Mustafa Özyurt

EBU CEHİL TAŞ

Mustafa Özyurt

Efendimiz s.a.v. hacerulesvedin karşısın da ALLhümme entesselam….. 
diye dua ederken mel’un, Cebeli Kubeysden bir taş kucaklar efendimizin yanına gelir ona vurmak ister. Ama ellerini hareket ettiremez. Ve yalvarır, ya Muhammed beni kurtar bir daha yapmayacağım der. Efendimizin duası ie kurtulur. Lakin nasipsiz, nasiplenemeden gider. Zamanımızdada nice insanlar vardırki hakikatleri ayan beyan görürür lakin islamdan veya manevi hallerden nasibini alamadan giderler. (Devam edecek)
RASULÜLLAH VE YEMEN MELİKİ ABDÜLMELİK
Ebu Cehil mel’unu, bu zata rasülüllahı kötüleyerek haber vermiş. Yani Muhammed diye biri meydana çıktı, bizim ilahlarımızı kötülüyor vs. söylüyor diyerek kendisine destek istiyor. Abdülmelik ise; ben gidip onu konuşturayım. Ondan mucizeler isteyeyim der. Ve Mekke-i Mükerremeye çok kalabalık bir grup olarak gelir. Sorusuda şu olacaktır:
Güneşi kaybet, ayı getir ve onu ikiye böl. Sonra da, Ayı kaybet güneşi getir.  En önemliside, benim içimde kimseye açmadığım bir şey var, o nedir diye soracağım der. mekke-i Mükerremeye gelip Ebu Cehil ile buluşur Cebeli Kubeys’n dibinde. Ve Efendimiz s.a.v.e haber gönderip davet ederler. Efendimiz gelir. Abdülmelik sorar; Ya Muhammed, senden şunları şunları mucize olarak yapmanı istiyorum ne dersin? Efendimiz s.a.v.: Bana 5 dakika izin verirmisiniz der ve izin verilir.
Efendimiz s.a. v., Cebeli Kubeyse çıkar ilticasını yapar ve gelir yanlarına. Buyurun söyleyeceğinizi söyleyin!
Abdülmelik: Ya Muhemmed, şu güneşi kaybet. Efendimizin emriyle güneş kaybolur. Ya Muhammed, Ayı getir der. Efendimiz Aya’da emreder ve ayda gelir. Ona ikiye ayrımasını söyler ve ay ikiye ayrılır. Bu mucizeleri gördükten sonra Abdülmelik hayret içinde kalır ve iman eder, Netice olarak: Ya Muhammed, benim içimde bir şey vark onu kimse bilmiyor, o nedir? Fahri Kâinatımız” Senin sarayında bir kızın var ve o senin ençok sevdiğindir o. Onun elleri kolları yok, yuvak gibi sen geigiğinde yuvarlanıp önünde dolanıyor. Ve sen yemende sarayına döndüğünde onu elleri kolları var ve sana koşarak sana sarılacaktır. Hz. Allahın onun ellerini ve kollarını halkettiğini göreceksin” buyururlar. Ama kızı meselesinde kalbi mutmain olmamıştır kızını görmeden.
Sarayına dönünce, efendimizin haber verdiği gibi babasını kapıda karşılar ve elleriyle kollarıyla ona sarılır. Evet, Cebeli Kubeysin buna benzer çok hatıraları vardır.(2015 Mevlid kandili )
Efendimiz doğduğunda kabe-i şerifin köşelerinden şu sesler gelmiştir: birinden LEKADCAEKÜM…Digerinden inna ersalneke…..    

Yazarın Diğer Yazıları