Mustafa Özyurt

Büyük Düşünen Vatan Evlatları

Mustafa Özyurt

İpek yolu üzerinde bulunan, kervanların emniyetli bir şekilde konaklamasını sağlamak maksadıyla da yapıldı bu Han.  Burada kasdedilen Kervanlar malumdur ki ticaret kervanlarıydı. Anadolu'daki Selçuklu Kervansaraylarının en büyüğüdür. Aynı zamanda Moğol saldırılarına karşı kale amaçlı olarak da kullanılmıştır. Yani yol emniyetini sağlamak içinde faydalı olmuştur.

Bir memleketde ticari emniyet olmazsa iktisadi kalkınma olurmu? Sultan Alaaddini Keykubat merhumun emniyet düşüncesi aynı zamanda Moğollara karşı halkını korumak idi. Rabbim öyle büyük düşünen vatan evlatlarını adedini artırsın…

Hanın girişi, Sıvas’daki Gök Medrese’ye benzemekte ve Selçukluların taş işçiliğini yansıtarak, Kapının kemeri üzerinde dört satırlı Hicrî 626 (Miladî 1229) kitabesinde:

 “Bu mübarek hanın yapılmasını Sultanların yücesi, şahin şahların ulusu, Arap ve Acem sultanlarının efendisi, memleketler açan, müminler beyinin ortakçısı, din ve dünyanın yükseği Keyhüsrev oğlu Keykubat 626 yılında emretti.” Bu kitabenin ve kemerin altında “El-minnetü L’illah” (Kudret Allah’ındır) duası yazılıdır.

BU VATAN HEPİMİZİN

Bir ağacın cüssesi ne kadar büyük ve iri olursa olsun, dalları ne kadar uzun ve yeşil olursa olsun, bu gövdenin kökü ile irtibatı bir balta vasıtası ile kesildiği zaman o koca nesnenin kuruyarak ufacık kurtçuklara yem olup devrilmesi  ve sonra da, kızgın bir fırında yanıp kül olması kaçınılmazdır...

Gezip gördüğüm yerlerdeki Tarihi hatıraları sizlerle hep paylaşmak isterim. çünkü vatan hepimizin. Geleceğimize yön verebilmek için nesilden nesile tarihimizi mekanlarıyle birlikte aktarmalıyız. Bu düşünce ve inançla paylaşmak isterim tarihde yaşananları.

İSLÂMİYET’E BEŞİKLİK ETMİŞ

Sultan hanın ziyaret ettikten sonra sıra Evliya diyarı Aksaray’dadır. Selçuklu sultanı İkinci Kılıçarslan’dan itibaren İslâmiyet’e beşiklik etmiş, seyyahlar tarafından yeşilliği ve ırmakları ile övülmüş, meşhur İslâm coğrafyacı ve tarihçisi Ebu’l-Fidâ’nın ifadeleriyle “MUTLU VE MÜREFFEH” bir Orta Anadolu şehridir.  

ERVAH KABRİSTANI'NIN ÖNEMİ

“Şerefü’l-mekân bi’l-mekîn” yani bir yerin şerefi orada ikamet edenlerden gelir, sözünce birçok şehir ve halkı, içinde barındırdığı tarihî ve manevî mekânlar ile iftihar eder ki Aksaray, tam da bu sözün tezahür ettiği yerlerdendir. Aksaray’da Ervah Kabristanı, manevî makamların başında gelir. Daha kapısından girer girmez manevî bir atmosferin karşılaşırsınız.

YEDİ BİNDEN FAZLA EVLİYA

Aksaraylı ve civar şehir insanlarının her fırsatta ziyaret ettiği bir mekân olmuştur. İçerisinde yedi binden fazla evliyanın bulunduğu bu mekân, aslında Aksaray’ın gerçek merkezidir. Ervah’ın kelime manası “ruhlar” demektir. Istılahta ise içerisinde çok sayıda Allah dostunun medfun bulunduğu kabristan demektir.

Bununla birlikte Ervah hakkındaki en önemli bilgiyi Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde görüyoruz. Evliya Çelebi, yedi binden fazla evliyanın yattığı bu şehir için; “Dârü’l-Ervah denilen bu yere nice defalar nur inmiştir. Üzüntülü olan bir kimse burayı ziyaret etse üzüntüsü gider.” demektedir. Ervah kabristanı, Aksaray’ın merkezinde bulunan Kılıçarslan Tepesi’nin eteklerinde, doğu-batı yönünde eğimli bir arazi üzerinde, kuzey-güney yönünde uzanmaktadır. Mezarlıktaki en eski mezar şahidesi ise H. 650 / M. 1250 tarihlidir. ziyaret edebilenlere ne mutlu. (Devam edecek)

Yazarın Diğer Yazıları