Hz. Süleyman ve Belkıs
Mustafa Özyurt
Belkıs’ın tahtını bir rivayete göre, cinlilerden bir İfrit getirdiği söylenmektedir. Diğer bir rivayette de, ilim erbabından bir zat olan Asaf bin Berhiya getirmiştir diye geçmektedir. Bu zatın Hz. Süleyman’ın keramet sahibi, vezir-i Asaf bin Berhiya olduğu bildirilmiştir. Bu zat, ismi azamı da bilirdi. Ayrıca, Süleyman a.s. ın mührünün tasarrufunun tamamıyla vezirinde de bulunduğuna bir işarettir.
Bu tasarrufun aynının, ahir zamanda gelecek Mehdi a.s. da, ve vezirinde de bulunacağı, muteber kaynaklarda işaret edilmiştir.
Şu koca koca taşları gördünüzmü, yani Mescidi aksadaki taşları kasdederek; O taşları hz . Süleyman cinnilere kaldırtmıştır. Şu otobüsteki arkadaşlar bir araya gelse kaldırabilirmi? Kaldırmak şurda dursun ığrandıramazsınız. Sahabelerin yanındaki taşları misal vermiş idi rehberimiz. Ne yazıkki Süleyman peygamberi ancak kapusundan ziyaret edebildik İsrailliler kapusunu kilitli tutuyorlarmış. Biz yinede o yüce peygambere fatiha ve ihlaslası şeriflerimizi gönderib selamladık elhemdülillah.
BESMELE- Besmele-i şerifi ilk defa yazan Süleyman aleyhisselamdır. Belkısa gönderdiği name de böyle yapmıştır. Sabun ve değirmeni de o icat etmiştir.
Hz. İSA VE MESH DENMESİ
İsa peygamberin semaya ref idilirken en son ayağını bastığı yeri göreceksiniz. Ondan sonrada Rabiatü’l-Adeviyye anamızın kabri şerifini ziyaret ve Zeytindağından Kudsi Şerifi Mescid-i Ahsayı setredebilir ve fotoğraf çektirebilirsiniz. Kudsi Şerife gelipde bu dağdan seyretmezseniz Mescid-i Aksayı-Kudsi Şerif-i tam anlatamazsınız.
Burada yetişdirilen zeytünler sofralık değil sıkmalık zeytinlerdir.ekseriyetle. dolayısıyle bunların zeytin yeme kültürleri pek yoktur bizim kadar. Burada haftanın tatil günleri Cuma ile cumartesi günleridir. Burada pazargünü pazartesi trafiği başlar. Onun için sabah erken hareket etmemiz lazım ziyaretlerimizi tamamlayabilmemiz için. Sabah tam sekiz buçukda mutlaka hareket etmemiz lazım.
Hz. Allah yağ ihtiyaçlarını karşılasınlar deyi Zeytunu yaratmış. 3000 yıllık dayanan zeytin ağacı vardır dünyada görülmektedir. İnciri de tatlı besin maddesi olarak yaratmış.
Hastaları mübarek eliyle mesh edip iyileştirdiğinden kinaye olarak “Mesih “ lakabını almıştır.
Hz. İsa’nın havarileri: Bunlar Allah Resulünün, ashabı, has adamları olduklarından ve ayrıca beyaz elbise giydiklerinden havari, havariyyun lakabını almışlardır.
Hıristiyanlıkta vaftiz: Hz. İsa’ya Peygamberlik geldiği zaman onu ilk defa, Ürdün’deki Mukaddes Şeria nehrinde Hz. Yahya gasil etmiş. Hıristiyanların ifadesiyle vaftiz etmiştir. Bu sebeple Hıristiyanlar kendisini “ Vaftizci Yahya “ diye yad ederler. Hıristiyanlarda Pazar günleri: Hz. İsa, bir gün Cenabı hakka rızk için el bağlayıp boynunu kalbine doğru bükerek, münacat da bulundu. Cenabı Hak da iki bulut arasından kırmızı bir sofra indiriverdi. Bu sofranın inişi-Pazar- güne rastladığı için, Hıristiyanlar, bu günü bayram kabul ederek, ona hürmeti adet haline getirmişlerdir.
Katolik ve Ortodoksluk: Roma imparatorluğunun ikiye ayrılmasından sonra, bu devletlerin halkının dini olan Hıristiyanlıkta ikiye ayrıldı. Roma’daki Metropoliti, yani başpapazı ruhani reis kabul edenler Papa unvanıyla ona tabi oldular. Ve umumi din manasına gelen “Katolik “namını aldılar. Doğu Hıristiyanları ise, İstanbul’daki başpapazı başkan seçerek, Patrik namını verdiler. Ve doğru din manasındaki “ Ortodoks “ manasını aldılar. (Devam edecek)