
EFENDİMİZİN İSMİNE HÜRMET
Mustafa Özyurt
Efendimizin mübarek ismi anıldığı zaman, salâvatı şerif egetirmek sünnettir. Osmanlılar peygamber efendimizin ismini çocuklara veririken bu noktaya dikkat ederek MUHAMMED şeklinde değilde MEHEMMED şeklinde teleffuz etmişlerdir.
Hz. Üztaz Ebulfaruk Silistrev k.s. bu noktaya şöyle işaret buyurmuşlar: Biz Osmanlılar “Muhammed” Yazar, Mehmed okuruz buyurur. Ve kendisi, yanına gelen bir çocuğun ismini sorar. çocuk “Muhammed” diyince;”Evladım, Senin ismini MEHMED koysak evladım” der. O, sabi çocukda tamam efendim der. O çocuğun ismide ondan sonra Mehmed olarak anılır. Ne kadar güzel bir edeb tavsiyesi değilmi efendiler!!!(Yedikıta 2012 s.46)
Mahmud isminde çok sevdiği hizmetçisi bulunan Gazneli Mahmud, bu hizmetçisini devamlı ismiyle hıtap ederek çağırdığını, fakat günün birinde ismiyle değilde babasının ismiyle çağırması üzerine kalbi kırılan hizmetçisinin bunun sebebini sorması üzerine, peygamber Efendimizin delicesine aşığı olan Gazneli Mahmud “Evladım her gün sana “MUHAMMED” isminle hıtap ediyordum. Zira abdestli bulunuyordum. Şu anda ise abdestim yok. ….. ismini abdestsiz söylemekten haya ediyorum” cevabını verir. Evet edeb anlayışının buda bir zirvesidir.(f.t. )
Sadece isimler değil senboller de peygamberi hatırlatır. Gül, peygamber efendimizin sembolüdür remzidir. Gül koklandıktan sonra salâvatı şerife getirilir. Osmanlı da gül yaprağına o kadar hürmet edilirdi. Hatta çiğneyen ceza alır hale gelmiş. Bir Fransız gencinin bastığını gören Osmanlı vatandaşı ihbar eder ve gülü çiğneyen Fransız cezalandırılır söylendiğine göre. Peygamber efendimiz s.a.v. hangi eşyaya değse kokusu uzun müddet kalırdı.