmelerini, yönelmelerini) sevdirmişler ve talep ettirmişlerdir denilmektedir.
Görülmemişmi ki; Sultanü’l-Arifin (k.s.) bu gibi şeylerden Allaha sığınıp, Halilu’r-rumuz da nakledilen münacatında: Ya Rabbi bir kavim var ki, onlar senden suda yürümeyi, havada uçmayı talep ettiler. Sende onlara verdin. Onlardan (veya o hallerden) sana sığınırım.
Ve yine bir kavim var ki, arz da tayyi mekânı senden isterler (Yani gideceği yere gitmek istediğinde, aradaki mesafenin bir anda dürülerek tamamlanıp kendini varacağı mekânda buluvermektir), sende onlara bunu verdin. Onlardan da sana sığınırım.
Ve yine bir kavm var ki, senden arzın gizli hazinelerini talep ettiler. Gözleri onlara döndü. Onlardan da sana sığınırım.” diyor. Ve devam ediyor ve böylece Evliyanın makamlarından yirmi küsur makam sayıncaya kadar devam etti.
Muhterem okuyucu kardeşim! Her insanın aklı bir ölçüde değildir. Her insanın aklı her ağırlığı kaldıramaz. Fahri kâinatımız bunu hadisi şeriflerin de böyle beyan buyurmuşdur. Tavsiye edilen, Kitabullah ve sünneti Rasülullaha sımsıkı sarılmak ve keramet heveslisi olmamak en lâzım olandır.
Hadimi K.S. devamla; Makamatı evliyadan 20 makam vardır. Sen onların ulvi himmetine ve kalbi kuvvetine bak. Onların kalpleri ancak onun vuslatı ve rızası ile kuvvetlenir diye beyan etmektedir.
İSTİDRAÇ VE KERAMET
Hadimi merhum, her devirde bazı kişilerin ortaya çıkıp çok büyük bir marifetmiş gibi keramet peşinde koşanları uyarıyor. Ve keramet gibi görünen İstidrac’a dikkat edilmesi hususunda devamla:
İstidrac ile kerameti iyi bilmek ve ayırmak lazım. Sultanü’l-Arifin dedi ki:
Siz keramet verildiğini gördüğünüz (kadın–erkek), mesela kuşlar gibi uçan, mesafe kateden (Tayyi mekân ), ölü dirilten kişiyi gördüğünüz zaman hemen onun velayetine yani erişmiş bir kişi olduğuna kapılmayın. Onun emir ve nehiler de, haddi (Allahın haddini kulları için) muhafaza da nasıl buluyorsunuz, buna nazar edinceye kadar veliliğine karar vermeyin.
İzah: Muhterem okuyucu! Veli yani ermiş bilinen kişi, şer’î şerifin hükümlerinden bir kısmını yerine getirmekte, haram ve yasak olan fiillerden kaçınmaz ise, bu kimseler evliya değil ancak Allahın kullarını oyalayan ve Allah yolunda yürümek isteyen Müslümanın önünü kesen Kuttaıttarık yani yol kesicilerdir.
Mesela ben kendim, bir zamanlar bir ilimizde tanıdığım yaşlı bir teyzeden işittim! O, diyordu ki, Benim Şeyhim sigarayı çok içer. Hatta içerken çıkardığı sığara dumanından sanki yüzü görünmez.
Bunu niçin böyle yaptığını sorduğumuzda cevabı: Kendini diğer insanlardan gizlemek için olmuştur” cevabını aldık. Bu gibilerin şerrinden Allaha sığınırız !). Hadimi devamla:
Kalbin nurunun zıddı karnı çok doyurmaktır. Her bir şey ki, ehlin, malın ve çocuklarından seni Allah Tealadan meşgul ediyorsa yeminini bozmuş olur. “Ben sizin Rabbiniz değilmiyim ?, dediğinde, bütün Ruhlar EVET demiş idi”. O sözde durmaya işaret vardır.
Zinnuni Mısri r.a. (Ebu’l-fevz) buyurdu ki; Allah Tealaya muhabbet alametlerinden biri de, Habibi Muhammed a.s.a uymaktır. Mutabaat etmektir. Bu mutabaat serbest, zor ve sıkıntılı zamanlarda zahiren ve batınen olacak. Çünkü o en büyük ahlakın sahibidir. Cenabı Hakk onun hakkında “Sureti kat’ıyyede sen en yüksek bir ahlak üzeresin” buyurulmuştur. Onun ibadet ve adet cihetinden cümle sünnet emirlerine sarılmalıdır. (Devam edecek)