
Hazreti Rabiatül Adeviyye
Mustafa Özyurt
Derki: Kıymetli kardeşlerim bir dönem insanlar ikiye bölünmüş, yarısı cennete girmek için ibadet ediyor biryarısı cehenemden kurtıulmak için amel ediyor. Rabiatüladeviyye annemizi duyuyorlar ama kimse tanımıyor. Yolda giderken birisi( ey yaşlı teyze nereye böyle? Bir elinizde kazma bir elinizde su var? Rabiatü’l-Adeviyye annemiz şu şekilde cevab verirler” görüyorum ki, bir kısım insanlar cennete girmek için ibadet ediyor. Şu kazmayla cenneti yıkmaya gidiyorum. Bir kısım insanlarda cehennemden kurtulmak için amel ediyorlar. Şu su ilede cehennemimi söndürmeye gidiyorum” der. Yani ibadet ancak Allah rızası için yapılır ve yapılmalıdır demek istiyor. Rabiatü’l-Adevviyye annemize verilen 70 bin şefaat edeceği kişi içerisine bizleride dahil ediversin rabbimiz. Ziyaretimizi kabul buyursunAmin…assalatü vesselamü… ya rabbi r.adeviyye annemizi ziyarete geldik ziyaretimizi yüzü suyu hurmetine kabul ediver ya rabbi..
Rabia'tül Adeviye annemizi farklı bir şekilde anlatacak olursak: İlk dönem sufi şairleri arasından en önemli isimlerden biri olan Rabia'nın İlahi aşk hayatı kendisinden sonraki sufileri de önemli ölçüde etkilemiştir. Rabia'tül Adeviye Tabiin (sahabeleri görüp onların sohbetinde bulunanlara verilen isim) devrinde yetişen büyük hanım evliya’dandır.
Rabiatü’l-Adeviyye genç bir kızken anne ve babası öldü, kızkardeşleri dağıldı. Basra'da kıtlık baş göstermişti. O da bir ihtiyara hizmet etmeye başladı. Bir gece; 'Ya Rabbi, biliyorsun ki benim arzum senin emirlerine uymaktır. Eğer iş benim elimde olsa sana ibadetten bir an geri kalmazdım, fakat ihtiyara hizmet ettiğim için sana gereği gibi ibadet edemiyorum' diye dua ederken efendisi onu duydu ve nasıl bir kişi olduğunu anlayarak azad etti.
Rabia'tül Adeviyye onun yanından ayrıldı. Bundan sonraki ömrünü ilim ve ibadet ile geçirdi. Geceleri de ibadet ederdi. Kefenini daima yanında taşır, namazını üzerinde kılardı. Kefenini yanına almadan gezdiğini, konuştuğunu kimse görmedi.
Rabia yaşadıkları ve yaşadıklarına karşı hak duruşu sebebiyle "dişi aslan" olarak anılır. Zamanın şeyhleri ve mürşidleri Rabiatül Adeviyye'yi ziyaret eder, onunla sohbet meclisleri oluştururlardı. (Devam edecek)