
Dertli Dolap
Mustafa Özyurt
Halep şehrinin tatlılarından keyifle yedikten sonra, Konya/ Selçuklu ilçemize kardeş şehir diye söyledikleri HAMA’ya varıyoruz.
Suriye'nin dördüncü büyük şehridir. Şehrin tarihi, M.Ö. 5000 yıllarına dayanır. Asi Nehri, şehrin içinden geçer. Doğu dillerinde Hama "kale" anlamına gelmektedir.
Asi Nehri üzerindeki su dolaplarından ötürü Medinetün-Nevair (Su dolabı şehri) de denilir. Yunus Emre'nin adına şiir yazdığı namı değer Dertli Dolap bu şehirdedir. Dünyanın en eski su değirmenleri niteliğinde olan ve halen dünyada 17 tane örneği bulunan dolap, eskiden şehre su nakli için yapılmıştır. Biz, arkadaşlarla bu dolabın dönerken nasıl inlediğini gördük ve duyduk da Yunus Emre’ye şiirinden dolayı hak verdik. Zaten eşyada hiç bir şey yoktur ki, Allah’ı tesbih edip zikretmesin! Gelin hep beraber Yunus Emre’nin manalı ilahisini paylaşalım;
Dolap niçin inilersin, Derdim vardır inilerim
Ben Mevlaya âşık oldum, Anın için inilerim
Benim adım dertli dolap, Suyum akar yalap yalap
Böyle emreylemiş Çalap, Derdim vardır inilerim
Beni bir dağda buldular, Kolum kanadım yoldular
Dolaba layık gördüler, Derdim vardır inilerim
Suyum Alçaktan çekerim, Dönüp yükseğe dökerim
Görün ben neler çekerim. Derdim vardır inilerim
Yunus bunda gelen gülmez, Kişi muradına ermez
Bu fanide kimse kalmaz, Derdim vardır inilerim.
Hama şehrinden, hakkında, Allahın kılıcı buyrulan Hz.Halid Bin Velid (r.a.)ın ev sahipliğini yaptığı HUMUS şehrindeyiz.
HUMUS, Suriye'nin üçüncü büyük şehridir. Halep-Şam karayolu üzerindeki bu kalabalık endüstri şehri Hama'ya 47 km. mesafededir. Suriye'nin diğer şehirlerine göre yapıların ve temizliğin daha düzenli olduğu göze çarpan şehir, önemli tarihi eserlere ulaşım açısından önemli bir konuma sahiptir. Burada Halid Bin Velid Hz.'lerinin türbesini ve II. Abdulhamithanın eseri yani Osmanlı eseri tarihi camii ziyaret ediyoruz. Rasülullah s.a.v. efendimizin en kıymetli hatıralarından olan Halid Bin Velid Hz.'leri (r.a.)ni azda olsu öğrenmiş olalım:
Hz. Peygamberin, hakkında "ne güzel kul" diye buyurduğu sahabî. Lakabı Seyfullah (Allah'ın Kılıcı)'dır. Hz. Peygamber (s.a.s.) Mute savaşındaki başarısından ötürü onu Allah'ın kılıcı diye övmüştür. Mute Savaşı muzaffer kumandanıdır. Mute Savaşı, Bizans İmparatorluğu'yla Müslümanlar arasındaki ilk savaştır.
Hicrî 7. yılında Müslüman olmuştur. Suriye sınırında Bizanslıların ordu hazırladıkları haberi gelince hilafet merkezinden Şam'a gitmesi emri verildi. Hz.Halid şehri muhasara etti ve hicri on dördüncü yılında zaptetti. Daha sonra Humus'u fethetti. Yermük savaşında Bizanslıları Bozguna uğrattı. Kudüs'ü kuşattı ve teslim aldı. Böylece bütün Suriye mıntıkası Müslümanların eline geçti.
Vefatı sırasında: "Vücudumda hiçbir yer yok ki, bir kılıç, mızrak veya ok yarası bulunmasın. Ama şimdi yatağımda uzanarak ölüyorum, cephelerde şehit olarak ölmek isterdim. Savaşlarda ölümü aradım ama ölüm bana oralarda nasip olmadı. Korkakların gözü aydın olsun! Artık İslam'ın Halid'i yok" dediği rivayet edilir.
Hz.Ömer döneminde valilik yaptığı Humus'ta Halid Bin Velid Camii'nde bulunmaktadır kabri. Türbedeki kabrinin yanındaki küçük kabir de Hz. Halid'in oğlu Abdurrahman'a aittir. Ayrıca cami içerisinde Hz. Ömer'in oğlu Ubeydullah'ın makam kabri de vardır. (Devam edecek)