Mustafa Özyurt

Amelde İtidal ve İktisat

Mustafa Özyurt

İktisat: Amellerde kitab ve sünnet üzere, rükunlar da ifrat ve tefritten uzak, tevessut ile yani orta yol ile hareket etmektir (Tevassut, ifrat ve tefrit arasında dengeli davranmak) . Hadimi merhum mevzuya şöyle devam ediyor:
Sure-i Bakara a.185 de Allah Teâlâ: “Sizler için kolaylık murat eder zorluk murat etmez” buyurmaktadır.
Mesela: Misafir ve hastalar için ibadet ve taâtlarda kolaylaştırıcı hükümler vardır. Nisa süresi 28. ayeti celilesinde: “Allah Celle Celalühü, sizden hafifletmeyi murat eder. Ve insan zayıf olarak halk edilmiştir”. Buyurulmaktadır.
Misal: Şer’î şerifin hükümlerinde azimetle amel evladır. Amma dar ve sıkıntılı vakitlerde ve yerlerde bazı ruhsatlar verilmiştir.
Helal ve harama dikkat etmek için şu ayetlere bir atfı nazar edelim. Maide süresi a.87 de: “Ey iman edenler; Allah Teâlanın size helal ettiği, lezzetleri gizli şu temiz şeyleri haramlaştırmayın” buyurmaktadır. Yani nefsinizin iştihası olan o lezzetli temiz yiyecekleri kalbinize meylettiren yiyecekleri haramlaştırmayın.
“Hadde tecavüz etmeyin. Muhakkak Allah Teâlâ, hadde tecavüz edenleri sevmez”. Yani helaldan haram hududuna geçmeyin. Veya tayyibatta ( temiz ve helal şeylerde) israf etmeyin demektir. Çok yemekten kaçınmak lazımdır. Onlara nefislerin iştahı çekerde kalpler ona meylediverir.
Araf süresi a.32 de ise: “Sen deki, Ya Muhammed s.a.v. Allahın kulları için yarattığı temiz şeyleri, çıkardığı ziyneti kim haram kıldı.”. Yani Allah Tealanın kullarına ziynetlenmeniz için ve giyinmeniz için yarattığı şeyleri demektir. İpek ve altının kadın ziyneti, gümüş ise hem erkek ve hem de kadının ziynetidir. Meşru ölçüler dâhilinde kullanmaları dikkate alınmalıdır.
Şu ayeti c.sinde: “Sen söyle Habibim! O ziynet ve tayyibat, dünya hayatında hususuyle de kıyamet gününde mü’minler içindir. Yine onun gibi, bilen kavimler( toplumlar ) için ayetlerimizi biz tafsil ederiz”.
Burada, hususiyle HALİSATEN demekle, bu zinet ve tayyibatın dünyada mü’mine ve kâfir için müşterek, ahirette ise ikisi de mü’minlere mahsustur, diye de mana verilmiştir.
Süre-i Hac ayet 28 c.de ise:“Sizin üzerinize dinde zorluk, sıkıntı yoktur”. Yani misafir için iftar ve namazları kısaltma, aciz olanın namazı oturarak kılması ve imayla kılması gibi. Görülüyor ki, İslam dininin her emrettiği şeyde zorluk yoktur. Yeter ki, kul ibadet etmeyi kulluk yapmayı murat etsin. (b.s.165)

SIDDIKI EKBER HELAL VE HARAM

Kıymetli kardeşim, kaçınılması gereken hususlardan birisi de, harama yakın olan şeylerden şiddetle kaçınmaktır. Zira şeytan ve baş düşmanımız nefsi emmare, haram veya harama yakın olan amellerin kapılarından azıcık bir açıklık bulurlarsa, o kapıyı sonuna kadar açtırmaya zorlarlar. Onun için Hadimi merhumun nakline göre;
Sıddıkı Ekber r.a. buyuruyor ki: Biz harama açılan kapılara muhalefet olsun diye helaldan yetmiş kapuyu terk ettik”.
Rasülullah efendimiz de Hz.Ebu Hüreyre’ye: “Vera sahibi ol ki, insanların en güzel ibadet edeni olasın”buyurmuştur.
Yani kazanç da şüpheli şeylerden kaçınmakla da en güzel ibadetleri işleyebilme saadeti vardır. İslam her şeyde ciddi mana da ölçüler koymuştur. İbadet emredildiği gibi yapılırsa kıymet bulur. İslam, kendini ibadet de helak ve hasta etmeyi menetmektedir. Mesela, yemeyip içmeyip uyumayı devamlı terk etmek gibi. Çünkü bunlar bünyeyi sarsar. Hastalık gelirse ibadetlerini yerine getiremez olur insan.
Surei bakara ayet 195 de : “Kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayınız.” buyurmuştur Mevlamız (C.C.)
Başkaları için hakkı zayi etmeyi de men etmiştir. Mesela: Aile fertlerinin nafakası için Allah Tealanın emirlerinden uzak kalmak gibi. Farzları ifa edemeyecek şekilde bünyesinin zayıf ve bünyesinin fesada uğraması gibi. Ve ibadetlerini devamlı yapamayacak vazıyete getirecek bir duruma kendisini getirmesi haramdır. (b.s.201) (Devam edecek)

Yazarın Diğer Yazıları