Mustafa Özyurt

İslam Dini Bütün Orta Doğuya Yayıldı

Mustafa Özyurt

Bu günde Suriye’nin nasıl İslam’la şereflendiğinden bahsedelim. Zira İslam medeniyet kültürünün yayıldığı yerlerde ancak hakiki huzuru bulabilir insanlık. Ve nerede ve ne zaman hangi büyüğümüzün bu hizmette emeği geçmiş bakalım;
Ülkeye ilk yerleşenler hazreti Nuh’un oğlu Sam’dan türeyen ve Sami dilini konuşan Samilerdir. Hz. Muhammed s.a.v’in tebliğ ettiği İslam dini bütün Ortadoğu’ya yayıldığında, Suriye de İslamlaştı. Hazreti Ebu Bekir’in halifeliği devrinde, Suriye’ye gönderilen İslam orduları, hazreti Ömer zamanında 635’te bölgeyi fethetti. Hz. Ömer bölgeye gelip, Suriye’yi teşkilatlandırdı. Hazreti Ömer, önce hazreti Muaviye’nin kardeşi Yezid’i Şam valisi tayin etti. Şam, bölgenin en büyük şehirlerindendir. Yezid’in vefatıyla Muaviye Şam valisi oldu. Hazreti Muaviye, Suriye’yi teşkilatlandırıp, medenileştirdi.

1517 yılında Osmanlı hâkimiyetine geçti. On altıncı yüzyılın başından 20. asrın başına kadar Osmanlı hâkimiyetinde kalan Suriye’ye, Osmanlılar, pek çok ilmi, sosyal, kültürel, tarım, sınaî ve ulaşım tesisleri kazandırdılar. Bu devirde pek çok ilim adamı yetişip medeniyete hizmet ettiler.
Türkiye'nin güneydoğusunda yer alan ve Türkiye ile 877 km. uzunluğunda ortak kara sınırına sahip olan Suriye’nin, 2001 yılı verilerine göre ülke nüfusu 17 milyona yaklaşmaktadır.

Ülkenin resmi dili Arapçadır. Ancak büyük şehirlerde İngilizce, Fransızca veya Türkçe bilen kişilere sık rastlanır.
Suriye halkının 0/85 büyük bir bölümü Sünni, bir kısmı da Şii Müslüman’dır. Özellikle büyük şehirlerde kalabalık Hıristiyan cemaatleri de yaşamaktadır. Suriye'nin para birimi Suriye Lirası veya Suriye Pound'u olarak tanınmaktadır.
Halep ipekleri, telkari işçiliği ve Şam işi denilen sedef kakmacılığı ile haklı bir şöhrete sahiptir. Halep'in fıstıkları ve bununla yapılan tatlı çeşitleri ülkeye gelen hemen herkesin rağbet ettiği ürünleridir.
Şam'da; Hamidiye çarşısı, Suk El-Hamra ve Suk El-Şa'lan, Halep'te ise; Kapalı Çarşı, Bab'ül Farac ve Tilel Çarşısı alış-veriş yapmak için uygun mekânlardandır.

TATİL GÜNLERİ
Suriye'de hafta sonu tatili Müslümanlar tarafından Cuma, Hıristiyanlar tarafından ise Pazar günleri yapılmaktadır. Ancak Cuma genel olarak devlet dairelerinin, bankaların ve çarşıların kapalı olduğu gün olarak değerlendirilmelidir.
Ömer Bin Abdulaziz (r.a.):
Emevî halifelerinin sekizincisidir. Annesi, Hazreti Ömer'in oğlu Âsımın kızıdır. Kendisinden "Adalette ikinci Ömer" olarak söz edilir. Ayıca Müslümanlar Ömer Bin Abdülaziz’i İslam'ın 5. Halifesi olarak kabul ederler. Ömer Bin Abdülaziz'in Medine'de doğdu. Babası Abdülaziz'in Mısır vâlisi olması münasebetiyle hayatının büyük bir bölümü orada geçmiştir. Daha sonra babasının isteği üzerine Medine'ye giden Ömer b. Abdülaziz eğitimini orada tamamlamaya çalışmıştır.
Halife Süleyman b. Abdülmelik'in ölümünden sonra Halife seçildi. Abdülmelik'in oğulları Yezid ve Hişam tarafından buna itiraz edilmişse de halkın teveccühüyle bu iş tamamlandı ve Ömer b. Abdülaziz Halife oldu. Halife Ömer, Müslüman olanların hangi ırktan olursa olsun diğer Müslümanlarla eşit olduklarını açıkladı. Onlardan vergi (haraç) alınmayacağını ifade etti. Savaştan ziyade barışı esas alan Ömer, bu tutumundan dolayı birçok kabilenin Müslüman olmasını sağladı.
İki sene beş aydan fazla sürmemiş olan Hilafeti esnasında, içte ve dışta fevkalade hayırlı işler yapmıştır. Zenginlerin zekât verecek fakir bulamayıp zekâtlarını Beytülmale yatırdıkları dönem bu zatın dönemidir. 1000 altın karşılığında kendisini makam mevki sevdalıları zehirletmiştir. Hatta zehirleyen haine itirafından sonra, yüzüne karşı “ değermiydi 1000 altına müminlerin Emirini öldürmeye” der ve o altınları alarak devlet hazinesine devreder. Dünya ve makam mevki sevgisi kimleri öldürmüyor ki!
Onun yüksek karakteri ona tarih de kıyamete kadar adaletiyle namı dünyaya yayılmış II. Ömer olarak tarihe altın harflerle geçmiştir. Kendinden evvelkiler, devleti borç ve halkı sıkıntıdan kurtaramamışken, onun kısa dönem iktidarında sıkıntının yerini refah aldı.
Ve devlet hazinesi, kendisinden sonra 25 yıl daha yetmiştir. Akla ister istemez bir soru gelir; “Neden uzun zaman Emevi devletini idare edenler, zulümle, zorla topladıkları haraçlarla ülkeyi sıkıntıdan kurtaramadılar da iki buçuk yıl halifeliğinde bolluk bereket ve kendisinden sonra 25 yıl tükenmeyen hazine?”
Cevap: Çünkü o dedesi Hz. Ömer gibi hakkaniyet üzere yaşadı ve yaşattı yani adaletten ayrılmadı. Muhammedi bir meşreble yaşadı! Hakka riayetin, adaletin olmadığı yerde asla terakki ve teali beklenemez. İslam da ölçü bu Efendiler!!
Fitnecilerin fitnesine maruz kalan Halife, hicrî 101 yılının Recep ayında” Biz o ahiret diyarını kibirlenen ve fesatlık çıkarmayanlar için kıldık. Akıbet müttekıler içindir” mealindeki ayeti celileyi okuyarak vefat etti. Mezarı Halep'e 80 km mesafede bulunan Maarratün-Numan mevkiindedir. Hz. Allah şefaatine cümlemizi nail kılsın. Her zaman fitnecilerin şerrinden korusun vesselam. (Devam edecek)

Yazarın Diğer Yazıları